|

Keyifli doğum mümkün

Normal doğum ağrısı dediğimiz durum aslında rahmin kasılıp gevşemesiyle ortaya çıkıyor. Gerçek ağrı ise hastalıklı bir durumun karşılığı. Bu nedenle aslında hastalıklı bir süreç olmayan doğum ile ilgili yanlış algı ve deneyimlerimizi değiştirebiliriz. Bu konuda en büyük destekçilerimizden birileri ise Doula ve doğum psikologları…

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/03/2015 Salı
Güncelleme: 22:06 - 16/03/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Normal doğumdan korkan anne adaylarının sayısı maalesef fazla. Sırf bu yüzden tıbbi bir zorunluluk olmasa bile anne adayları sezaryenle doğumu tercih edebiliyorlar ve normal doğumun anne ve bebeğe olan faydalarından mahrum kalabiliyorlar. Bunun en önemli nedeni de maalesef normal doğumun sanki çok ağrılıymış, acı veren bir süreçmiş gibi algılanması ve dolayısıyla da bu şekilde yaşanması. Normal doğum ağrısı denilen durum aslında rahmin kasılıp gevşemesiyle ortaya çıkan bir durum. Gerçek ağrı hastalıklı bir durumun karşılığı. Bu nedenle aslında hastalıklı bir süreç olmayan doğum ile ilgili yanlış algı ve deneyimlerimizi değiştirebilir ve buna kelimelerimizi değiştirerek başlayabiliriz. Mesela doğum sancısı değil dalgaları veya kasılmaları kullanılacak doğru kelime olabilir. Amerika, Avrupa’da yaygın olan ve Türkiye’de de yaygınlaşan doğum destekçileri ve doğum psikologlarının hem doğum öncesi hem de doğum sonrası verdikleri eğitim ve motivasyonla artık doğum çok daha keyifli hale gelebildiği bildiriliyor. Konuyu doğum psikoloğu Zeynep Kocamaz Öztürk ile konuştuk. Devamı haberimizde…


Doğum korkusu yenilebilir 

Ülkemizde ne yazık ki diğer birçok gelişmiş ülkeye göre sezaryen oranları çok yüksek. Gebelere baktığımızda doğumla ilgili ciddi anlamda yanlış bilgileri olduğunu ve normal doğumdan korktuklarını görüyoruz. İşte bu tür yanlış bilgiler ve bilinçaltımızda taşıdığımız negatif yükler doğumları ne yazık ki zorlaştırıyor. Gebelerin birçoğu daha doğum başlamadan sezaryeni tercih etmek istiyorlar. Bu durumun en büyük sebebi korku. Korkunun en büyük panzehiri ise doğru ve objektif bilgi. Doğuma hazırlık eğitimcileri ise eğitimlerde doğru bilginin gücünü kullanarak gebelerdeki bu yanlış bilgileri düzeltmeye ve onları doğumun güzelliğini keşfetmeleri için bir yolculuğa çıkarıyor. Ama elbette tıbbi açıdan gerekli olduğunda sezaryen yapılıyor.


Doğuma saygı ve inanç 

Eğitimler konusunda da bilgi veren Doğum psikoloğu Zeynep Kocamaz Öztürk sözlerine şöyle devam ediyor: "Öncesi eğitimler 14 saat sürüyor. Teorik anlatımın yanı sıra dışavurumcu çalışmalar, aktif oynanan oyunlar desteği ile çok eğlenceli ve öğretici bir müfredat sunuyoruz. Özellikle doğumu kolaylaştırıcı tekniklere yoğunlaşıyoruz. Bunlar nefes çalışmaları, gevşeme ve görselleştirme ve masaj teknikleridir. Çünkü biliyoruz ki doğum kas eylemidir ve beden ne kadar gevşek ve dingin olursa kaslar da o kadar gevşek olacaktır. Bu eğitimlerde doğum tercihleri, babaların doğumdaki rolleri, doğum sürecini kolaylaştıran pozisyonlar da konuşuluyor ve uygulanıyor. Kursların en önemli özelliği teorik bilgilerin salt olarak verilmesi değil çeşitli oyunlar,  canlandırmalar ve çalışmalarla hissedilip içselleştirilmesidir. Bu sebeple kurslar aynı zamanda bir kişisel gelişim aktivitesidir. Kurs sonunda gebeler ve eşlerinin doğuma olan saygıları ve inançları gelişir." 


Normal doğuma programlıyız

Anne ve bebek normal doğum için programlanmışlardır. Tıbbi bir sebep olmadan yapılan bir sezaryen anne ve bebeğin normal doğumun faydalarından yararlanmalarına engel olacaktır. Normal doğumun en önemli faydası hormonların normal olarak salgılanmasıdır. Bu salınım sonrasında da anne ve bebek arasında aşk gelişir. Planlı sezaryende ise maalesef normal hormon salınımı gerçekleşmez. Örneğin süt gelimi de buna bağlı olarak gecikebilir. Normal doğumda da bebek kendi istediği ve hazır olduğu zaman gelir. 


Neden doğum psikoloğu?

Birçok negatif düşünceyi temizlesek de bilinçaltına inmek için özel çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu çalışmaları yapan kişi hamilelik ve doğumla ilgili özel bir eğitim almış bir psikolog, yani hamile ve doğum psikoloğu oluyor. Doğum öncesi gebe, baba adayı ve ailedeki kadınlar ile çalışılır. Gebelerin kendi doğumları, doğum algıları etraflarından duydukları doğum örnekleri çalışma konularımız oluyor. Biliyoruz ki her fiziksel problemin altında aynı zamanda psikolojik sebepler vardır. Bu sebeple doğumda ortaya çıkmış bir takım sorunların psikolojik kökenine inip hemen orada çözüm sunmaya çalışıyoruz. 


Bebek de yaşıyor

Doğum esnasında tıkanmış doğumlarla çalışıp anne ile bebek bağını kuruyor ya da onarıyoruz. Doğum esnasında bazen anne adayları sükunetlerini kaybedip panik haline girebiliyor ve dış etkenlerden etkilenebiliyorlar. Bu esnada bebekleri ile olan bağlarını unutabiliyorlar. Anne adayını sakinleştirip bebeklerini hissetmelerini sağlamak ve doğuma bir de bebeklerinin gözüyle bakmalarına imkân vermek doğum psikologlarının en önemli görevlerinden. Biliyoruz ki doğum sadece anne tarafında gerçekleşen bir olay değil. 


Doula-Doğum destekçisi 

Doula herhangi bir tıp ve sağlık eğitimi geçmişi olmayan  özel bir eğitim alarak doğum anında anneye faal ve kesintisiz destek sunan kişidir. Aldığı eğitimler anneyi doğum esnasında rahatlatacak özel masaj, akubası, aromaterapi gibi tekniklerdir. En önemli görevi gebeyi dış etkenlerden uzaklaştırarak içine ve bebeğine dönmesini sağlamaktır. 


Ortam nasıl olmalı?

Doğum ortamında gebenin dikkatini çekecek bir şey olmaması ve gebenin doğuma konsantre olması gerekiyor. Örneğin doğum odasına herkes istediği zaman  girmemeli. Odada mümkün olduğu kadar az kişi olmalı. Gebe yanında kimseyi istemeyebilir. Gebenin bu konudaki tercihine saygı duyulmalı. Öyle ki bazı gebeler normalde çok sevdiği bir insanı doğum anında yanında istemeyebilir eşi de dahil. Doğum ortamı loş bir hale getirilmeli. Gerektiğinde annenin hoşuna gidebilecek doğumu yoluna sokan özel yağlar ve kokular kullanılır. Doğum ortamını ayarlayan douladır. 


Gebe içe dönmeli 

Doğum anında üst beynin hiçbir şekilde çalışmaması yani kadının hiç bir şey düşünmemesi gerekiyor. Kadın bedeninden başka bir şeye odaklanmamalı.Etraftan gelen sesler, etrafındaki kişilerin konuşmaları olmamalı. Doğum alt beyin yani ilkel beyinin işidir. Alt beyin gürültü, kalabalık ve çok uyaran istemez. Romantik bir akşam yemeğine konsantre olan birinin yemeğinin sabote edilmesi gibi bir şey bu. Gebenin kendi isteklerini doktorundan ya da çalışacağı ebeden talep etmesi gerekiyor. Gebelerin henüz kendi farkına bile varmadığı isteklerini bir gebelik kursuna gidip öğrenmeleri gerekiyor. 

#kadın
#doğum
#sağlık
9 yıl önce