|

Hem kadınlar hem erkekler dertli

Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, erkekte ve kadında eşit oranda görülen kalın bağırsak kanserinin bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından üçüncü sırada yer aldığını söyledi.

Yeni Şafak
15:26 - 11/02/2016 Perşembe
Güncelleme: 13:31 - 11/02/2016 Perşembe
IHA

Prof. Dr. Aytuğ, kalın bağırsak

kanser

i (kolon kanseri) hakkında bilgiler verdi. Kalın

bağırsak kanseri

nin kalın bağırsağın kötü huylu tümörlerinin genel adı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aytuğ, "Büyük çoğunluğu kalın bağırsağın içini döşeyen tabaka hücrelerinden köken alır (adeno kanser)ve çoğunluk ile bağırsağın içine doğru büyüyen polip denilen mantar benzeri oluşumların üzerinde başlar ve farkedilmez ise hızla büyür veya bağırsak duvarı dışına ve vücuttaki diğer organlara kan, akkan (lenf) veya doğrudan komşuluk yolu ile yayılma potansiyeline sahiptir. En sık yayılım (sıçrama) saptanan organlar karaciğer, akciğer, çevre lenf bezeleri ve karın zarıdır. Adeno kanser dışında daha nadir gözlenen ve bağırsağın diğer hücrelerinden köken alan kanserlerde mevcuttur. Adeno kanserlerde müsin denilen sümüksü oluşumu içeren kanser hücrelerinin sık görülmesi durumunda oluşan tümör daha saldırgan bir büyüme ve tedaviye daha kötü yanıt verme özelliğindedir dedi.



Kalın bağırsak kanserinde risk altındakiler


Vakaların çoğunluğunun yüzde 93'ünü 50 yaş üzerinin oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Aytuğ, "Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür. Kadın ve erkekler beraber değerlendirildiğinde kanser ölümlerinin 3. sırasını, erkeklerde kanser ölümlerinin 3. sırasını, kadınlarda ise kanser ölümlerinin 2. sırasında yer alır. Vakaların yüzde 30-35 kadarı rektum (makata en yakın barsak bölümü), yüzde 25 kadarı sigmoid kalın bağırsak (rektum ile bağırsağın sol tarafında yer alan inen bağırsak bölümü arası), yüzde 40 sol yerleşimli inen bağırsak bölümü, yüzde 10-13 kadarı transvers bağırsak kısmı (kalın bağırsağın çıkan ve inen kısımları arasındaki yatay orta bölümü) ve yüzde 20-25 kadarı da çekum denen kalın bağırsağın inen bağırsağa bağlandığı başlangıç bölümü ve onun devamı olan bağırsağın sağ kısmında yer alan çıkan bölümüdür. Bizim ülkemiz de dahil tüm dünyada vakaların büyük çoğunluğu makata yakın sol barsak bölümlerinde daha sıklıkla gözlenirken, yurt dışında siyah kökenli kadınlarda bağırsağın başlangıç bölümü olan sağ tarafında (çekum, çıkan bağırsak) daha sık görülme eğilimindedir. Rahim, yumurtalık veya meme kanseri olan kadınlar, anne, baba, kardeş gibi yakın aile bireylerinde kalın bağırsak kanseri veya polipleri olanlar, inflamatuar bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit veya crohn ), kolon kanseri olup tedavi görmüş kişilerde riski altındadır. Belirtilen risk faktörlerinin olması, kişide mutlaka kolorektal kanser gelişeceği anlamını taşımaz; sadece oluşma riski diğer kişilere göre artmıştır. Bu nedenle daha dikkatli kontrol ve takiplerle oluşma riskini azaltmaya, eğer oluşur ise de erken tanı ve tedavi yapmaya önem vermelidir diye konuştu.



Kalın bağırsakta tanı ve tedavi


Dikkatli hasta öyküsü, fizik muayene, tam kan sayımı, biyokimya testlerinin tanıda ilk kullanılan yöntemler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aytuğ, "Kalın bağırsak kanserinin tanısında altın standart kolonoskopi denilen ucu kameralı bükülebilir bir tüp şeklinde cihazla (kolonoskop) makattan girilerek, tüm kalın bağırsağın ayrıntılı biçimde görüntülenmesidir. Bu yöntemle saptanan şüpheli ve kanser düşündüren oluşumlardan biyopsi almak, polip denilen oluşumların büyük kısmının ameliyatsız olarak çıkartılabilmesi mümkün olmaktadır. Kolonoskopi ve biyopsi yolu ile saptanan kanserli dokunun yayılım derecesini saptamak için bilgisayarlı tomografi, MR (manyetik rezonans görüntüleme), PET tarama gibi yöntemler kullanılmaktadır. Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde altın standart diğer birçok kanserde olduğu gibi cerrahi tedavidir. Tümörün bağırsak da hangi bölümde yerleştiği cerrahi tedaviyi etkiler. Kalın bağırsağın sol yarısındaki segmentler tutulmuş ise tümörlü dokunun altından ve üstünden emniyetli bir sınır belirlenerek sadece tümörlü bağırsak kısmı veya bazı durumlarda daha uzunca bir bölüm çıkartılır (segmenterrezeksiyon). Bağırsağın sağ tarafı veya transvers kolon denen yatay kısmında yerleşimli tümörlerde ise sağ kolonun tamamı vetransvers kolonun da bitişik kısmının ortasına veya daha sol tarafına yakın bölümüne kadar büyük kısmı çıkartılır ve ince bağırsağın ucu geride kalan kalın bağırsağa usulüne uygun olarak bağlanır. Rektum kanserlerinde tümör makata emniyet marjı bırakmayacak kadar yakın yerleşimli ise makatın tamamen iptali ve tümörlü kısmın çıkartılması ve bağırsağın karın ön duvarına kalıcı biçimde dikilmesi ile (kolostomi) hastanın dışkısını torba yolu ile yapması sağlanır. Uzun süreli tıkanma belirtileri sonrası makata yeterli uzaklıkta olmasına rağmen tümörlü dokunun altı ve üstünde kalın bağırsak çapları birbirleri ile uyumsuz şekilde çap farklılığı gösteriyor ise veya bağırsağın acil açılmasını gerektirir kirli bağırsak durumlarında geçici olarak kolostomi açılması gerekebilir. Daha sonra bu vakaların büyük çoğunluğunda kolostomi kapatılır ve bağırsak uç uca dikilerek sağlam kalan makat yolu ile hastanın dışkılaması sağlanır dedi.




#Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ
#kalın bağırsak
#kanser
8 yıl önce