|

Mezar taşlarımız tapu senetlerimizdir

Uzun ve titiz bir çalışma sonrası Zeytinburnu’nda bulunan tarihi mezar taşlarını kayıt altına alan Süleyman Berk, çalışmasını “Zamanı Aşan Taşlar”da bir araya getirdi. Kitapta 4 bin mezar taşı bulunuyor. Berk, “Mezar taşlarımız bu ülkedeki tapu senetlerimizdir” diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 24/02/2017 Cuma
Güncelleme: 06:37 - 24/02/2017 Cuma
Yeni Şafak
Mezar taşlarımız tapu senetlerimizdir
Mezar taşlarımız tapu senetlerimizdir
İPEK TANIR


Kültür yayıncılığında iddialı eserlere imza atan Zeytinburnu Belediyesi “Zamanı Aşan Taşlar Zeytinburnu'nun Tarihî Mezar Taşları” kitabı ile önemli bir envanteri arşivlerimize kazandırdı. Kitabı yayına hazırlayan ve ön çalışmalarını yürüten Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Berk ile bu kıymetli eserin hazırlık sürecini ve neleri kayıt altına aldığını, mezar taşlarının zamana yenilmemesi için neler yapılması gerektiğini konuştuk.


Mezar taşları ne zaman ilginizi çekmeye başladı, bu ilginizin sebebi nedir?


Mezar taşlarına ilgim çok eskiye dayanıyor. Evvela mezar taşları üzerine yazılan hüsn-i hatlara merak duydum. Bunlarla uğraşırken daha sonraki safhada sadece yazılarını değil mezar taşlarını da araştırmaya başladım. Mezar taşı başlıkları, semboller, ibareler derken bir deryanın içerisinde buldum kendimi...



BİR TAŞTA ÜÇ SANAT


Osmanlı mezar taşlarını farklı kılan özellikler nelerdir?


Mezar taşı kitâbelerine bakıldığında üç önemli sanatı görmekteyiz. Bir heykeltıraş gibi çok ince taş işçiliği ile işlenmiş mezar taşları. Hat sanatının çok önemli örneklerine de rastlıyoruz mezar taşlarında. Üzerlerine yazılan metinlerin de edebî özellikleri var. Çok güzel manzum ifadeler taşıyan, bazen nesir de olsa kâh güldüren kâh düşündüren sözler var. Osmanlı mezar taşları ve mezarlıkları herkesin ilgisini çekmiş. Yabancıların, yabancı sanat tarihçilerinin, sanatla ilgilenenlerin çok ilgisini çekmiş. Bizim kültürümüzde ve edebiyatımızda da eski mezarlıklarımızı bir cennet bahçesi olarak tasvir edenler olmuştur. Yahya Kemal bunlardan bir tanesi. Gerçekten bizim eski mezarlıklarımız ölümün soğuk yüzünü mûnis hâle getirmiştir. Servi ağaçlarıyla, çok güzel mezar kitâbeleriyle mezarlıklar âdeta cennet bahçesine çevrilmiştir. Bir de biz her zaman ölülerimizle birlikte yaşamışızdır. Mezarlıklar, hazireler mahallenin en görünür yerinde olmuştur. Merkezinde bir cami, medresenin etrafında mutlaka bir hazîre alanı oluşturulmuştur.





Kitap nasıl ortaya çıktı?


Sayın Belediye Başkanımız Murat Aydın bey, bu çalışmanın yapılmasını 10 yıl evvel istedi. Biz de sahaya inip nerede hangi taşlar var bunların tespitini yaptık. Kendime 4-5 kişilik bir sayım ekibi oluşturdum. Netice itibari ile 18 mezarlık ve hazirede 4 binden fazla mezar taşı kitâbesini tespit ettik. İkinci safhada bunların dijital ortama aktarımı gerçekleştirildi. Daha sonra da okumaları yapıldı ve kitap olarak neşredildi. Kitap iki ciltten oluşmaktadır. 1224 sayfada 4 bin mezar taşı kitâbesinin fotoğraf ve okuması var. 90 sayfalık giriş bölümünde mezar taşı kitâbeleriyle ilgili bilgiler verilmiş yapılan çalışmaları ele alınmıştır. Taşların yapısı ve başlıklarıyla ilgili bilgiler verdik. Zeytinburnu'nda bulunan tarihî yapıların, kütüphane, cami, namazgâh, çeşmeler üzerinde bulunan bütün kitâbelerin fotoğrafını ve okumalarını verdik. Böylece hacimli bir eser ortaya çıktı. Sadece iki sene okumaların tashihiyle meşgul olduk. Çünkü mezar taşları kitâbeleri içinde tahrip edilmiş, kırılmış ve okunamayacak durumda olanları vardı. Bunlar epey bir zamanımızı aldı ama neticede güzel bir çalışma ortaya çıktı. Bu tür kaynak niteliğindeki çalışmalar için güçlü bir destek ve beraberinde kuvvetli bir ekibin kurulması lâzım. Zeytinburnu Belediyesi olmasaydı bir yayınevinin böyle bir çalışmanın altından kalkması çok zor olurdu. Etrafında böyle tarihi mezarlık alanları olan belediyeler bu türden çalışmaları yaptırmaları elzemdir. Buralar çalışılarak envanterinin yapılması ve yayımlanması gerekir. Bu değerler kayıt altına alındığında hem bütün dünyanın erişimine açılıyor hem de çalınması, yurt dışına kaçırılması zorlaşıyor. Çünkü eseri tescil etmiş oluyorsunuz.



Kitabınızdaki belge ve kayıtlar hangi mezarlıkları kapsıyor?


Zeytinburnu'nda önemli mezarlıklar var. Merkez Efendi Mezarlığı, Yenikapı Mevlevîhânesi, Seyyid Nizam Hazîresi, Erikli Baba Tekkesi Hazîresi gibi. Bunlar dışında Silivrikapı Mezarlığı, Yedikule Mezarlığı, Dedeler Mezarlığı, Eski Topkapı, Çamlık ve Maltepe mezarlıklarında çok fazla sayıda eski mezar taşı kitâbesi bulunmaktadır. Biz buralarda İstanbul'un fethine yakın zamanlara ait kitâbelere rastladık. Şu anda İstanbul'da en çok Osmanlı mezar taşı kitâbesi Eyüpsultan Mezarlıklarından sonra Zeytinburnu'nda bulunmaktadır.



Tarihi şahsiyetlerden kimler var bu hazirelerde?


Zeytinburnu mezarlıklarında gerek Osmanlı döneminde gerekse cumhuriyet döneminde önemli zevât defnedilmiştir. Bunlar arasında şu isimleri sayabiliriz: Bosnalı Hamza Bâlî Hazretleri, Ahmet Kemal Dede, Ahçı Dede, Şeyh Sinan Erdebili, Hattat Kayışzade Hafız Osman Efendi, Hattat Mehmet Hulusi Efendi, Hattat Mehmet Şevki Efendi, Tanburi Cemil Bey, Tepedelenli Ali Paşa ve iki oğlu, Abdurrahman Nafiz Paşa buralarda metfundur. Tahir Olgun (Tâhirü'l-Mevlevî), İsmail Saib Sencer, Abdülhak Adnan Adıvar, Halide Edip Adıvar, Hattat Suud Yavsi (el-Mevlevî), Tahsin Öz, Ressam İbrahim Çallı, Sadettin Kaynak, Rızâ Nûr, Abdülhak Şinâsi Hisar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hakkı Tarık Us, Ekrem Hakkı Ayverdi, Sâmiha Ayverdi, Kenan Büyükaksoy (Rıfâi), Şemseddin Yeşil, Hattat Mustafa Halim Özyazıcı, Ressam Sami Yetik, Mükremin Halil Yinanç, İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Nizameddin Nazif Tepedelenlioğlu, Nurettin Topçu, eski büyükelçilerden Muharrem Nuri Birgi, Nuri Arlasez; eski başbakanlardan Necmeddin Erbakan ve daha birçok zât buradaki mezarlıklara defnedilmiştir. Adnan Menderes ve iki dava arkadaşı Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu da nakli yapılarak yeni Topkapı anıt mezarında yatmaktadır. Turgut Özal da vefat ettiğinde vasiyeti gereği bugünkü anıt mezarın olduğu alana defnedilmiştir.



ESKİ TAŞLAR MICIR OLDU


Mezar taşlarının tahribatından sıkça söz ediliyor. Peki, korunması için neler yapılmalı?


Hat sanatının da önemli örneklerini barındıran mezar taşları en çok ihmale uğrayan tarihî eserlerimizdendir. Genel mezarlık alanlarında defin devam ettiği için eski mezar taşları yok edilip, kırılıp buralara yeni mezarlık alanları açılmaktadır. Ne kadar dikkat edilirse edilsin bu oluyor. Sadece hazîrelere gömü yapılamamaktadır. Oralar için Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı onayı gerekiyor. Bu sebeple gömü yok denecek kadar az olduğu için tahribat nisbeten yoktur. Fakat genel mezarlık alanları için bunu maalesef söyleyemiyoruz. Bir zamanlar (toplu bir katliam diyelim biz bunlara) taşlar yerinden kaldırılıp, yeni yerleşim yerleri, yollar açılmış, dolayısıyla çok fazla sayıda mezar taşı tahrip edilmiştir. Eski taşlar temel taşı ve mıcır olarak dahi kullanıldığı olmuştur. Bazı mezarlıklar olduğu gibi kaldırılmış ve yerleşim yeri yapılmıştır. Bütün buralardan çıkan taşlar hiçbir şekilde saklanmamıştır. Neyse olan oldu; bundan sonra ne yapılması gerekir? Evvela elde kalanların envanterinin çıkarılması, dökümünün yapılması ve fotoğraflarının alınması lâzım. Acilen koruma tedbirleri devreye sokulmalıdır. Artık bu hazirelerin etrafı çevrilmeli, buralara güvenlik kameraları konulmalı, geceleri aydınlatılmalıdır. Bunlardan başka bu taşların fiziki ortamdan, hava şartlarından, asit yağmurlarından korunması için kimyevi olarak neler yapılması gerekiyorsa bu koruma tedbirleri uygulanmalıdır. Bu taşlar koruma altına alınmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. Mezarlıklar ve mezar taşlarımız bu ülkedeki tapu senetlerimizdir. Bu bakımdan bunların koruma altına alınması gerektiğini düşünüyorum.



Koruma yapılırken de ayrı bir özen gerekiyor değil mi?


Kimse ilgilenmediği için bilen bilmeyen bu taşlara müdahale ediyor. Kimisi soba yaldızı kullanarak mezar taşlarının üzerini boyuyor. Yasal olarak yapılan müdahalelerde de kumla temizleme yapıldığında yazı ve motiflerin özelliği gitmektedir. Bir heyet toplanıp bunlarla ilgili yapılacak çalışmaları kontrol altına almalıdır. Bizim bekâmız ve kültürümüzün gelecek nesillere bırakılması için bu gereklidir. Ayrıca tedbir için âcilen yasal düzenlemeler yapılmalıdır.


#Zeytinburnu
#Hat sanatı
#Zamanı Aşan Taşlar
7 yıl önce