|

Prof. Dr. Tufan Gündüz: Her eve bir Oğuz Kağan

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/12/2016 Çarşamba
Güncelleme: 21:31 - 13/12/2016 Salı
Yeni Şafak

Oğuz Kağan Destanı'nı yeniden tercüme ederek geniş kitlelerin anlamasını sağlayan Prof. Dr. Tufan Gündüz, kitabı yayınlarken hep “her eve bir Oğuz Kağan Destanı” fikriyle yola çıktıklarını söylüyor ve ekliyor: “Türk destanları varken niçin ilhamımızı Yunan destanlarından alalım?” Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan Gündüz ile yeni çıkan kitabı Oğuz Kağan Destanı'nı ve Türk tarihinin temel kaynaklarından istifade yollarını konuştuk.



Nereden çıktı bu Oğuz Kağan Destanı şimdi?


Oğuz Kağan Destanı hep yanı başımızdaydı aslında. Vaktiyle meşhur tarihçi Zeki Velidi Togan, Camiü't-Tevarih'in yazma nüshalarını kullanarak ilk tercümeyi yapmış, açıklamalar eklemişti. Ne var ki, ortalama okuyucu için zor bir metindi bu. Ben ise Camiü't-Tevarih'in İran'daki son yayınlarını esas alarak yeniden tercüme ettim. Güncel dili kullanarak yumuşak bir metin meydana getirmeye çalıştım. Temel meselem şuydu aslında: Bizim destanî mahiyetteki eserlerimiz neden az okunuyor? Neden daha az eve giriyor? Çocuklarımızın dünyasında Oğuz Kağan niçin somutlanamıyor? Bu soruların peşine düştüm. Eğer bunu dert ediniyorsanız bir yerden başlamanız gerekiyor. Tercümeyi yeniden yapmak, okunabilir hale getirmek ve yayılmasını sağlamak, yanı başımızdaki Oğuz Kağan Destanı'nı yeniden gündeme taşımak için benim de çorbada tuzum olsun istedim. Böyle yola çıktım…



İki tercüme arasında dilin kullanımından başka fark var mı peki?


Elbette sadece dil değil, metne yaklaşım farkı da var. Bu da küçük tercüme farkları ortaya çıkardı. Ayrıca Oğuz boylarının damgaları kısmı ilk tercümede yok. Ben Camiü't-Tevarih'in birinci cildinde yer alan o bölümü de tercüme edip destanın başına koydum. Oğuz damgalarını da almış olduk böylece.



TÜRK DESTANLARINI ÖNE ÇIKARALIM


Kitabın kısa zamanda 3. baskıyı yapmasını neye bağlıyorsunuz?


Biz kitabı yayınlarken hep “Her eve bir Oğuz Kağan Destanı” fikrini benimsemiştik. Niye olmasın ki, Türk destanları varken niçin ilhamımızı Yunan destanlarından alalım? Bizim de kendimize özgü çok sayıda destanımız var… İşte Dede Korkut Hikâyeleri, Manas Destanı, Göç Destanı vs. Sanki hissetmiş olmalıyız ki, Oğuz Kağan Destanı'nın ilk baskısı dağıtıma çıkar çıkmaz tükendi ve aynı gün ikinci baskıya girdi. Sonraki günlerde yazılı ve görsel basında yer bulması da bir etki yarattı tabii ki. Şimdi 3. baskıda. Ama şunu söylemeliyim ki, okuyucunun teveccühü olmasa hiçbir kitabın böyle bir şansı olmazdı.



Oğuz Kağan Destanı bugüne hangi kaynaklardan ulaşmıştır? Siz eseri yayına hazırlarken hangi kaynaklardan istifade ettiniz?


Biliyorsunuz, Oğuz Kağan Destanı'nın iki temel varyantı var: İlki Uygur Oğuznâmesi dediğimiz İslâm öncesi dönemi ihtiva eden destan. İkincisi ise Reşideddin'in Camiü't-Tevarih adlı eserinde yer alan Oğuzların tarihi bahsi. Bu kısmın Türkçe versiyonu da Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın Şecere-i Terakime'si (Türkmenlerin Soykütüğü). Aslında Şecere-i Terakime, Camiü't-Tevarih'in bir devamı gibidir. Onun bıraktığı yerden, yani XIV. yüzyıl olaylarından devam ederek eseri XVII. yüzyıla kadar getirir. Yazıcıoğlu Ali de Camiü't-Tevarih'teki destan kısmının tam tercümesine yer verir, buna Oğuz Kağan'ın Öğütleri bahsini ekler. Diyeceğim şu ki, bu tür ilavelerle destanı kaleme almalar devam etseymiş Oğuz Kağan Destanı Geleneği oluşmak üzereymiş, ne yazık ki devamı gelmemiş.


Oğuz Kağan Destanı'nın manzum Uygur versiyonu da nesre aktarıp ekledim. Onun ilk neşrini rahmetli Reşit Rahmeti ile W. Bang yapmışlardı. Sonra başka neşirleri de oldu. Bahaeddin Ögel, Fuzuli Bayat ve son olarak genç akademisyenlerden Ferruh Ağca tenkitli bir neşir yaptı. Ben bütün bunları esas alarak nesre dönüştürdüm. Amaç iki destan arasında karşılaştırma yapmak isteyenlere kolaylık sağlamak tabi. Son olarak Yazıcıoğlu Ali Selçuknâme'sindeki Oğuz Kağan'ın öğütleri bahsini de ekledim. Hiç olmazsa boşluk bırakmamaya çalıştım. Kendi görüşlerimi ise Giriş bahsinde ortaya koydum. Böylece tarihçilik mesleği açısından da kısa bir değerlendirme yapılmış oldu.



Destanın tarihî yönü de var elbette?


Destanlar bize soy mitlerimizi hatırlatır. Kökenlerimiz hakkında ipuçları verir. Tarihi ve kültürel kökenlerimizden söz ediyorum. Biz Asyalıyız, oradan kopup geldik Anadolu'ya ve Balkanlara. Köklerimiz Asya'da. Ancak bu yetmez. Tarihi köklerimiz ve kodlarımız nereye uzanıyor. Destan Türklerin tarihi bir kavim olduğuna vurgu yapmak için onları taa Hz. Nuh'a dayandırır ve onun oğlu Yafes'in oğlu Türk'ün çocukları olarak gösterir. Sadece bu bile bizim insanlık tarihi içindeki yerimizi göstermesi bakımından önemli.



TARİHİN ÖZETİ GİBİDİR


Oğuz Kağan Destanı'nı tarihinin bir kaynağı olarak nereye konumlandırabiliriz?


Bu destan Oğuzların tarihinin özeti gibidir. Böyle olunca, Oğuz Kağan tüm Türk tarihinin gelmiş geçmiş bütün hükümdarlarının özelliklerini üzerinde taşıyan bir kahraman olmuştur. Böyle olunca aslında bir destan olarak değil, tarih kitabı olarak tasarlandığını görürüz. Doğrusunu söylemek gerekirse Uygur varyantı destani özellikler bakımından daha etkilidir. Burada ise tarih anlatısı söz konusudur. Oğuzların tarihi denilince akla hemen boylar gelir tabi. Destan bize 24 Oğuz boyunun adlarını ve damgalarını şematik olarak sıralar. Onların isimlerinin anlamlarını verir. Tabi ki halk etimolojisinden öteye geçmeyen izahlardır ama olsun, değerlidir. Bu hususun bir başka yönü ise tam bir Oğuz/Türkmen tarihi kurgusuna odaklanılmış olmasıdır. Öyle ki, Anadolu beyliklerinin bile Türkmen kökenlerine atıf yapılır. Tarihçilerin üzerinde titizlikle çalışması gerektiğini düşünüyorum.



Kadim Türk-İslam eserlerinin geniş kitlelere ulaştırılması açısından sizin eseriniz önemli bir hamle. Devamı gelecek mi bu çabanın?


Oğuz Kağan üzerinde çalışma yapan diğer meslektaşlarımızın hakkını yemeyelim. 2017 Oğuz Kağan Yılı olacak. Ferruh Ağca, Uygurca Oğuz Kağan Destanı'nı yayınlayalı birkaç hafta oldu. Keza Necati Demir Şecere-i Terakime'nin Kazan Nüshası'nı neşretti. Reşit Rahmeti'nin yayınladığı Uygurca Oğuz Destanı yeniden basıldı. Fuzuli Bayat, Oğuz Destanı üzerine pek çok yayın yaptı. Kim ki Türk Tarihinin ve kültürünün üzerine bir tuğla koyuyorsa hepsine teşekkür etmek lazım. Allah ömür verdiği sürece biz çalışmaya devam edelim… Görelim daha neler çıkacak.





• • •


Oğuz Kağan Destanı


Tufan Gündüz


Yeditepe Yayınları


176 sayfa


2016



#Oğuz Kağan
#Tufan Gündüz
7 yıl önce