|

Her devrin masalları

Binbir Gece Masalları’nın orijinal dili Arapçadan Türkçe’ye çevirisi nihayet yapıldı. Tam metin olarak dört ciltte yayımlanan çalışma, resimleri ve birbirinden ilginç hikâyeleriyle bizi bekliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/03/2016 Cuma
Güncelleme: 20:25 - 3/03/2016 Perşembe
Yeni Şafak

Fusûsu'l Hikem ve Fütûhât-ı Mekkiye gibi eşsiz eserleri Türkçemize kazandıran Prof. Dr. Ekrem Demirli koordinatörlüğünde yapılan özenli çeviri Şehrazat'ın sesinin bin yılı aşıp arı duru bir halde bize gelmesini sağlıyor. IX. yüzyıla ait Suriye elyazmalarının en eskisi olduğunu kabul edersek bin sayısı hiç de abartılı değildir burada. Borges'in dediği gibi bin sözcüğünün sonsuz sözcüğüyle neredeyse eş anlamlı olması ise bambaşka bir güzellik verir Binbir Gece'ye. Tarih boyunca bin yılı aşkın bir süredir gizemini ve cazibesini koruyan masallardan söz ediyoruz. Bazen fabllar bazen kahramanlık destanları bazen de bilgece bir öğüt olarak karşımıza çıkan bu masallar hiç şüphesiz Şehrazat'ın ömrünü bağışladığı gibi bizim de ömrümüzü uzatacaktır.



BİTMEYEN BİR ŞÖLEN


Şehrazat anlattığı masalar sayesinde hem kendi hayatını hem de ölecek olsa arkasından gelecek olan başka kadınların hayatını kurtarır. Anlattığı ilk masal olan Tüccar ve İfrit'inHikâyesi'nde yine diğer kahramanların tüccarı kurtarmak için masallar anlatması ise bir kere daha bize masalların gücünü gösterir. Zaten kitap boyunca esas hikâyelerden başka kahramanların birbirlerine anlattıkları hikâyelerle beraber bitmeyen bir şölende buluruz kendimizi. Masallar gücümüzün her şeye yetebileceği ve her şeyi değiştirebileceğimiz bir dünya sunar bize. Bizim biricik hikâyelerimize garip bir şekilde denk düşmesi aslında yüzlerce yıldır taşıdığı insanlık mirasının mucizesidir. Hindistan'dan, İran'dan, Çin'nden, Anadolu'dan geçip en nihayetinde Kahire'de Arapça kaydedilen Binbir Gece Masalları da bazen bir hayalimizi, bazen bir özlemimizi, bazen hiç olmayacak gibi gelen umudumuzun bir anda gerçek olmasını sembolize ederler.



Binbir Gece Masalları'nın bu topraklarla ilk kez tanışması yeni değil elbette. Şinasi Tekin'den öğrendiğimize göre Binbir Gece Masallarıilk kez 1637'de IV. Murad zamanında çevriliyor. Bu kopya Paris Milli Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Paris'teki 9 ciltten ibaret Elf-leyle ve Leyle adlı tek nüsha hakkındaki bilgiler M.H. Zotenberg tarafından verilmiş, daha sonra E. Blochet kataloğunda bunların kısa bir değerlendirmesini yapmıştır: “Bu tek nüsha sondan eksiktir. 796. geceden sonrası yoktur. Ya tercüme edilmedi yahut da kayıptır” denmiştir.



Nüshanın üzerindeki okuyucu notlarından biri, masalların her devirde herkes nasıl da iyi geldiğini pek güzel anlatır: “Bu tatlı dilli, şirin yüzlü, mis kokulu güzel kitabı başından sonuna kadar okuduk, anlatılan olayların içine girip onları adeta seyrettik. Ve böylece birkaç gün deli gönlümüz zamane dertlerinden kurtuldu, gözümüz gönlümüz açıldı. Yani kısacası faydalı acayip ve tatlı bir hikâyedir. Bunu zavallı Selamizade 1068 yılı Sefer ayının 15' inde yazdı [22 Aralık 1657]



Bildiğimiz, masalların bütün dünyayı dolaştığı ve güncelliğinden hiçbir şey yitirmediği. Binbir Gece'nin içindeki masalların bazen ayrı ayrı olarak da olsa başka başka yerlerde karşımıza çıkması dünyanın her yerinde başka dili konuşup başka hayatlar yaşayan insanların kendisinden bir şey bulduğunu açıkça gösteriyor olsa gerek. Şehrazat'ın bin yıl önce anlattığı bin masaldan biri mutlaka size de dokunacaktır.



• • •


Gölgene


Sahip Çık


Robert A.Johnson


Okuyan Us Yayınları


2015


98 sayfa



#Binbir Gece Masalları
#Fusûsu'l Hikem ve Fütûhât-ı Mekkiye
#Ekrem Demirli
#Elf-leyle ve Leyle
8 yıl önce