|

Mezattan tezgaha seven kalplere

Kemerburgaz’daki çiçek mezatı 14 şubat sevgililer günü öncesi yılın en hareketli zamanlarını yaşıyor. Önce mezatı takip ettik, öğleden sonra da Mecidiyeköy’de çiçek tezgahı bulunan Gülümser Kutay’la günü geçirdik. Kutay, derdini dinlediği müşterilerine “çiçek terapisi” uyguluyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/02/2016 Pazar
Güncelleme: 05:06 - 13/02/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Kemerburgaz Flora Çiçekçilik Üretim ve Pazarlama Kooperatifi'nde yapılan çiçek mezatı, İstanbul'a dağılan çiçeklerin ilk adresi. Sevgililer gününden dolayı epey yoğun. Taksim Çiçek Pasajı'na adını veren mezatlar 1945 yılında başlamış. En yoğun günler pazartesi, çarşamba ve cuma. Mezata çıkan çiçeklerin tamamı yerli. Bahçıvanlar ekim ve dikim zamanlarını özel günlere göre ayarlayabiliyor. Çiçekler ülkenin dört bir yanından renkli özel koliler ve kamyonlarla geliyor. Mavi Antalya, yeşil İzmir, beyaz Yalova ve sarı Trakya-Silivri bölgesinden. Çiçekleri koliden çıkartan çalışanlar, bluetooth kulaklık yardımıyla moderatöre ürün hakkında bilgi veriyor.





SEPETTEN ELEKTRONİK BANTA

Mezata çıkmadan bir gün önce kesilen çiçeklerin kimi hasarlı, kimi de eksik olabiliyor. Alıcıların gözleri çiçeklerde iken kulakları moderatörden ayrılmıyor. Mezatta hangi çiçeğin iyisi nerden ne zaman gelir, hangi bahçıvanın ürünü kaltelidir biliniyor. Hal hatır sorup birbirine takılan mezat sakinleri maç sohbetini stat tribünlerinden buraya taşımış halde. Çaycı Ali abi, muhabbetin koyuluğuna yetişmekte zorlanıyor. Birinin düğünü, cenazesi olduğunda herkesin gittiği mezatta aile ortamı dikkat çekiyor. Elde ve sepetlerde yapılan satışların yerini elektronik bantta bilgisayarlı mezat almış. Çiçekler iki banttan alıcıların bulunduğu tribün önünden geçiyor. Elleri butonda bekleyen alıcılar en iyi fiyattan ürün alma yarışında. Düğmeye kimse basmadığında fiyat aşağı düşmeye başlıyor. Birkaç kişi aynı anda düğmeye bastığında ise fiyat hızla yükseliyor.



ŞEN ŞAKRAK İNSANLAR

Normal günlerde 3 liraya 160 gül alınabilirken sevgililer gününde 40 tanenin 200 liraya satıldığı oluyormuş. Mezatın en canlı zamanı olan sevgililer günü yoğunluğu 15 gün sürüyor. Yılbaşı, anneler ve öğretmenler günü ise diğer kalabalık haftalar. Bantın diğer tarafında 16 kişilik bir ekip, satılan ürünleri numaralı dolaplara bırakıyorlar. Ali Karaoğlu hem vezne görevlisi hem de mezatları yönetiyor. Romanlar için “şen şakrak insanlar” diyen Karaoğlu, “Sağolsunlar, oğullarına aldıkları tişörtten bana da getiriyorlar, kimisi börek yapıp ikram ediyor, birlikte kahvaltı ediyoruz” diyor.



ERKEKLERE MAVİ GÜL

Lale, yesemin gibi birçok çiçek isimli kadın varken erkek ismiyle anılan tek çiçek Hüsnüyusuf. Sadece erkekler çiçek almıyor, roller bazen değişebiliyor. Kadınların erkeklere en çok aldığı çiçek ise mavi gül.



32 yıldır bu kurumda çalışan Süleyman Çiftçi, şubenin müdürü. İthal çiçeklerin yerli üretime zarar verdiğini belirten Çiftçi, statlarda bozuk para, çakmak yerine çiçek atın kampanyası düzenlediklerini ve statlara hediye çiçek gönderildiğini söylüyor. Ayrıca kutlu doğumda, diyanetle yapılan işbirliği sonucu camiler çiçek almaya başlamış. Çiftçi, “Kelimelerin yetersiz kaldığı yerde bir çiçek her şeyi anlatabiliyor. Doğumda da ölümde de kullanılan bir çiçek vardır” diyor.



ÇİÇEKLER İÇİNDEKİ PSİKOLOG

Gülümser Kutay 18 yıldır Mecidiyeköy'de çiçekçilik yapıyor. Sabah 8'den akşam 9'a kadar tezgah başında. Çiçek isimlerini merak edenler, adres soranlar satın alanlardan daha çok. Örme sepette çiçek satan annesine yardım ederek başladığı çalışma hayatı, önce seyyar çiçekçilikle devam etmiş. Sonrasında ise evlenip kendi tezgahını açmış.





34 yaşındaki çiçekçinin insanlarla ilişkisi zaman içinde gelişmiş: “Gelen müşteri 'güzel bir şey yaptırmak istiyorum' deyince anlıyorum ki karısına almıyor.” Kendine çiçek alan, evinin sorunlarını paylaşan kadınlar ve sıkıntısını anlatan gençler Gülümser ablayı psikolog bilmiş. O da “çiçek terapisi” ile dertlerine çare olmayı deniyor. Hayatında hiç çiçek almadığını söyleyen Gülümser abla, “Zaten çiçeklerin içindeyiz” diyor. Sevgililer günü yaklaştıkça artan işler yüzünü güldürüyor. Papatya ve gül en çok satılan çiçekler. Çocukları arada yardımına geliyor Gülümser ablanın. Onların da çiçekçi olmasını istemiyor: “Sigortalı bir işleri olsa keşke.”



BUKET HAZIRLAMAK MEZİYET İSTER

Mecidiyeköy metrobüs durağı girişinde satış yapan çiçekçinin belediyeden izni var. Tezgah başında doğum günü kutlayanlar da olmuş ayrılıp barışanlar da. İşte bir hikaye: “Uzaktan görüyorum çifti, tartışarak geliyorlar. Bir gül uzattım. Erkek kaptı hemen, kız önce istemedi ama sonra baktım aldı. Para vermeden gittiler. Helal ettim ben de.”



Süslemenin bir sanat olduğunu belirten Gülümser abla, “Hangi çiçekle ne renk aranjman yapılır hangi dal yakışır bunları bilmek tecrübe gerektiriyor. Buket hazırlamak meziyet ister, zamanla ustalaştığını hissediyorsun” diyor.



En çok satılan güller oluyor

Mezatın sıkı bir takipçisi olan Serap Gezer, 12 yıllık çiçekçi. Pey verirken ince eleyip sık dokuyan Gezer, “Sevgililer günü sebebiyle fiyatlar yüksek, biz de düşmesini bekliyoruz. Bu fiyatlardan aldığımızda yüksek fiyata satmak zorunda kalıyoruz ve çiçekler elde kalabiliyor” diyor.







Mezata servisle gelen çiçekçi, bu dönemde her zamanki gibi gülün ilk sırada olduğunu belirtip ekliyor: “Gülün sadece kırmızısı. Mavisini mesela hiç satamıyorum. Bir de sümbül, nergis gibi mevsim çiçeklerine ilgi var.”



Bu işle büyütüldük

“Doğma büyüme çiçekçiyim. Bu iş bize dededen kalma, ambarlarda büyüdük. Eskiden daha çok çiçek vardı fakat gül, karanfil, gloya olarak 3 çeşitti, şimdi ise çeşit çok çiçek az” diyen Kudret Küp, 3. Levent'te çiçekçi. Kız kardeşiyse seyyar, mezata birlikte gelmişler. Eski mezatların ortam olarak daha hareketli ve samimi olduğunu ifade edip mezatın şehir içlerinde olması gerektiğini söylüyor. Çiçek satan çocuk ve hanımlara kötü muamelenin son aylarda artış gösterdiğine de değinen Küp, “Seyyar çiçek satıcılarına eziyet ediliyor. İnsanlar çoluk çocuğunu bu işle büyütüyor, biz de bu işle büyütüldük” diyor.







#çiçek
#mezat
#tezgah
#14 şubat
8 yıl önce