Tarihi yerlerinden modern yapılarına dek irili ufaklı birçok müze barındıyor İstanbul... Kimisi hem tarihi hem güncel sanattan örnekleriyle binleri ağırlıyor kimisi de sessiz sedasız meraklılarını bekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimiyle 35 yıldır kutlanan Müzeler Haftası'nda İstanbul'da saklı kalmış müzelerini keşfe hazır mısınız? İşte zengin içeriğiyle sizleri bekleyen, ezber bozan müzeler...
Arkeoloji Müzesi karşısındaki iki katlı Çinili Köşk, 1472 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bina olma özelliği taşıyor. Köşkün müze ve depolarında 11-20. yüzyıl tarihleri arasında, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2 bin civarında eser bulunuyor. Gülhane'de yer alan Eski Şark Eserleri Müzesi ise Anadolu ve Mezopotamya'nın Yunan öncesi, Mısır ve Arap Yarımadası'nın İslam öncesi çağlarına ait eserleriden oluşuyor.
İstanbul'da sessiz sedasız ziyaretçileri bekleyen yerler arasında edebiyatçıların, ressamların müzeleri de mevcut. Türk resminin önemli isimlerinden Ercüment Kalmık'ın mirası Gümüşsuyu'ndaki evinde sergileniyor. Pazar ve pazartesi günleri hariç ziyaretçileri bekleyen müzede sanatçının eserleri ve sanat atölyesi görülebilir. Hayatının son döneminini Pera'da yaşamış Polonyalı ünlü şair Adam Mickiewicz anısına vefatının 100. yıldönümünde bir müze açılmıştı. Şairin hayata gözlerini yumduğu bina bugün, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ne bağlı olarak hizmet veriyor. Müzede şairin hayatından kesitlere ve belgelere rastlamak mümkün.
Mübadele Müzesi, Türkiye'nin ilk göç temalı müzesi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti çalışmaları kapsamında, Çatalca'da kuruldu. Müze Osmanlı döneminde Yunanistan'dan Türkiye'ye ve Türkiye'den Yunanistan'a göç eden kişilerin yaşamlarını gözler önüne seriyor. Müzede göç edenlerin kıyafetleri, yazılı belgeler, fotoğraflar ve günlük yaşamda kullanılan eşyalar yer alyor. Karaköy'de yer alan Deniz ve Su Ürünleri Müzesi ise deniz objeleri, maketler, İbrahim Çallı, Fikret Otyam gibi ressamların eserlerini ve gemi objelerini deniz tutkunlarıyla buluşturuyor.
PTT İstanbul Müzesi ise 1840'tan başlayarak posta hizmetlerinde kullanılan araç ve gereçlere yer veriyor. İlk telgraf hattı ilk telefon tesisatı, telefon santralleri eşliğinde müzeyi gezebilir, iletişimin serüvenine tanık olabilirsiniz.
