Belçika saldırıları sonrası tekrardan gündeme gelen İŞİD'in bütün dünyada olduğu gibi Latin Amerika kıtasında da yansımaları kaçınılmaz bir şekilde olmaktadır. Peki Latin Amerika'da İŞİD turu radikal örgütlere katılım neden çok az? Normalde sosyal medyayı en çok kullanan insanlardan oluşan ihtida etmiş Latin Müslümanları arasından İŞİD'e katılımın neden bu kadar olduğunu iyi anlamak gerekir.
Genellikle Ortadoğu denilince Los Turcos, Filistin, İsrail ve petrol olarak dört kelimede ifade edilebilecek bir algıya sahip olan Latinlerin dünyasına İslam dünyası ve terörizm arasındaki bağa yönelik algı 11 eylül sonrasında girmeye başlamıştı. 11 Eylül'ün getirdiği havayla beraber, biraz da özellikle belli çevrelerin kışkırtmasıyla, Latin Amerika al-kaide turu radikal örgütlerin kendisine alan bulabileceği bir yer olarak sunulmuştu. Yine aynı dönemde Hizbullah'ın bazı operasyonlarını kıtada yapabileceği, bazı elemanlarını kıtada saklayabileceği gibi çok da gerçekçi olmayan bir algı oluşturulmaya çalışılmıştı. Elbette bunların hiçbirisi kalıcı olmadı, fakat kalıcı olan tek şey kıtadaki Arap Müslümanlara yönelik kısmen bir negatif algının oluşmasıydı. Tam bu algı derinleşmeden yavaş yavaş yok olmaya başlamışken İŞİD meselesi tüm dünyada olduğu gibi kıtada da konuşulmaya başlandı.
Kıtadan İŞİD'e yönelik desteğin Arap kökenli insanlardan gitme ihtimali çeşitli sosyal, siyasal ve ekonomik nedenlerden dolayı mümkün değil. Fakat asıl tehlike İslam'a yeni giren genç nesiller arasından İŞİD sempatizanlarının çıkabileceği meselesidir. Latin Amerika özellikle genç yaşta Latinlerin İslam'a ihtida ettiği bir bölge olup özellikle 18-24 yaş arası bayanlar arasında ciddi bir İslam'a giriş var.
Bu ıslama giren genç neslin en önemli bilgi ve iletişim kaynağı ise internet, facebook grupları ve özellikle Arap dünyasından edinilen arkadaşlıklar olmaktadır. Hem İspanyolca İslami literatür çok az olduğundan hem de modern dönemin tembelliği dolayısıyla internet forumları ve gruplar en temel sosyalleşme, iletişim kurma ve bilgi edinme yerine dönüşmektedir.
Bu arada şunu not etmek gerekir ki, İslam'a giren gençlerin çoğunun romantik bir İslami algısı vardır. Kısmen Arap kültürünün getirdiği romantizm, egzotiklik ve çekiciliğin de etkisiyle, Latin Amerika'da İslam'a yeni giren insanlar için internetin en büyük katkısı eş bulmalarına ya da kendilerine yeni bir gelecek arayacakları yeni dünyalara açılmalarına fırsat sağlamaktır. Belki de aşırı online bağımlılıkları dolayısıyla Latino Müslümanlarının bir tür online topluluk olarak bile tanımlayabiliriz. Topluluk içi ilişkilerin zayıf olduğu ve sanal ilişkilerin hakim olduğu Latino Müslümanları için ayrıca Latin kültürünün dominantlığı bütün çekiciliğine rağmen tamamıyla bir dönüşümü İslam'a girenlerde sağlayamamaktadır.
Latin Amerika'da İslam'a yeni giren Latinlerin en büyük avantajı ya da dezavantajı son derece apolitik olmalarıdır. Hatta o kadar apolitikler ki İslam'a geçtikten sonra kendi siyasal ve sosyal gerçeklikten de kopma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu apolitik duruşları İŞİD ve diğer radikal gruplara katılımın önündeki en büyük engeldir denilebilir. Dolayısıyla Latin Amerika'dan İŞİD'e katılımın son derece az olması sadece coğrafi uzaklık değil, apolitik duruşlarıyla açıklanabilir.
Kıtada bazıları tarafından İŞİD tehlikesi dillendirilse de Latin Amerika şu an itibariyle İŞİD tehlikesinin en az olduğu bir kıta ve aynı zamanda en güvenli kıtadır. Her ne kadar Latin Müslümanlarının ana iletişim ve bilgi kaynağı internet ve sosyal medya olsa da şu ana kadar İŞİD bu kanallar üzerinden Latino müslümanlarını safına çekme açısından başarılı olamamıştır.
