|

Kirlenen zihni iyi kitaplar temizler

Hasan Güneş, Fatih’te bulunan İnkılâb Yayınları ve Kitabevi’nin sahibi. İnkılâb, 35 yıldır yoluna devam ediyor. Yayıncılığın fikir çatışması olduğunu hatırlatan Güneş, “Herhangi bir konuda altyapınız yoksa bilgi kirliliğine açık olursunuz. Kirlenen zihni iyi kitaplar temizler” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/06/2017 Salı
Güncelleme: 08:22 - 20/06/2017 Salı
Yeni Şafak
Hasan Güneş
Hasan Güneş

İnkılâb Yayınları ve Kitabevi Fatih’in sayılı kitapçılarından biri. 35 yıldır edebiyattan tarihe, sanattan dini yayınlara kadar her alanda kitap neşreden İnkılâb’ın sahibi Hasan Güneş ile yayıncılık hikayesi, günümüz okuru ve Fatih semti üzerine konuştuk.

Yayınevi ne zaman ve hangi şartlarda kuruldu?

Yayınevi aslen 1980 yılının Mayıs ayında kuruldu. Arkadaşlar arasında İnkılâb ismi öne çıktı. İran’daki inkılâb hareketlerinden olabilir, gençliğin verdiği etkiyle... 83 yılıydı. 74-75 yıllarında Milli Türk Talebe Birliği’nin hazırladığı Çatı dergisi vardı. İstanbul Kültür Ocağı’nın İslami Hareket mecmuası vardı. 80’de kapanan bu süreli yayınların yerine yola kitapla devam etme kararı aldık. Bir davanın sorumluluğunu hissediyorduk. Kitabevi olarak yayınlarımızı Yusuf Kerimoğlu’nun “Kelimeler Kavramlar” kitabıyla başlattık.

İNSANLAR KİTABA SUSAMIŞTI
Bu hedefle hangi kitapları yayınladınız?

Hz. Peygamber’in İslam’a davet mektuplarını yayınladık. Resullah’ın diplomatik münasebetleri, şûraya danışması hakkında fikir veren eserler bunlar. Genç bir Müslümanın Peygamber ahlakını ve o dönemi iyi bilmesi gerekiyor. O’nu sevmek yolundan gitmekle oluyor. Platonik aşk gibi değil de bizzat yolundan giderek. 6 ciltte Peygamber Efendimizin hayatını didik didik eden Siret Ansiklopedisi’ni yayınladık. Peşinden İslam tarihinin ilk dönemine ait kitaplar, İslam Kültür Atlası, örnek şahsiyetlerin hayatları gibi eserler geldi. Siyer eserleri sadece akademik, araştırma alanında kaldığında pek fazla okunmuyor. Abdülhamid Cûde es-Sahhar’ın yazdığı 20 kitaplık “Hz. Peygamber ve Beraberindekiler” adlı bir serimizle roman olarak okurla buluşturduk. Yayınlarımız arasında bugünün iktisadi, sosyal, siyasi problemlerine dikkat çeken tercüme ve telif eserlerimiz var. Müslümanlar arasında vasat ümmet anlayışını yaymak gerekiyor. Hâlen inceleme-araştırma, düşünce, hatırat, sanat, roman olmak üzere 7-8 dalda kitap yayınlıyoruz.

Sanat alanında hangi kitaplar var?

Devlet-i Aliyye’de günümüze üst başlığıyla ebru, minyatür, hat sanatlarıyla ilgili kitaplarımız var. Bu sanatları öğrenmeye başlayanlar için ders kitabı niteliğinde yayınlar da yapıyoruz.

Yeni kitapların basım sayısı da yıllar içinde düştü sanırım. Ne söylemek istersiniz?

Azalan basım sayılarının bir süreci var. İlk kurulduğumuzda darbeden çıkılmıştı, kitap ve yayınevi sayısı azdı, insanlar kitaba susamıştı. Kitaplar 5 bin adet basılırdı. Körfez Savaşı zamanı bu sayı 3 bine düştü. Meşhur Ecevit’e fırlatılan bir yazar kasa olayı vardır. Ondan sonra da bine düştü.

SADECE ŞİKAYETLE OLMAZ
Yayın sektörü hakkında ne söylemek istersiniz?

Yayıncıların sorumluluklarını iyi bilmeleri gerekiyor. Yayıncılık, şahsi meselelerin ötesindedir. Fikirlerin çatışmasıdır. Örneğin bahçelerimizde uygulanan modeller hep Batı menşei. Peyzaj mimarı dostlarımızın teklifi üzerine “İslam Medeniyetinde Bahçe Sanatı” adlı çalışmayı yayınladık. Yazarı Emma Clark Endülüs, İran, Fas, Osmanlı bahçelerini inceleyip ilkeler belirlemiş ve İslam kültürünün izlerini taşıyan bir bahçe nasıl olur onu yazmış. Şu anki sitelerden, bloklardan şikayet ediyoruz ama yerine sunacağımız eserler yok. Bu kitap sayesinde uygulamacılara modeller sunmak istedik. Sadece şikayetle olmaz.

Günümüz okurunun kitapla ilişkisini nasıl görüyorsunuz?

Ülkede kitap okunuyor. Sanal alemin etkileri de göz ardı edilemez. Üniversiteyi bitirip kendi alnında doğru dürüst kitap okumayanlar var. İlahiyat Fakültesini bitirip hadis kitabı okumayan öğrenciler gibi. Bu durum çok üzücü. Veterinerlik, ziraat bölümlerinde ders kitabı dışında kitap okumayan bir insan yapısı ile karşı karşıyayız. Zihinlerimiz durgun su gibidir. Rüzgar, güneş sayesinde bir kokuşma olur. Ancak akan su tertemizdir. Zihinlerimizi de yeni bilgilerle beslemek, temizlemek bizi üretken hale getirebilir. Herhangi bir konuda altyapınız yoksa bilgi kirliliği yaşarsınız. Kirlenen zihni iyi kitaplar temizler.

İnternet ve kitap bilgisi arasında nasıl bir fark var?

Sanal alemdeki bilgiler filtreden geçmeden kişiyle buluşuyor. Örneğin enerji konulu ödevini yapmak için bilgisayar başına geçen çocuğun, kinetik enerji mi potansiyal enerji mi aradığını bilmesi gerekir. Çocuğun karşısına enerjiyle ilgili olumlu olumsuz her şey çıkar.

BİRAZ ADALETLİ OLSUNLAR
Kadıköy, Beyoğlu, Üsküdar, Cağaloğlu edebiyat ve kitap tutkunları için belli merkezlerdir. Siz başka bir merkezde, Fatih’tesiniz. Bu seçim bilinçli miydi?

Üniversite yıllarında dolaştığımız yerler buralardı. Kurduğumuz dernek Fatih’teydi. Pazar günleri, Merhum Zahit Kotku Hocaefendi’nin sohbetlerine katılmak için İskenderpaşa’ya gelirdik. Dolayısıyla bir iş yeri ararken de burada olduk. Mekanlar tabii ki düşünceleri etkiler. Biz Fatih’te bulunmaktan memnunuz. İnşallah buraya katkılarımız da oluyordur.

Kitap fuarlarının sayısındaki artışı nasıl okumak gerekiyor?

Fuar, yapıldığı yere canlılık getiriyor. Sayılarının artması iyi bir şey. Ancak fuar organizasyonu yapanlar işi ciddiye almalı. Fuar detaylarını ve katılımcıları seçerken hem adaletli hem de bilinçli olmaları gerekiyor.

#Zihin
#Kitaplar
7 yıl önce
default-profile-img