üsn-i hat, sadece güzel yazı değil bizim medeniyetimizin ta kendisi. Biz, hüsn-i hat ile insan ruhunu eğitiyoruz diyen Hüseyin Kutlu, süslemeleri ve mimarisiyle büyük yankı uyandıran Moskova Camii ve Türkiye'deki birçok caminin hattatlarından. Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki cami, Bilkent Doğramacı Camii, Ahmet Hamdi Akseki Camii, İstanbul'da Mimar Sinan Camii, Japonya, Türkmenistan, Almanya ve Amerika'daki camilerde hep onun imzası var. Kutlu, sadece bir hattat değil. Felsefe eğitimi görmüş, o aynı zamanda bestekar ve düşünür. Bu nedenle, özellikle camilerdeki eserlerinde muhakkak bir felsefe ve mantık kurgusu bulunuyor. Rusya'daki Moskova Camii'nde de bu özellikler bir hayli dikkat çekiyor. Hattat Kutlu ile Moskova Camii'nden İslam medeniyetlerine ve yeni projelerine dair konuştuk.
Kutlu, finansal sıkıntılardan dolayı yapımı 7-8 seneyi bulan Moskova Camii'nin süslemelerini yapmadan önce Rus mimarisi ile ilgili birtakım araştırmalar yapmış. Rusya'da Osmanlı mimarisinin uygulanamayacağını belirten Kutlu “Oraya Rus Müslümanların bir mabedi hüviyetini kazandırmak istedim. Bu camiide yepyeni bir uygulama yapıldı. Kubbesindeki uygulama İslam tarihi boyunca hiçbir kitapta ve hiçbir mimari eserde yok. Kubbeleri soğan kubbe, bizim mimarimizle hiçbir alakası yok. Moskova camii özgün bir tasarım” şeklinde konuşuyor. Daha inşaat halindeyken 5 bin Müslümanın bayram namazını kılmak için gelmesi, müslümanları potansiyel bir tehlike olarak gören dönemin belediye başkanını korkutmuş ve yapımına 3 yıl ara verilmiş.Tüm zorluklara rağmen komünizmin hüküm sürdüğü bir ülkede böyle bir camiinin olması önemli.
Kutlu, Moskova Camii'nde diğer camiilerden farklı olarak Peygamber Efendimiz tarafından cennete girecekleri dünyadayken müjdelenen 10 sahabinin isimlerini de kemer aynasına yazmış. Her camiide 10 adet bulunan fakat mimarisinden dolayı 16 adet kemer aynasına sahip olan camiide hattat Kutlu ilk defa kadın sahabilerden Hz. Fatıma ve Hz. Hatice'nin isimlerini yazmış. Başka hiçbir camiinin kubbesinde bu isimleri göremeyeceğimizi belirten Kutlu “Ahmet Hamdi Akseki Camii ve Mimar Sinan Camii'nde kadınlar mahfilindeki hilye ve koltuklara da bu isimleri yazdım. Çünkü bunlar iman etmiş çok önemli kişiler” diyor.
“Kur'an'ı Kerim'de de belirtildiği gibi kainatta hiçbir şeyin boş ve anlamsız yaratılmadı. Süleymaniye Camii'ndeki mimaride her şey bir manaya bağlanıyor. Hiçbir şey rastgele ve tesadüfi değil. İslam mimarisini başlatan Sinan, kainatı küçültmüş ve simgelerle bütün kainat tasavvurunu dile getirmiş. Bunu sanatın diliyle gerçekleştirmiş”diyen Kutlu, mimarinin ve yapılan tezyinatın(süsleme) doğru okunması gerektiğini söylüyor. Moskova Camii'nde kubbe küngüresinde(göbek) Şems suresinin kasem(yemin) ayetleri, kasnağında Nur ayeti, ikinci kasnağında da Alak suresini yazmış. Alçı pencerelerde ikili esma-ül hüsna bulunuyor. Esma-ül Hüsna bazen kubbe kasnağına kuşak olarak bazen de pencere aynalarına ya da pencere içine yazılmış. Bu da Cenab-ı Hakk'ın varlık âlemine esmasıyla tecellisini hatırlatmak için. Moskova Merkez Camisi hüsnühat ve tezyinatı dekoratif unsur olmanın ötesinde felsefi, fikri önemli mesajlar içeriyor.
Hüseyin Kutlu, İslam medeniyetinin en güzel yanlarını göstermek için uzun süredir bir proje üzerinde çalışıyor. Bu proje, geleneksel sanatlarımızın en önemlilerini canlı olarak sergileneceği, “İslam Sanatları Bahçesi” Burada Hüsn-i hat, tezhip, ebru, çini ve musiki gibi klasik sanatlardan Osmanlı mutfak kültürüne kadar, Endülüs ve Osmanlı bahçe örneklerinden edebiyatın ve masalların sembolü olan çiçek ve hayvanlara kadar birçok şey olacak. Proje, dünyaya İslam medeniyetinin aslında ne olduğunu anlatmayı amaçlıyor. Bu nedenle bahçe yabancı dillerde tanıtımın da olacağı, açık ve canlı, uluslararası bir sanat müzesi gibi tasarlanmış.
