"Bir medeniyetin kurulması binlerce yıl alır, yıkılması ise sadece birkaç dakika." 15. İstanbul Bienali, Iraklı sanatçı Mahmoud Obaidi'nin işlerini bu sözlerle sunuyor ziyaretçilere... Obaidi, anayurdu Irak'ı 1991 yılında savaş nedeniyle terk etmiş ve bir daha geri dönememiş. Yerle bir olan Bağdat'tan ayrıldıktan sonra Mısır, Tunus başta olmak üzere 20 ülke gezdiğini ve hiçbirinden barınmak içi resmi bir izin alamadığını belirten sanatçı bu süre zarfında eşyalarını da kaybetmiş. Bienalde yer alan "Kompakt Ev Projesi"nin çıkış noktası da bu hikayeye dayanıyor. Sanatçı Galata Rum Okulu'nda sergilenen işinde, 26 yıllık göç serüveninde kendisi için önem taşıyan yazıları, anıları, kupürleri, çizimleri bir araya getiriyor. Malzemeleri önce sekiz adet metal kutuya koyuyor ve ardından kitap haline getiriyor.
Bugün aynı Obaidi gibi savaş nedeniyle yerle bir olan ülkesini terk eden milyonlarca insan var. Sanatçı göç konusuna ekonomik ya da finansal gözle değil insani olarak baktığını söylüyor ve ekliyor: "Dünyanın her yerinde savaş var göç var. Elbette bu göçler komşular için finansal ya da siyasi olarak yük oluyor ama bu ailelere ve çocuklara yönelik ne yapılacak? Evler için neler yapılabilir? Bunları soruyorum. Ev hissim artık istikrarsızlaştı. Evle kurduğumuz ilişki komşuyla kurduğumuz ilişkiyle aynı. İnsanların ve toplumların arasındaki duvarların yükseldiğini görüyoruz. Bu insanlar iletişim kuramıyor ve birbirine dokunamıyor. Tüm dünyada böyle."
- İYİ BİR KOMŞU GÜVEN VERİR
- Sanatçı, bienalin teması olan "iyi bir komşu"nun ne olduğuna ise şu yanıtı veriyor: "Ben bir göçmenim ve benim için komşu fiziksel elle tutulur bir şey değildir. Tüm göçmenler gibi. En basit anlamında oturduğum yerde tehdit oluşturmayan, bana güvende olduğumu hissettiren kişiler, alanlar ve mekanlardır. "
