Kanyon Cinemaximum'da gerçekleşen basın gösteriminde filmi izleyen Yeni Şafak gazetesi sinema yazarı Suat Köçer yaptığı değerlendirmede, "Türkiye devlet olarak Filistin sorunuyla, Gazze sorunuyla çok yakından ilgileniyor. Aynı zamanda da uluslararası arenada sahipleniyor. Bu nedenle Türkiye sinemasının da bu meseleyle ilgilenmesi gerekiyordu. Bugüne kadar kayda değer bir şeyin yapılmaması büyük bir eksiklik. Muna filmi bu anlamda ilki temsil ediyor." dedi.
Bir savaşı anlatması nedeniyle sinematografisinin daha özenli olması gerektiğinin de altını çizen Köçer, filmde Yeryüzü Doktorlarının hikayeye dahil edilmesinin de bir sorumluluk olduğunu, onların büyük çabasının filme konu edilmesinin başlı başına bir değer olduğunu söyledi.
Yönetmenliğini Serdar Gözelekli'nin yaptığı, senaryosunu Pınar Ordu, Nur Araboğa, Feza Doğru ve Ayşe Türk'ün yazdığı ve başrollerini Turgay Aydın ve Leyla Göksun'un paylaştığı Muna filminde Gazzeli balıkçı rolünü üstlenen Kaan Çakır ise Altın Portakal En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü.
Gazze'de yaşayan 6 yaşındaki Muna ve ailesinin evi, bir gece İsrailli askerler tarafından basılır. Mutfak dolabına saklanan Muna, sabah olduğunda tek başına kaldığını fark eder ve sokaklarda ailesini aramaya başlar. Kısa bir süre önce çocuğunu kaybeden Ela, savaş mağduru insanlara yardım etmek için Yeryüzü Doktorlarına katılarak Gazze'ye gelen bir cerrahtır. Ela ve Muna'nın yolları Gazze sokaklarında kesişir. Ela küçük kıza yardım edip ailesini bulmaya karar verir. Ela ile doktor arkadaşları Ali ve Süleyman, bir yandan Muna'nın ailesini ararken bir yandan da bir ülkenin dramına tanık olurlar.
