|

Maziden bir seferlik nostalji

Restore edilip yeniden kullanılmaya başlanan Leyland marka otobüsler Taksim-Topkapı hattında çalışmaya başladı. Kısa da olsa bu otobüsle yapılan bir yolculuk her yaştan insanı etkiliyor. Nostalji otobüsünü ilk kez kullanan Bilge Koç, “Otobüse binmek normalde stresli bir iştir fakat bu otobüste herkes birbirine gülüyor. Mutlu oldum, ruh halim değişti” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/02/2016 Pazar
Güncelleme: 03:46 - 13/02/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Bazılarımız teknolojinin son noktasında durup adım adım da olsa ilerlemeyi seçer. Bazılarımız ise döneminde yaşamamış olsa da eski eşyalara bambaşka bir hayranlık duyar. Gramafon, atari, filmli fotoğraf makineleri, jeton, plak, rahle, lamba, radyo, daktilo akla ilk gelen nostaljik nesnelerden birkaçı. Nostalji merakı eksilmeden devam ediyor, şimdi ise İETT ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ortaklığında 70'li yılların iki otobüsü yeniden kullanılmaya başlandı. Kırmızı beyaz rengi, arka düşük sahanlığı, kahverengi deri koltukları, kullanılmış biletin atıldığı cepleri ve orijinal sürüş mekanizmasıyla Leyland marka otobüsler, aslına uygun restore edilmiş olarak İstanbul caddelerinde yeniden yolcu taşımaya başladı. Topkapı-Taksim hattında kullanılan otobüsler, günde iki sefer yapıyor. Sinema Televizyon bölümünde okuyan üniversite öğrencisi Bilge Koç, bu otobüse ilk defa biniyor. “Otobüse binmek normalde stresli bir iştir fakat bu otobüste herkes birbirine gülüyor. Mutlu oldum.” diyen Koç, ruh halinin değiştiğini söylüyor.





OTOBÜSÜN YAŞINA UYGUN ŞARKILAR

Nostaljik otobüs, sadece görüntüsüyle değil radyodan çalınan 70'li yılların şarkılarıyla da yolcularını zaman tüneline davet ediyor. Nilüfer'den “Kim arar”, Yeliz'den “Bu ne dünya kardeşim”, Barış Manço'dan “Kol düğmeleri”, Semiha Yankı'dan “Seninle bir dakika” bunlardan birkaçı. Bu otobüsle körüklü modelin de akla getldiğini belirten Engin Kaya, “İnternetten eski fotoğraflara bakıp iç geçiriyorduk, şimdi ise tarihe göz atmış oluyoruz. Zamanında otobüslere kağıt biletle binerdik. Biletçi bölümünü muhafaza etmeleri iyi olmuş, o dönemi hatırlatıyor. Ailemle geçirdiğim o anları yaşıyorum adeta” diyor. Otobüsün yaşına uygun şarkılar çalındığını ifade eden Kaya'nın bir de ricası var: “Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay da duymak güzel olurdu.”


Sefer boyunca müziğin sesini kıs diyen de var kendini şarkıya kaptırıp mırıldanan da... Hatıraları canlandıran yolculuk her kişiye farklı bir duygu yaşatmayı başarıyor gibi. Genelde 60-70'li yılların kıyafetleri 80-90'ların ise yaşam şartlarına öykünme olur. 17 yaşındaki lise öğrencisi Ogün Başar, otobüse bindiğinde “İçimde eskilere karşı merak oluştu. O günlerde yaşamanın nasıl olabileceğini düşünüyorum” diyor. Bu otobüslerin sayısı arttırılması gerektiğini düşünen Başar, ekliyor: “Teknoloji olmadığı için o dönemde yaşamak istemezdim.”



YANDAN ÇARKLI GEMİLER DE RESTORE EDİLSİN

Bu hattı sık kullananlardan biri olan Muhammed Hilmi Genç, 40 yıllık İstanbullu. Denk geldiğinde mutlaka bu aracı tercih ettiğini söylerken, “Ummadığım eski dostlarla karşılaştığım oluyor. Elimizde varsa değerini bilir şekilde kulllanmak lazım” diyor. Konu otobüs olunca diğer toplu taşıma araçlarını anımsayan Genç, o yılları şöyle anlatıyor, “Elektrik kesildiğinde tramvayda kalırdık. Amerikan arabası Chevrolet taksiler vardı, bir de yandan çarklı gemiler... Keşke onlar da restore edilse, kullanmak isteriz.”


Dışardan gelen meraklı bakışlarla yola devam ediyoruz. Kimisi ağzı açık bakakalıyor kimi ise telefonuna sarılıp hatıra karesi yakalama uğraşında. Emekli öğretmen Ayşegül hanım, otobüsü ilk gördüğünde turistler için olduğunu sanmış. Otobüsün, dışardan olduğu kadar içerden de gayet güzel göründüğünü belirten Ayşegül hanım, “Eski zamanları çok yakından yaşatıyor, keşke layıkıyla koruyup temiz tutabilsek. Toplum olarak daha iyilerini hak ediyoruz” diyor.



Hem otobüs hem kredi

Türkiye ve İngiltere arasında 1968'de imzalanan anlaşmayla, İstanbul belediyesine toplam 300 adet otobüs sağlanacağı karara bağlanmış. Böylece İngiltere'nin hem kredisini hem de otobüsünü alırız. 1992'de son kalan otobüsler de ıskat edilir ve Yedikule otobüs mezarlığına çekildikten sonra hurda olarak çıkışları yapılır. Leyland, kartpostallar ve Yeşilçam filmlerinde en çok görünen araç. Otobüsü kullanabilmek için özel eğitim alan şoförler dönemin kıyafet ve şapkasıyla direksiyon başına geçiyor. Emektar kaptan Ramazan bey, “Film çekimi olup olmadığını soranlar oluyor. Tepkiler olumlu” diyor. Ayrıca huzurevi sakinleri bu otobüsle İstanbul turuna çıkartılmış. Bu tür etkinliklerin devam edeceğini öğreniyoruz.










#Taksim-Topkapı
#nostalji
#otobüs
8 yıl önce