|

Ölülerin mi düşlerin mi kitabı?

Gotik edebiyatın yeni temsilcisi Juan Carlos Martinez Barrio, gerilim yüklü ilk romanı 'Düşler Kitabı'yla Türk okurun karşısında. İspanyol yazar, beş bin yıllık el yazmasının yol açtığı olayları anlatıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/04/2016 Çarşamba
Güncelleme: 02:54 - 12/04/2016 Salı
Yeni Şafak
CENK GÜNDOĞDU


El Libro de los Sueños... “Bu kitap gerçekten gizli bir nesne; nerede olursan ol, senden düşük seviyedeki insanların kitabı bilmesine ve varlığından haberdar olmasına izin verme veya kitaptan başkalarına bahsetmelerine, kendin hariç. Bense size bu kitaptan bahsetmeliyim. Bahsetmeliyim, çünkü…”



Bilim insanlarına göre, Antik Mısır halkı tarafından kullanılan “Mısır Ölüler Kitabı”, ölümden sonraki yaşamda gerekli olacak bazı talimat ve yönlendirmeleri içermekteydi. "Ölüler Kitabı", ölüm rahiplerinin yazdıkları dua ve yöntemlerle, Osiris'i sakinleştirecek ve hatta aldatacak önerilerle doluydu. Osiris, öte âlemin, ölüm ötesinin, yargılamanın ve yeniden doğuşun tanrısıydı. Ölüler âleminin hükümranlığı Osiris'in ellerindeydi. O, ölüm olayı ile bedenlerini terk edenleri karşılar ve onların ölüm ötesindeki mukadder yaşamlarına başkanlık ederdi. “Ölüler Kitabı”ndaki yöntemlerden biri de “Osiris'e yakın olmanın formülü”ydü.



KAPAK AÇILDI BİR KERE


Yazıma başlarken yaptığım alıntılama işte bu formülün içinde geçen bir paragrafın hemen hemen aynısı ve bahsedeceğimiz romanın kahramanı Ismail'in eline geçen “Düşler Kitabı”nın da ilk cümleleri. Juan Carlos Martinez Barrio'nun ilk romanı “Düşler Kitabı” ismini bu esrarengiz, sırlarla dolu kitaptan alıyor. Romanın kapağında ise “sakın okuma!” yazıyor. Gel de okuma. Barrio bir yönetmen gibi romanına biraz daha sis atıyor ve gerilimi arttırmak istiyor sanki ve başarıyor. Daha kapaktan yazar kimliğiyle okuyucusu arasına gerilimi sokuveriyor. Yazar bunu kasıtlı yapmış olmalı, çünkü roman başından sonuna kadar aynı dirilikte tutuyor okurunu.



Hikâye İspanya'nın Burgos şehrinde 1929 yılında başlıyor. Eski kütüphane çalışanı Ismail anlatıyor karanlık hikâyesini. Arkadaşı avukat Gustavo ile Madridli antik kitaplar bulmaya hevesli zengin antikacı Bay Monsalve'ye aradığı kitapları bulmakta yardım etmek ve bu işten para kazanmak için çıktıkları yolda tesadüfler ya da belki de kader “Düşler “Kitabı” ile karşılaştırıyor onları. Tesadüfler ve kader bir kenara dursun Ismail yok etmesi gereken bu kitabı okuyor. Düşler ne kadar karanlık ya da şeytanî olabilir ki… “Bilinç hallerine” ve “düş aktiviteleri”ne kapılıp gidiyor Ismail. Bir kere o kitabın kapağı açılmış ve cinayet işlenmiş oluyor. Geri sarmak ve kurtulmak mümkün mü? Ismail'in sonu arkadaşı Gustavo, beş bin yıl önce vuku bulmuş bir el yazmasında geçen trajik hikâyenin kahramanı Utnakidu ya da “Düşler Kitabı”nın ellerine geçmesine neden olan antikacı Nicolas Herrara de Quintana gibi mi olacak? Roman, sonuna kadar bu sorularla akıp gidiyor.



GİZEMLİ HAVA


Kahraman bakış açılı anlatım tekniğiyle ilerleyen romanda anlatıcı Ismail, evet, ya yazar bu işin neresinde? Barrio, “Ölüler Kitabı”ndan da birçok yazma ve mitolojik hikâyeden de haberdar. Asıl soru şu, “Juan Carlos Martínez Barrio 'Düşler Kitabı'yla ilgili her şeyi okuyucuya anlatıyor mu?” Bu soru benim yaratmaya çalıştığım bir gizem gibi gözükmesin. Romanın başından sonuna kadar, “Düşler Kitabı” ile ilgili o kadar az ayrıntı yer alıyor ki kitapta bu gerilim havasında yazardan da şüphelenmemek içten değil. Tabi bunu başarılı bir teknik kulanım olarak da değerlendirmek mümkün, çünkü bu gizemli havanın okuyucuyu kitaba inanmaya ittiği de gerçek. Çevirmen Zeynep Özbarlas'ın da bu etkileyicilikte katkısı olduğu kanaatindeyim. Dili aynı inandırıcılık kıvamında tutmak bir çeviri roman için kolay olmasa gerek. Ama tüm bu inandırıcılık havasında “Düşler Kitabı” sırrı çözüldü mü, hayır. Askıda bir son, düğümde bir son, yani bir son yok aslında. Pandora'nın Kutusu açıldı açılalı, karanlığın ve kötülüğün sonu gelmedi. Ya kutunun sonunda son bir umut, son bir kelebek varsa?


YALVARIRIM BU KİTABI YOK ET


“Anlatmalıyım, çünkü “Düşler Kitabı”nı okudum. Anlatmalıyım, çünkü yalnız kalırsam bu kibir beni de boğacak.”


20. yy'da İspanya'da geçim sıkıntısı çeken ve zengin olma hayalleri kuran iki güzel arkadaşın sahip oldukları kitabın başlarına neler getirdiğini derin, sarsıcı, sürükleyici ve akılda kalıcı bir biçimde bize aktaran roman, kitabı elinde bulundurduktan bir süre sonra intihar eden arkadaşı Gustavo'ın veda mektubunu okumak için bile oldukça anlamlı: "Yalvarırım, bu kitabı yok et. Her şeyden de önemlisi, sakın okuma!" Çünkü sadece bu mektup bile romanın gizem dolu kapısını aralamak için derin denizlere bir anahtar atıyor bulanın kaybolmayı göze alacağı... Haydi şimdi bu anahtar için sulara… Büyük ve sarsıcı sulara inelim.







• • •


Düşler Kitabı


Juan Carlos Martinez Barrio


Librum Kitap


2015


224 sayfa




#Gotik edebiyat
#Juan Carlos Martinez Barrio
#Düşler Kitabı
#Librum Kitap
8 yıl önce