|

Kanserlerin yarısı 65 yaş ve üstünde görülüyor

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Mahmut Gümüş, kanser hastalığının yarıdan fazlasının 65 yaş ve üstü kişilerde görüldüğünü belirtti.

Yeni Şafak
11:01 - 27/03/2016 Pazar
Güncelleme: 09:04 - 27/03/2016 Pazar
DHA

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği'nce bu yıl 6'ncısı düzenlenen Tıbbı Onkoloji Kongresi, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te yapıldı. Kongrede Prof.Dr. Gümüş, 'Yaşlılık hastalığı' olarak tanımladığı kanserin dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada geldiğini söyledi.



Kanserin bu özelliği dolasıyla Türkiye'nin 'şanslı' konumda bulunduğunu kaydeden Prof.Dr. Gümüş, "Yaş ortalamamız; 30 civarında. Batı toplumlarına göre 3'te 2 daha az kanser görüyoruz. Batıda 3 kanser hastası varsa bizim 2 kanser hastamız var" diye konuştu.



Kanser hastalığının yarıdan fazlasının 65 yaş ve üzerinde görüldüğüne dikkat çeken Prof.Dr. Gümüş, Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığını, bunun ilerleyen yıllarda daha çok kanser hastasıyla karşılaşma anlamına geldiğini söyledi. Prof.Dr. Gümüş, bu nedenle hastalığa karşı korunma, tedavi ve bakıma yönelik önlemlerin artırılması gerektiğini söyledi.



Kanserde bölgesel farklılıklar


Türkiye'de kanser türlerinin coğrafi bölgelere göre farklılık gösterdiğini, yemek borusu ve mide kanserlerinin doğu ve güneydoğu bölgelerinde görüldüğünü belirten Prof.Dr. Gümüş, bunun Asya toplumlarında görülen bir kanser türü olduğunu vurguladıb Doğudan batıya ilerledikçe bu kanser tiplerinin görülme sıklığının düştüğünü belirten Prof.Dr. Gümüş, "Özellikle tuzlu yiyecekler, yiyeceklerin saklanma koşullarının bu durumda etkili olduğunu düşünüyoruz" dedi.



Çevresel etkilere bağlı ortaya çıkan kanser hastalığından korunmanın tedavi etmekten daha kolay olduğunu dile getiren Prof.Dr. Mahmut Gümüş, özellikle meme, rahim ağzı gibi kanser türlerinde tarama metotlarıyla erken teşhisin mümkün olduğunu hatırlattı. Bu çerçevede kadınların belirli aralıklarla mamagrofi ve simir testi yaptırmalarını öneren Prof.Dr. Mahmut Gümüş, şöyle devam etti:



"Tabii ki tedavi aşamasında gelişmeler çok fazla. Özellikle kanserin oluşumunun mekanizmasını anlayarak ona yönelik tedaviler klasik, eski kemoterapinin yerini almaya başladı. Bu noktada kemoterapinin de pabucu tamamen dama atılmış değil. İki tedaviyi kombine ederek hastalarımıza faydalı olmaya çalışıyoruz."



Akciğer kanserinde yeni tedaviler


Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof.Dr. Başak Oyan Uluç ise, Türkiye'de akciğer kanserinin diğer kanser türleri arasında en önemli sorun olduğunu söyledi. Akciğer kanserinin erkeklerde en sık görülen, kadınlar ise görülme sıklığı açısından 5'inci sırada yer aldığını aktaran Prof.Dr. Uluç, "Akciğer kanser tanısı alan hastaların ölüm oranı yüksek. Yüzde 90 oranında sigarayla ilişkili" dedi.



Akciğer kanserinin genellikle ileri evrede tanı alabildiğini belirten Prof.Dr. Başak Oyan Uluç, "Akciğer kanseri, her hastaya benzer tedaviyi verdiğimiz, kişiselleştirilmiş tedaviyi yapamadığımız bir kanser türüydü. Şu anda akciğer kanserinde hastaya özgü tedavi yapma şansımız var" diye konuştu. Artık standart haline gelen bu tedavi yönteminde hastaların bir bölümünün kemoterapi almadan, hedefe yönelik ilaçlarla tedavi olabildiğini belirten Prof. Dr. Uluç, bu tedavi yöntemini 100 hastadan 15'inde uygulamanın mümkün olduğunu, geri kalan kesimin ise klasik kemoterapilerle tedavi edildiğini söyledi.



Prof.Dr. Uluç, sigara yasağının olumlu etkilerinin gelecek 10 yıl içinde akciğer kanseri ve buna bağlı ölümlerde kaydedilen azalmayla görüleceğini söyledi.


#kanser
#65 yaş
#üstü
#görülme
#sıklığı
8 yıl önce