|

Radyoterapide nesil farkı

Radyoterapi kanser hastalığının tedavi edilmesi için radyasyonun ve genellikle X-ışınlarının kullanılması anlamına geliyor. Radyoterapi tedavisiyle kanser hücrelerinin DNA’larına zarar verilerek kanserli hücreler yok ediliyor. Kansere yakalanmış 10 hastadan yaklaşık 4’ü tedavisinin bir parçası olarak radyoterapi görüyor.

04:00 - 13/01/2015 Salı
Güncelleme: 23:46 - 12/01/2015 Pazartesi
Diğer
Avrasya Hospital’dan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Züleyha Kadehçi radyoterapi tedavilerinde en son teknoloji ve bu teknolojinin hastalara sunduğu avantajları anlattı.

 

Standart düzeyde bir kanser tedavisi nasıl olmalıdır?

 Bilimsel olarak önce cerrahi, sonra kemoterapi ve radyoterapi olarak standart bir kanser tedavisinden söz etmek mümkündür. Tedavi süreci içinde üçü birbirinin yerini alabilir ve tedavi planlaması buna göre değişebilir. Hastalığın yerleştiği organa ve kanserin evrelerine göre de terapi dozları değişebilir.

Aslında teknoloji ilerledikçe hem hastalıklar artıyor hem de mevcut hastalıkları teşhis oranlarımız artıyor. Tıp teknolojisindeki ilerlemeler de başarılı tedavi çıktıları olarak bize yansıyor. Yeni nesil radyoterapi tedavilerinin burada yeri var değil mi?

Evet var. Radyoterapinin geçmişine bakacak olursak, bazı merkezlerde halen kullanılmaya devam edilmekle birlikte eskiden yaygın olarak radyoterapide Kobalt60 (Co60) cihazı kullanılıyordu. Maalesef bu cihazlarda hastaları tedavi ederken tedavi alanındaki sağlıklı dokuları yeterince koruyamıyorduk. Tedaviye bağlı yan etkiler fazla olurdu.

Yani eski tip cihazlarla yeni tip cihazlar arasında tedavi sürecinin başarısında belirgin farklar var…

Kanserle savaşan üç farklı branşta da (cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi)  asıl amaç öncelikle tümörü doku veya organdan tamamen silmek, bunu yaparken de vücutta sağlıklı hiçbir yere zarar vermemektir. Eski nesil radyoterapi cihazlarında sağlıklı organları tedavi alanından yeterince çıkaramadığımız için yüksek doz ışın kullanamıyorduk. Yeni nesil cihazlarda sağlıklı dokuları daha çok koruma imkanı bulduğumuz için daha yüksek doz ışın kullanabiliyoruz. Eski nesil radyoterapi tedavisinde maalesef tümörün yanındaki sağlıklı organlar da zarar görebiliyordu. Bu durumda tümör tamamen ortadan kalkmayabiliyordu. Yeni nesil cihazlar hem sağlıklı dokuyu koruyup hem de tümörü tamamen ortadan kaldırabildiği için daha başarılı sonuçlar almamızı sağlıyor.

Burada da gelişmiş radyoterapi sistemleri devreye giriyor…

Evet. Son zamanlarda hızla geliştirilmiş olan LINAC tabanlı gelişmiş radyoterapi cihazları ile hedefe yönelik tedaviler yapabiliyor. Bunun anlamı ise tümörü hedef alarak tamamen tümörü ortadan kaldırmak ve sağlıklı organları en iyi şekilde korumaya çalışmaktır. Şu anda Trilogy radyoterapi tedavisinde güzel sonuçlar almamızı sağlıyor.

Radyoterapi her organa yapılabilir

Radyoterapi her organa yapılır mı? Tedaviden en başarı alınan organlar ve kanser türleri nelerdir?

Radyoterapi her organa yapılır. Organ kısıtlaması yoktur. Hangi organ olursa olsun hastalığın evresi düşük olduğunda tedavi başarısı artar. Özellikle belirtmek isterim beyine yayılan kanserler ve beyin tümörlerinde cerrahi dışı seçenek olan radyoterapi mutlaka uygulanmalıdır. Bunun yanında omuriliğe bası yapan veya bir kemiğin içinde büyüyen, bu nedenle de ağrıya sebep olan bir tümörü küçültmek için de radyoterapi tedavisi uygulanır. Artık eskisine göre teknolojinin ilerlemesi ile çok daha başarılı sonuçlar alınıyor.

Trilogy'nin özellikleri

Bu sistemde radyoterapide yoğunluk ayarlı tedavi ve noktasal ışınlama ile planlanan ışın dozunun hastaya hassas şekilde uygulanması sağlanıyor. Yoğunluk ayarlı tedavi, ark tedavisi (RapidArc®) ve stereotaksik Radyoterapi/Radyocerrahi (SRT/SRC)  yöntemlerini içeriyor. Radyoterapi cihazında şimdiye kadar kullanılan 3 boyutlu konformal tedavinin gelişmiş formu olan Trilogy ile insan vücuduna tek bir ışın demeti göndermek yerine radyasyonu binlerce ışıncığa bölerek yoğunluk farklılıkları oluşturulmuş alanlardan tedavi yapılıyor. Tümöre istenilen yüksek doz verilirken tümör ile sağlam doku birleşim bölgesinde ani doz düşmesi ve çoklu alan kullanımı ile tümörlü dokuya komşu olan normal dokularda dozların düşük seviyede tutulması sağlanıyor. 

#Dr. Züleyha Kadehçi
#radyoterapi
#Kanser
9 yıl önce