|

Hollywood'dan nefret ediyorum

"American History X" Türkçe olarak, "Geçmişin Gölgesinde" adıyla tanıdığımız unutulmaz filmin yönetmeni Tony Kaye, Malatya Film Festivaline katılmak için Türkiye'ye geldi. Bir İngiliz yönetmen olarak Amerikan film endüstrisinden nefret ettiğini belirten Kaye, yeni projelerinde bağımsız çalışmayı düşündüğünü söyledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/11/2017 Sunday
Güncelleme: 11:53 - 19/11/2017 Sunday
Yeni Şafak
​Bu yıl birbirinden önemli isimleri ağırlayan 7.Uluslararası Malatya Film Festivali'nin konuklarından bir de İngiliz yönetmen Tony Kaye oldu.
​Bu yıl birbirinden önemli isimleri ağırlayan 7.Uluslararası Malatya Film Festivali'nin konuklarından bir de İngiliz yönetmen Tony Kaye oldu.

Bu yıl birbirinden önemli isimleri ağırlayan 7.Uluslararası Malatya Film Festivali'nin konuklarından bir de İngiliz yönetmen Tony Kaye oldu. 1998 yılı yapımı American History X filmiyle, Hollywood film sektörüne damgasını vuran Tony Kaye, şimdiye kadar sadece üç film çekti. Yönetmenliğin çok inişli ve çıkışlı bir iş olduğunu söyleyen Kaye, kendisinin Amerikan film endüstrisinden nefret ettiği kadar, sektördeki insanların da ondan hiç hoşlanmadığını dile getirdi.

* 20 yıl önce çektiğiniz American History X filminin etkisi hala sürüyor. Irkçılığı anlttığınız bu filmin üzerinden çok zaman geçti ve ırkçılık ile ilgili olumlu bir gelişme yok. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ?

Aslında ırkçılık sorunu ile ilgili 300 yıldır hiçbir şey değişmedi. Teknolojik açıdan çok geliştik ve gündelik hayatımızda pek çok şey kolaylaştı.Ancak ırkçılık gibi hastalıklı fikirlerin devam etmesi engellenemedi. 1998 yılında bu filmi çektiğimizde ırkçılık Amerika'daki en ciddi problemdi ve hala da oradaki en önemli sorun ırkçılık. Değişen bir şey yok.

* American History X filmindeki Derek karakteri hapishane tecrübesinden sonra ırkçı tutumundan vazgeçip büyük bir mücadeleye giriyor. Derek gibi insanların artacağına dair ümidiniz var mı?

Işık olmazsa bir gün karanlık gelir kazanır. Tabi ki bu umut ediyorum. Filmler de zaten bu yüzden çekilirler. Bir film çektiğiniz zaman insanların hayatına bir ışık getirmek ve onları karanlıklarından çıkarmayı hedeflersiniz. Çünkü film yolculuğuyla insanların hayatına bir şekilde bir umut katmak gerekir. Zaten American History X filmini de bu sebeple çektim.

* Uzun yıllar sonra Türkiye'de "Kopma" ismi ile izleyici ile buluşan "Detachment"filmini çektiniz ve farklı bir tarz denediniz. Bu filmle neyi hedeflediniz ?

Üç tane film yaptım. Bunlardan sadece biri istediğim gibi oldu. Detecmanent filmi ile bütün amacım insanlara yardım etmek ve onları eğlendirmek idi. Sonuç olarak sinema bir eğlence sektörü. "Detachment" izleyiciye bir şey söylemek, onlara bir şeyleri kanıtlamak amacıyla çekilmiş bir filmdi.


BU BELGESEL 18 YILIMI ALDI
* Üç filmimden sadece birini sevdim dediniz. Geriye çok sayıda ödül alan "Like Of Fire "kalıyor. Neden en çok içinize sinen iş bu oldu?

26 yaşlarında iken bu filmi düşünmeye başladım ve bu filmi çekmek 18 yılımı aldı. Çok olağanüstü bir filmdi. Amerika'ya gittiğim zaman niyetim film çekmekti. Anlamlı filmler olmasını istiyordum. O dönemlerde kürtaj saldırıları hakkında çok fazla olay vardı. Kız arkadaşım bir gün yanıma geldi ve kürtaj olmak istediğini söyledi. Bu istediğim bir şey değildi ve tamamen bir trajediydi. Başıma bu olay gelince, bu konuyu film yapmak istedim. Tam olarak hikayeyi bulamamıştım. Belgesel olmasına karar verdim. Life dergisinde bir makalede kürtaj meselesinin fotoğraf ve portrelerle anlatıldığını gördüm. Her kadın kürtaj hakkında ne hissettiğini yazmıştı. Hepsini okudum buna karşı olan da, bunu destekleyen de vardı. Hepsi de kendilerince haklıydı. Kafa karıştırcı idi. İnsanların kürtaj hakkında böyle bir filme ihtiyaçları olduğunu düşündüm. Bu benim yaptığım en iyi filmdi.

* Bir İngiliz yönetmen olarak içinde bulunduğunuz Amerikan film sektörünü nasıl değerlendirirsiniz ?

Benim için bir hataydı. Asla gitmemeliydim. Sorun şu ki Amerika'yı seviyorum. Amerika'da yaşamayı, ışıkları ve insanları seviyorum. Ama film endüstrisinden nefret ediyorum. Gerçekten nefret ediyorum. Onlar benden daha çok nefret ediyorlar. Belki bir gün birbirimizden nefret etmeyi bırakırız.

  • İranlı yönetmenleri beğeniyorum
  • * Dünya sinemasından sevdiğiniz yönetmen ve filmler var mı ?
  • Amerikan film yapımcıları ve yönetmenlerinden hoşlanmıyorum. İranlı yönetmen Abbas Kiarostami'nin filmlerini beğeniyorum. Quentin Tarantino'nun filmlerini farklı buluyorum. Özellikle ilk filmlerini seviyorum. Çünkü sonra çok değişti. Genel olarak filmleri seviyorum. Sevdiğim ve sevmediğim çok sayıda film sayabilirim.
  • * Yine çarpıcı bir hikaye ile izleyicinin karşısına çıkmayı planlıyor musunuz ?
  • Yönetmenlik çok tuhaf birşeydir. Gerçekten çok iyi filmler yapabilirsiniz. Sonra da çok kötü filmler yaparsınız. Sürekli yükselerek ilerleyemezsiniz. İyi bir film için çalıştığınız insanlar çok önemli. Aktörler, senaristler, yapımcılar, teknik ekip, editörler hepsi ile iyi olmalı. Şimdi çantama kameramı, bilgisayarımı koyuyorrum. Gitarımı da yanıma alıyorum. Kendi kendime de film çekebilirim.
#Tony Kaye
#American History X
6 years ago