2002 senesinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'de hükümete gelmesinden itibaren, iki taraf da yakınlaşmaya doğru hızlı adımlar attı, bu da çoğu kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında her iki ülkenin üst düzey yöneticilerinin karşılıklı ziyaretleri sonrasında ekonomik anlaşmalara da yol açtı.
Türk-Katar ilişkileri, çoğunlukla prodesürler ve rutinlerden dolayı her iki ülke arasındaki anlaşmaların çözümünü geciktiren ortak komitelerinden uzak bir şekilde, meselelerin direkt olarak çözülmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Şeyh Tamim'in başkanlıklarında Yüksek Strateji Komitesi'nin 19 Aralık 2014'te kurulmasından sonra yeni bir döneme girdi. Türkiye ve Katar böylelikle, politika, ekonomi, ticaret, yatırım, eğitim, kültür, bilim ve teknoloji alanlarındaki ikili ilişkileri düzenlemek için en yüksek mekanizmalardan biri olduğu düşünülen bu stratejik komiteyi kurdu. Bunun her iki taraf arasındaki işbirliği sürecinde daha öncesinde elde edilen başarıların muhafaza edeceğine inanılmaktadır.
Askeri açıdan ise, Türkiye ve Katar, her iki tarafın kendi aralarında askeri ortak güç konuşlandırmalarının değişimini sağlayacağını işaret eden bir işbirliği anlaşması imzalamıştır. Buna ilaveten, iki ülke 2 Temmuz 2002'de askeri eğitim işbirliği anlaşmasının yanında, savunma sanayiinde de mutabakat anlaşması da imzaladı. Ekonomiye gelince, 2014 senesinde 800 milyon dolar olan ve 2000 senesinde de 38 milyonu geçmeyen karşılıklı ticaretin, bu yıl 1.5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Bugün Katar'da 60'dan fazla büyük Türk firması ve 150 küçük firma inşaat, elektronik, ticaret ve altyapı ile alakalı faaliyet gösteriyor ve yatırımların 30 milyon dolara ulaşması beklenirken, Türkiye'deki enerji, emlak ve tarım odaklı Katar yatırımları 20 milyon dolara ulaşıyor.
Katar Emiri'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşık 400.000 metrelik bir alanda temellerini atmalarının ardından, Katar'ın başkenti Doha'da Türk köyünün tamamlanmasına önümüzdeki günlerin şahitlik etmesi bekleniyor. Burada İstanbul şehrinin bir minyatürü yer alacak ve otellere ve bir camiye ilaveten aralarında binalar, Osmanlı mimarisiyle yapılmış çarşılar ve servis tesisleri yer alacak.
Bu proje büyük ölçüde Türklerle Katarlıları birbirlerine bağlayan ortak tarih ve medeniyet boyutunu ortaya koymakta ve bunların arasındaki özel ilişkinin altını çizmektedir.
Usta siyasetçi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 13 Şubat 2012'de Başbakanken, bir röportaj sırasında Türkiye ve Katar'ın bölgedeki meselelere nasıl baktıklarını sordum ve verdiği şu cevap mükemmel bir şekilde bu bağlama uygundu: “Bizim bölgedeki meselelere ilişkin vizyonumuz, hepimizin bir pencereden bakıyormuş gibi olmasıdır.”
Ve aslında gerçekten de işler bu şekilde oluyor, başta Suriye, Libya ve Arap Baharı devrimleri olmak üzere bölgedeki alevlenen mevzulara karşı Türkiye ve Katar'ın her ikisinin de bakış açılarında tam bir uyumluluk var. Şeffaflık, tavır ve niyetlerdeki samimiyet ve bölgedeki problemlere grçekten çözüm bulmaya dayalı olarak inşaa edilen bu uyumluluk, ülkeler arasındaki işbirliğine örnek olarak gösterilebilecek güçlü bir ittifakın kurulmasına vesile oldu.
Yaşanan olaylar Türkiye ve Katar'ın bölgedeki problemlere karşı duruşlarının en uygun ve doğru olduğunu ispatlamaktadır. Bölgesel ve küresel güçler bu iki ülkeyi dinlemiş olsalardı bir çok çatışma çözümlenmiş olacaktı ve Türkiye ve Katar'ın dışında gerçekten kendilerine destek veren kimseyi bulamayan, özgürlük ve saygınlık arayan bu bölgenin aynı insanları akan kanların bedelini ödemeye zorlanmamış olacaktı.
Biz Katar'da, bugün geleneksel diplomatik çerçeveyi aşmış olan Türkiye'deki kardeşlerimizle içinde bulunduğumuz ilişkiden gurur duyuyoruz.
Bu aslında, her kardeşin kendi arzuladığı şeylermiş gibi diğer kardeşin istekleriyle ilgilendiği güçlü bir kardeşliğe dönüştü. Bir sonraki aşamada bir model olmak üzere daha fazla işbirliği ve entegrasyona şahit olacağımızdan eminiz. Bu yıl, köklü, birbiriyle ilişkili ve politik, ekonomik ve yatırım boyutlarını aştığını kanıtlayan Katar-Türk kültür yılını kutluyoruz ve bunlar bizi birbirimize bağlayan kimlik ve kültürle yakından ilişkili.
