Gazetemizin foto muhabiri, 15 Temmuz şehidi Mustafa Cambaz'ın fotoğraflarından bir seçkiden oluşan "15 Temmuz Şehidi Mustafa Cambaz Fotoğraf Sergisi" memleketi Gümülcine'de ziyarete açıldı. Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde (GTGB) Kültür Bakanlığı’nın desteği ile açılan sergiye Türk Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Necat Ahmet katıldı. Sergiyi geçtiğimiz hafta İstanbul Dolmabahçe Sergi Salonu’nda açan ardından Cambaz’ın doğduğu topraklara getiren Uluslararası Kültür-Sanat Derneğinden Mustafa Hilmi Baş, Kamil Engin ve gazetemizin yazarı, 20 yıllık arkadaşı Mehmet Şeker’in de katıldığı sergide, hazır bulundu.
Açılış töreninde konuşan Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, bundan yüzyıl önce Osmanlı topraklarının yine işgal girişimine maruz kaldığını hatırlatarak, bu savaş döneminde yüz binlerce insanın şehit olduğunu söyledi. Yüzyıl sonra yine aynı insanların üzerlerinde Türk bayrağı olan insanlara kurşun yağdırdığını söyleyen Şerif şöyle devam etti: “Bu ayaklanma sırasında 250 kişiyi şehit verdik. Bugün Çanakkale’ye gittiğimiz zaman oradaki şehitler arasında Gümülcine’den, Batı Trakya’dan Balkanlardan savaşmaya gitmiş insanların mezarlarını görüyoruz. Bundan 50 yıl sonra da insanlar 15 Temmuz’da şehit olanların isimlerine bakacaklar ve Gümülcine’den, Balkanlardan da Türkiye için canını veren Mustafa Cambaz’ın adını görecekler. Ve Bundan gurur duyacaklar.”
Türk Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, 15 Temmuz gecesi en dramatik kırılma noktalarından birinin yaşandığını dile getirerek, “O gecenin en dikkat çekici noktalarından biri her gün selam verdiğimiz insanların birer kahraman olduğunu gördük. Mustafa Cambaz da o kahramanlardan biri oldu” diye konuştu. 20 yıllık arkadaşı Mehmet Şeker kimliksiz ve vatansız Mustafa Cambaz’ın pasaportu olduğu için gelemediği topraklara yıllar sonra çektiği fotoğraflarla geri döndüğünü belirtti.
- Önce harap binaları çekerdi
- Eşi Semra Cambaz Mustafa Cambaz’ın fotoğrafları çekerken kendisini de yanında götürdüğünü anlatarak, “Gezilerinin yüzde sekseninde biz de yanında olduk. Mesela bir çeşmeyi çekecekse önce etrafındaki çöpleri temizlerdi sonra çekerdi. Öncelikle gittiği şehirde harap olmuş yapıların fotoğrafını çeker ve yetkili firmalara bu fotoğrafları göndererek bilgilendirirdi. Mesela Fatih Camii Mustafa’nın çektiği harap olduğunu gösteren karelerden sonra restore edildi ve ardından da Mustafa’ya teşekkür plaketi gönderildi” diye konuştu.
