Biri "hırzılık"tan diğeri ise "cinayet"ten sabıkalı iki katil. Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe "zevk için yaptık" dedikleri cinayetlerle, "seri cinayet işleyen katil"ler olarak ilan edildiler. Üzerlerinden uyuşturucu çıkan zanlılar 3 günde 7 kişiyi katletseler de dünyada kabul gören 'seri katil' sınıfına girmiyorlar. Çünkü, polisiye literatüründe bir seri katilin bu kadar kısa sürede yakalanması mümkün değil. Her şeyden zeki ve iyi bir eğitim almış olmaları gerekiyor. Bugüne kadar yakalanan seri katiller, sevimli tavırlarıyla çevreleri tarafından sevilen kişilerden çıkarken, cinayetlerinin tümünde bir amaç güdüyorlar. Bir çoğu çocuklukta kötü muamele ya da tecavüze uğramış olan bu kişiler, genellikle masum yüzlü ve toplumda kabul gören işlerde çalışıyorlar.
İngiliz Doktor Harold Shipman'ın 27 yılda 250 kişiyi öldürdüğü belgelendi. Shipman hastalarını yüksek dozda morfinle öldürüyordu. Evli ve dört çocuk babası olan Shipman, 1998 yılında bir cinayet sonucunda tutuklandı. 2000 yılında işlediği 15 cinayetten dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Shipman geçtiğimiz yıl hücresinde intihar etti. 1971-1974 yılları arasında işlenen cinayetlerin kurbanlarından birisi de 4 yaşındaki bir kız çocuğuydu. Cinayetleri ortaya çıktıktan sonra yapılan incelemede Shipman'ın görev alanında meydana gelen ölüm olaylarının yüzde 15'nin şüpheli olduğu tespit edildi. Hesaplar ise cinayet sayısının 238 olduğunu gösterdi. Shipman'ın listesine diğer şüpheli ölümleri eklendiğinde toplam 250 kurbanı olduğu belirlendi.
Andrew Phillip Cunanan Reese de iyi eğitimli, zeki ve sevimli bir görünüşe sahipti. İlgi çekmeye meraklıydı. Unutulmayacak bir insan olmak istiyor, ünlü kişilerle geziyordu. Sevgilisi onu terkedince uyuşturucuya başladı ve ardından sevgilisinin yaşadığı şehre gitti. Burada sevgilisinin arkadaşını öldürdü. Ardından da sevgilisini. Chicago'ya geçti ve bir emlak kralını öldürdü. New Jersey'e geçerek mezarlık bekçisini vurdu. Miami'ye giderek otele yerleşti. Modacı Versace'in malikanesine çok yakın bu otelden çıkıp, alış verişten dönen ünlü modacıyı kapısının önünde öldürdü. Tüm dünya basınında fotoğrafları ve haberleri yayılırken O, kadın kılığında serbestçe dolaşıyordu. Bu cinayetin çok yakınında demirlenmiş bir teknenin bakıcısı tekneye girdiğinde bir yabancıyla karşılaştı. Polise haber verdi. Büyük bir operasyon başlatıldı. Ve gaz bombası eşliğinde tekneye giren özel tim, Cunanan'ı teknenin içinde, şortla yatağa uzanmış ve kendini ağzından vurmuş halde ölü olarak buldu.
Theodare Robert Bundy, ruhsuz ama zekiydi, güzel giyinen ve kadınların ilgisini kolayca çeken bir cazibe sahibiydi. Tecavüzcü ve seri katil olarak 36 kişiyi öldürdü. 24 Ocak 1989'da elektrikli sandalyede idam edildi. Ted Bundy'nin hayvani süper egosu ilk olarak Washington Üniversitesi'nde öğrenciyken ortaya çıkmıştı. 1974 yılı içerisinde 7 ayda 7 kadını öldürdü. 1976'da yakalandı. Ancak iki defa kaçmayı başardı. Ocak 1978'de Florida'da ortaya çıktı. Geceleri kadınların yatak odalarına girip tecavüz ediyordu. Bir kadının göğsünü koparırken diş izlerinin kendisini ele vereceğini düşünmemişti bile. Florida polisi onu çalıntı bir arabada yakalayınca yapılan karşılaştırmada diş izlerinin sahibi olduğu anlaşıldı. İyi görünümlü bir hukuk öğrencisi olmasından dolayı birçok filme ve kitaba konu olmuştur. Özellikle ilginç olan, cezaevinde kaldığı yıllarda Bundy'nin birçok kadından evlenme teklifi almış olmasıdır. Bütün kurbanlarının ilk kız arkadaşına
benzediği de söylenir.
