|

İnmeden davranın

İnme Türkiye'de yılda 100 bin kişiyi ölüm ve sakatlıkla tehdit eden bir durum. İnmenin tedavi edilebildiği pek bilinmediği için de hastaların hastaneye ulaştırılmasında geç kalınabiliyor. Halbuki kapsamlı inme ünitelerinde ilk 6 saatte uygulanan anjiyografik damar açıcı tedaviler ve rehabilitasyon ile 3 hastanın 2'si normal yaşantısına geri dönebiliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/09/2015 Perşembe
Güncelleme: 21:57 - 2/09/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

İnme dünya genelinde ilk, Türkiye'de ise üçüncü sakatlık sebebi. Yaş ilerledikçe inme riski artıyor. Diyabet, sigara kullanımı, yüksek kolesterol ve aşırı kilo inmeye sebep olabiliyor. Doç. Dr. Yakup Krespi, “İnme bir hastalık değil, durumdur. Halk arasında felç olarak adlandırılmaktadır ki kısmen doğrudur. Hasta o sırada konuşamazsa konuşma; yutamazsa yutma; göremezse görme fonksiyonu felç olur. Ani felçle gelen hastaların yüzde 80-85'inde damar tıkanması sorunu görülür” şeklinde konuşuyor.



İnme nasıl geliyor?


Kol ve bacakta güç kaybı, ani konuşma bozukluğu, ani görme kaybı, ani duyu kaybı, baş dönmesi, dengesizlik, çift görme, baş ağrısına bağlı olarak bulantı ve kusma inme belirtileridir.



Zamanla yarış


İnme tedavisinde başarılı olunması için tıkanan damarın en kısa sürede açılması gerekiyor. Doç. Dr. Yakup Krespi, “toplardamar yoluyla verilen bir pıhtı eritici ilaç tedavisi ya da kalpte olduğu gibi anjiyografik yöntemle, tıkalı damarın açılmasıyla tedavi yapılır” diyor ve devam ediyor:



"Eğer zamanında müdahale edilmezse, açılan damarın bir hükmü kalmıyor. Hatta damar geç açılmışsa, beyinde kanama riski de artıyor. Pıhtı eriticinin inme geçirildikten sonraki ilk 4,5 saat içinde, anjiyografik tedavinin ise ilk 8 saatte hastaya mutlaka uygulanabilmiş olması gerekiyor.”



İnmeden sonra ilk 4,5 saat


Toplardamar yoluyla yapılan ilaç tedavisi ilk 1,5 saatte gerçekleşirse, tedavi edilen üç hastanın birinde; ilk üç saatte yapılırsa, 7 hastanın birinde; ilk 4,5 saatte yapılırsa, 11 hastanın birinde felç ortadan kalkabiliyor. Hastanın eski yaşantısına geri dönebilme şansı artıyor. İnme geçirmiş bir hastanın şanslı kabul edilebilmesi için ilk 4,5 saatte “tedavinin yapıldığı” hastaneye ulaştırılması gerekiyor.



Renklere tutunan hasta öyküsü


Pes etmeyin!


Zaman zaman sabrınız tükenebilir ama teslim olmayın!


Bu sözler, bütün hayatı bir anda alt üst olan Nezife Çelik'e ait…


Nezife Çelik, 20 Mayıs 2011'de beyin kanaması geçirdi. 39 yaşındaydı ve 3 gün komada kaldı, günlerce konuşamadı ve yürüyemedi. Bütün bunlar yeterince zordu ancak onu en çok etkileyen resimlerini yaptığı sağ eliydi.


Artık onu kullanamıyordu; yılmadı, tedavisini sonuna kadar sürdürdü…


Hayatını 5 dakikada değiştiren hastalığını artık unutuyor. "Resim çizmek bana büyük moral sağlıyor” diyor.


Yeniden konuşmaya, yürümeye ve gülmeye başlayan Çelik, ilk resim sergisini açtı bile…



30'lu son yaşa tatsız veda


İnmeden sonra ameliyata alınan Nezife Çelik, 3 gün komada kaldı. Kendisine gelmeye başladığında konuşamıyor ve yürüyemiyordu. Sessizlik uzun sürmedi. Rehabilitasyon süreci başlamıştı. 1 ay sonra hareket etmeye, 3 ay sonra da yavaş yavaş konuşmaya başladı.



2 yıl sonra da maratonda

Eşi, çocukları ve resim sevgisiyle hayatta kalmayı başardı. Tedavisini asla bırakmadı. Kendine güvendi ve teslim olmadı, üstelik inme geçirdikten 2 yıl sonra Avrasya Maratonu'nda koştu.



“Renklere Tutunmak” hastanede sergilendi






4 yıl önce inme geçiren ancak yaşama sımsıkı sarılan Nezife Çelik, tedavi sonrası yaptığı resimlerle Memorial Şişli Hastanesi'nde sanatseverlerle buluştu. 10 yağlıboya tablosunun yer aldığı “Renklere Tutunmak” sergisi 28 Ağustos – 10 Eylül tarihleri arasında ziyaret edilbilir.





#inme
#Nezife Çelik
#felç
9 yıl önce