|

Osmanlıların tarihine haritalarla seyahat

Osmanlı tarihî haritaları ve coğrafya eserleri hakkında uzun soluklu çalışmanın bir ürünü olan Piri Reis’den Örfî Paşa’ya Osmanlı Tarihî Haritaları ve Tarihî Coğrafya Eserleri adlı kitap Çamlıca Basım Yayın zengin görsel malzemeyle birlikte okuyuculara sunuldu.

Yeni Şafak
04:00 - 14/10/2015 Çarşamba
Güncelleme: 23:52 - 13/10/2015 Salı
Yeni Şafak
ÖMÜR YOLGEÇEN


Şimdi şöyle bir düşünelim: Elimizde cep telefonundaki bir harita ya da navigasyon uygulaması içeren cihazlar yokken, Osmanlı Devleti'nde bir denizci ya da kara yolunu kullanan tüccar yolunu nasıl buluyordu?



İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fikret Sarıcaoğlu'nun yıllardır Osmanlı haritacılığı üzerine çalışmaları nihayet bir kitap haline geldi. Çamlıca Basım Yayın tarafından neşredilen Piri Reis'den Örfî Paşa'ya Osmanlı Tarihî Haritaları ve Tarihî Coğrafya Eserleri Osmanlıların haritacılığa olan merakını, harita üretme çabalarını ve ortaya konan eserler üzerine oldukça derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Alanda yapılan çalışmaların azlığı, kitabın önemini bir kat daha artırıyor.


Osmanlıların 15. yüzyılın ortalarından itibaren coğrafya eserlerine ve harita yapımına ilgili göstermeye başladıklarını biliyoruz. Başka bir ifadeyle, İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı sarayının etkisiyle bir ilgi oluştuğu görülüyor. Özgün eserlerin verilmesi içinse 16. yüzyılın başlarını beklemek gerekecektir.



HANGİ HARİTALAR KULLANILDI?


Şimdi kitaptaki haritaların rehberliğinde bir yolculuğa çıkalım: Osmanlıların kullandığı haritaları başlıca beş başlık altında toplamak mümkündür: Deniz haritaları, dünya haritaları, askerî haritalar, tasvirlî / minyatürlü haritalar, çeviri harita ve atlaslar.


Osmanlıların kullandığı ilk portolan haritaları Arap haritacıların çizimleridir. Ancak Pîrî Reîs'le birlikte bu alanda eserler verildiği görülmektedir. Pîrî Reîs'in Kitâb-ı Bahriyye'si Akdeniz'in tam bir portolanını vermektedir. Bu eser, farklı nüshaları olmakla birlikte, 221 haritalı bir eserdir. Portolanları açıklayıcı bilgileriyle de Osmanlı haritacılığının önemli bir noktasını teşkil etmektedir.


Dünya haritaları, devletlerin geniş coğrafyada menfaatler elde etmek veya korumak için takip edecekleri siyaset için oldukça önemliydi. Osmanlılar da Portekizlilerin Hint Okyanusu'ndaki faaliyetlerine karşı siyaset geliştirmek için dünya haritalarına ihtiyaç duymuş olmalılar. Pîrî Reîs'in meşhur dünya haritası bu ihtiyacın bir sonucu olarak görülmektedir. Bugün elimizde olmayan çeşitli kaynaklardan yararlanarak hazırlanan harita, araştırılmaya devam etmektedir.







Askerî haritalarda kuşatma, harekât planı, muhtemel çarpışma noktaları, nehirler, köprüler, bataklıklar, dağlar ve yollar gibi seferi ve sefer güzergâhını tasvir eden unsurlar bulunmaktadır. Savaş sonrası takdim edilen eserlerde yer alan askerî haritalar dışında pek örneği kalmamıştır. 1521 Belgrad kuşatmasını tasvir ettiği düşünülen harita, 1565 Malta kuşatmasını gösteren harita ve Kanunî Sultan Süleyman'ım 1566 tarihli Sigetvar muhâsarası haritası müstakil örnekler arasındadır.



Tasvirli/minyatürlü haritalar ise temelde şehnâmecilerin eserlerinde görülmektedir. Bu minyatürlü haritalar yön, ölçek ve perspektiften mahrumdur. Ancak şehir, kale, derbend, menzil, dağ, nehir gibi topografik unsurları göstermesi açısından oldukça emsalsizdir. Kuşbakışı tasvir edilen haritalarda ayrıntılı planlara yer verildiği de belirtilmelidir. Bu alanda en dikkat çekici eser Matrakçı Nasuh'un Beyân-ı menâzil-i sefer-i Irâkeyn-i Sultân Süleymân Hân adlı eseridir. Ayrıca Pîrî Reîs'in Kitâb-ı Bahriyye'sinde yer alan haritalar da bu alanda sayılabilir.



GÖRSEL AÇIDAN ZENGİN


Osmanlılarda atlas türünde harita eserleri içinde ilk önce akla gelen Kâtip Çelebi'nin Cihânnümâ'sıdır. Dünya haritası, kıta ve bölge haritaları yer alan eser, müellifin anlatımını ve çizimlerini ihtiva etmektedir. Kâtip Çelebi eserinde, haritaların çıkarılarak eseri istinsah edeceklere beddua etmektedir. Zira ona göre haritalar olmadan eser tekmîl değildir. Çeviri haritalar arasında ilk akla gelense Atlas mayor'dur. Özellikle İbrahim Müteferrika'nın bastığı çeşitli atlaslara çeviri suretiyle yaptığı ekleri hatırlamak gerekir.


Kitapta onlarca müellifin eseri ve haritaları hakkında detaylı bilgiler verilmektedir. “Osmanlı Deniz Harita ve Coğrafyacıları” başlıklı bölüm Osmanlı denizcileri ve eserleri hakkında kıymetli bilgiler ve değerlendirmeler sunuyor.



Kâtip Çelebi'nin yeni bulunan eseri Müntehab-ı Bahriyye'yi değerlendiren yazar, eseri ne şekilde tespit ettiğini de anlatmaktadır.


Pîrî Reîs sonrası dönemde Osmanlı deniz haritacılığı, Kâtip Çelebi'nin Cihânnümâ adlı eseri ve nüshaları, Osmanlı harita ve coğrafya eserlerinde Ege adaları ve Örfî Paşa'nın Coğrafya-yı Örfî adlı eseri hakkında ayrı ayrı makalelerin yer aldığı kitap yılların araştırmalarını okura sunmaktadır. Osmanlı haritacılığının bu uzun hikâyesinde elbette binlerce okuyucu / yolcu isimsiz kahraman olarak yer almaktadır. Onların söz konusu haritalardan nasıl istifade edip yollarını buldukları yahut padişahların kuşatma alanını askerî haritalardan gördüğünde neler düşündüğü birer muamma. Öte yandan haritaları sadece maddi unsurları ile değil haritalar sayesinde yeni diyarlarda hayallere dalanları da düşünmek gerekebilir. Belki o zaman coğrafyanın insanın kaderi ile kederi olması arasından başka bir tarih okuma fırsatımız doğar.







#Kâtip Çelebi'
#Osmanlı tarihî
#Tarihî Coğrafya Eserleri
9 yıl önce