|

Papa baklavaya hayran oldu Prens Fatih Sultan’ın kılıcına

Gezip görmek istediğimiz yerlerin tarihini, kültürünü ve coğrafyasını tanıtan rehberler artık o mekanların olmazsa olmazlarından sayılıyor. Akademik bilginin dışında çeşitli etkinliklerle misafirinin yanında olan bu rehberler, birçok devlet ve din adamına gezilerinde eşlik ediyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/05/2016 الأحد
Güncelleme: 00:55 - 22/05/2016 الأحد
Yeni Şafak

Yaz aylarının gelmesiyle izinler kullanılmaya başlandı. Kimi kültür turizmini merak ederken kimiyse deniz turizmini tercih ediyor. Dinlenmek için nereye gidersek gidelim yanımızda oranın coğrafyası, iklimi, bitki örtüsü, kültürü hakkında bizi bilgilendirecek birilerine muhakkak ihtiyaç duyuyoruz. Her sektörde olduğu gibi turizm alanında da yeni trendler ortaya çıkabiliyor. Günümüzde, gezdirdikleri yöreye olan hakimiyetleriyle güven sağlayan yeni nesil rehberlerin adı 'Marka Rehber' olarak geçiyor. O bölgeye ilişkin akademik bilgilerin sıkıcı yanlarını sanatsal ve eğlenceli detaylarla harmanlayarak daha keyifli hale getiriyorlar. Yorucu iş temposundan birkaç günlüğüne kurtulmak isteyen turistler, özellikle bu rehberleri tercih ediyor. Bakanlık sınavından başarıyla geçerek belge alan, en az 20 yılını rehber olarak geçiren bu deneyimli isimler arasında Kudüs'ü gezdiren de var sokak lezzetlerini tanıtan da. Biz de “Marka Rehber”lerle bu noktaya nasıl geldiklerini ve neler yaşadıklarını, hangi önemli isimleri gezdirdiklerini sizler için konuştuk.



Sedat Bornovalı Sanat Tarihi Rehberi

Umberto Eco Eyüp'e aşık olmuş






Sanat tarihi rehberi Sedat Bornovalı'nın rehberliğe olan merakı, öğrencilik yıllarında başlamış. 26 yıl önce resmi olarak mesleğini icra etmeye başlayan Bornovalı, “Ülkemiz sanat tarihi açısından zengin olduğu için bu alana yöneldim. Amacım sadece mimarları ve eserlerini tanıtmak değil, onu bir araç olarak kullanıp kültürleri tanıtmak” diyor. 1998 yılında Türkiye'ye gelen İtalyan yazar Umberto Eco'nun rehberliğini de yapan Bornovalı, geçirdikleri 5 günü şu şekilde aktarıyor: “İstanbul'un belli başlı tarihi ve turistik yerlerini gezdik. Ortaçağ uzmanı olduğu için İstanbul'un fetih öncesindeki durumunu çok iyi biliyordu. Birlikte, daha çok Osmanlı dönemini konuştuk. En çok etkilendiği yer Eyüp'tü. Yağmura rağmen tekrar tekrar ziyaret etmek istedi.”



Mahir Tunç - Ortadoğu Rehberi Hırka-i Saadet'in kokusunu içine çekti







İstanbul ve Ortadoğu rehberi olarak adını duyuran, özellikle seçkin ailelere ve devlet protokolüne rehberlik yapan Mahir Tunç, Bahreyn Kralı'ndan Suudi Arabistan Prensi'ne, Katar Kraliyet Ailesi'nden birçok profesöre gezilerinde eşlik etmiş. “Suudi Arabistan Kralı'nın oğlu Prens Abdülaziz'in, Hırka-i Saadet'i açtırma yönünde bir talebi oldu ve kabul edilmesi üzerine çok duygulandı. Başından uzun süre ayrılmadı. Hırkanın kokusunun Mescid-i Nebevi ile aynı olduğunu, Peygamber Efendimizin kabrinin kokusunun aynısını burada hissettiğini belirtti. Diğer bir gezimde de Birlesik Arap Emirlikleri kurucusu Seyh Zayed bin Sultan Al Nahyan'in oğlu Seyh Hamed Bin Zayed, Fatih Sultan Mehmed Han'a büyük bir hayranlık duyduğunu söyledi. Sorularının büyük kısmında Fatih Sultan Mehmed Han'ı daha yakindan tanıma isteği fark ediliyordu. Kılıcından da çok etkilendi. Birebir kopyasını hatıra olarak yaptırmak istediğini dile getirdi” diyen Tunç, kendisi için bunun etkileyici olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Tunç, “Ortadoğu, hem tarihimiz hem de insanlığın geleceği için kilit bir coğrafya. Batı dünyasındaki soğuk kurumların yerini bu coğrafyada insanlar arası yakınlık alıyor. İnsanlarıyla farklı bir yakınlık kurmak mümkün olabiliyor” diyor.



Sezayi Balcı – İran Rehberi

Türkler İran'da el üstünde tutuluyor





Yabancı dilini geliştirmek için başladığı rehberlik mesleğine bir süre sonra profesyonel olarak devam eden genç rehber Sezayi Balcı, 10 yılı aşkın süredir İran bölgesini misafirlerine tanıtıyor. Özellikle neden İran'ı seçtiğini sorduğumuzda ise Balcı şu yanıtı veriyor: “İran, Türkiye'nin kültürünü etkileyen ülkelerin başında geliyor. Türkçe konuşarak her köşesinde yerel halkla anlaşabildiğiniz bir ülke. İran tarihini ve sanatını anlamak demek, kendi ülkemizin de geçmişini, kültürünü daha iyi anlayabilmek anlamına geliyor. Türkler, İran'da el üstünde tutuluyor. Birçok önemli isimle oraya gittim ve en çok bu yaklaşımlarına şaşırdılar.” Balcı'ya İran gezilerinde misafilerine özellikle anlattığı bilgileri sorduğumuzda ise, “İran'da her adımımızda kendi kültürümüzle bağlantılı eşsiz kültürel detaylar gizli. İran kökenli birçok kelimenin bize geçtiğini hep anlatıyorum” cevabını veriyor.



Şerif Yenen - Sokak Lezzetleri Rehberi

Çiğ köfte ve künefeyi çok sevdiler





Rehber olmadan önce İngilizce Öğretmenliği yapan Şerif Yenen, 28 yıldır Tarihi Yarımada'da Süleymaniye, Tahtakale ve Eminönü semtlerinin arka sokak lezzetlerini yabancı turistlere tattırıyor. Son zamanlarda lüks lokantalar yerine daha çok sokakta satılan yiyeceklere karşı ilginin arttığını görmesi de Yenen'i bu alana yöneltmiş. Yenen, sokak lezzeti rehberi olmasının kendisi için önemini şu şekilde açıklıyor: “Kıyıda köşede kalmış lezzetleri tatma fırsatı bulamamış birçok insan olduğunu gördüm. Günümüzde de turistler artık kendilerine bir yabancıymış gibi davranılmasını istemiyor. Yerel kültürle kaynaşmanın en güzel yollarından biri de turistlerin tatmaya cesaret edemediği yiyecekleri tattırmak. Turistler yemeğin arkasındaki hikayeyi de merak ediyorlar ve çok şaşırıyorlar. Bu zamana kadar Papa XVI. Benedict, Oprah Winfrey, Kent Prensesi Michael, NBC Today Show ve BBC ekipleri de dahil olmak üzere birçok devlet adamını gezdirdim. En çok beğendikleri yiyecekler arasında künefe, baklava ve meze çeşitleri geliyor.”



Musa Biçkioğlu - Umre ve Kudüs Rehberi

Kudüs'te Osmanlı'yı bekliyorlar






Umre ve Kudüs turlarının 20 yıllık rehberi Musa Biçkioğlu, Kudüs rehberi olma sebebini şu cümlelerle aktarıyor: “Peygamberlerin çoğunun burada yaşamış olması, Kur'an'da geçen bazı bilgiler benim Mescid-i Aksa'ya olan ilgimi arttırdı. Kudüs, Müslümanlar'ın ilgisine muhtaç. Hac ve umre yapılıyor. Fakat Kudüs unutuluyor. Mekke, Medine bizim rükû ve secdemizse Kudüs, kıyam halimizdir. Kudüs gezimizde yaşlı teyze bize 'Nereden?' diye sorunca 'Türkiye'den' cevabını verdim ve hemen ayağa kalktı. 'Ey Kudüs halkı ayağa kalkın, Abdulhamid'in torunları gelmiş' diyerek gözyaşlarına boğuldu.”



Serhan Güngör - Savaş Alanı Rehberi

Dan Brown tarihimizden etkilendi






Askerlik yıllarında Güneydoğu'da yaşanan çatışmalara şahit olan ve daha sonra rehber olarak bunları aktarmak istediğini söyleyen Serhan Güngör, savaş alanı rehberi olarak 1998 yılından beri turlarda misafirlere eşlik ediyor. Güngör, “Rehberlik mesleğine ilk başladığım dönemde Avustralyalı ve Yeni Zelandalı misafirler ile çok sık Çanakkale'ye gittim. O zamanlarda yabancı misafirler dışında kimse savaş alanlarını ziyaret etmezdi. Onların savaşta kaybettikleri babalarını, dedelerini büyük bir saygıyla anmalarından çok etkilendim. Çanakkale sonrasında, Kurtuluş Savaşı alanlarına yöneldim” diyor. Güngör, “Savaş alanlarını gezdikçe barışın değerini anlıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Güngör ünlü oyuncu Merly Streep ve yazar Dan Brown ile gezilerinde İstanbul'un çok kültürlü oluşundan etkilendiklerini dile getiriyor. Güngör, Brown ile geçirdikleri birkaç günü şu şekilde anlatıyor: “2009 yılında İstanbul'a geldi ve tarihimizden çok etkilendi. İlk kez geldiği bu şehrin tarihini Brown'a anlatarak en iyi hizmeti sunmaya çalıştım.”


#Sanat tarihi
#Papa
#Umberto Eco
٪d سنوات قبل