Tutku; Hz. İsa'nın Çilesi filmindeki 'ispiyoncu Yahudiler' göndermesiyle Yahudilerin şimşeklerini üzerine çeken ve ardından dile getirdiği Yahudi karşıtı söylemleriyle eleştiri dozunu arttıran ünlü oyuncu Mel Gibson, söz konusu çevrelerin yoğun baskısına maruz kalmıştı. Sinema endüstrisine hakim Yahudi lobisinin engelleriyle karşılaşan ünlü oyuncu, yeni projelerini bu engeller yüzünden güçlükle hayata geçirdiğini söylemiş, birkaç yan rol dışında beyazperdede çokça gözükmemişti. Gibson, şimdi Fransız yönetmen Jean Francois Richet'in imzasını taşıyan 'Kan Bağı' filmiyle bir kez daha sevenlerinin karşına çıktı. Filmde ünlü oyuncuya Erin Moriarty, Micheal Parks ve William H. Macy eşlik ediyor.
Film, geçmişi suçlarla dolu olan John Link isimli yalnız bir adamın 17 yaşındaki kızı Lydia ile yıllar sonra yeniden karşılaşmasını konu ediyor. Kızını kazandığı için mutlu olan John, büyük bir mafya hesaplaşmasının ortasına düşeceğinden habersizdir. Zira Lydia yeraltı dünyasının en tehlikeli gruplarından birine bulaşmıştır. John, yıllar önce terk ettiği kızını bu kez sahiplenmek için harekete geçer ancak inatçı kızı ve peşindeki çete yüzünden bu iş hiç de kolay olmayacaktır.
Kan Bağı, klasik Hollywood anlatısını tercih ettiği diliyle Amerikan aksiyon filmlerinin hemen tüm özelliklerini taşıyor. Belaya bulaşan kızını kurtarma hikâyesi, birbirine sıkı bağlarla bağlı eski dostluklar, geçmişten kaçan tövbekârlar, klasik mafya hesaplaşmaları bu filmde de karşımıza çıkarken, suçla arasındaki bağı koparmış, geçmişe sünger çekmiş yalnız adam John'un kızı için bir kez daha geçmişe dönmek zorunda kalışı da hikâyenin ana aksı olarak öne çıkıyor. Başta takip sahneleri olmak üzere usta içi çatışma sahneleriyle örülü aksiyonu ve araya serpiştirilen kimi sistem eleştirileri, Kan Bağı'nı bir nebze yukarı çekse de filmin genel planda vasatın üzerine çıktığını söylemek zor.
Rol aldığı filmlerle dünyada olduğu kadar Türkiye'de de geniş kesimlerin beğenisini kazanan ünlü oyuncu Mel Gibson, güçlü oyunculuğuyla dikkat çekiyor. 60 yılı deviren usta oyuncunun gençlere taş çıkaran performansı efsaneleşmiş oyuncuların yaşlanmadığı gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.