|

Rakka operasyonu muamması ve Türkiye

Büyük Güçler açısından Suriye’de asıl mesele bu ülkenin istikrarlı bir geleceğe kavuşturulmasından ziyade, gelecekte bölgede kimin hegemon olacağı konusudur. Bu durum ise muhtemel Rakka operasyonuna dair muammayı bir kördüğüm haline getirmektedir.

Yeni Şafak
04:00 - 11/03/2017 Cumartesi
Güncelleme: 01:34 - 11/03/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin- Ankara Yıldırım Bayezid Üniversitesi


Suriye'de Astana ve Cenevre görüşmeleri çerçevesinde devam ettirilen diplomatik girişimler neticesinde Suriye rejimi ile muhalif güçler arasında genel bir çatışmasızlık ortamı sağlanmıştır. Ancak, askeri sahada sağlanan bu nispi başarının siyasi, idari ve anayasal konularda ortaya konamadığı anlaşılmaktadır. Gerek Suriye'nin siyasi ve idari geleceği ve gerekse de ülkede oluşturulacak yeni anayasa konularında anlaşmazlıkların devam ettiği görülmektedir. Tüm bu konuları olumsuz etkileyen en önemli konu ise DEAŞ'a karşı büyük güçler arasında ortak bir stratejinin geliştirilememesidir. Özellikle, son günlerde Münbiç'te meydana gelen siyasi ve askeri gelişmeler Rusya, ABD ve diğer güçlerin ortak bir Rakka operasyonu oluşturma yerine, sahip oldukları coğrafi ve siyasi hâkimiyet alanlarını genişletme ve birbirlerine üstünlük kurma peşinde olduklarını ortaya koymaktadır.



Münbiç'in birçok bakımdan Suriye denkleminde anahtar rol olduğu söylenebilir. Birincisi, DEAŞ'ın Halep'le olan son bağlantı noktası olmasından kaynaklanmaktadır. İkincisi, DEAŞ'ın merkezi olan Rakka yolu üzerinde bir ikmal noktası olduğu için stratejik bir konuma sahiptir. Üçüncüsü, Türkiye'nin Obama döneminden beri devam eden itirazına rağmen bölgenin çoğunluğunu elinde tutan PKK-YPG'nin Münbiç'i terkedip Fırat'ın doğusuna çekilmemesi ve bu durumun Türkiye-ABD ve Rusya ile ilişkilerini olumsuz etkilemeye devam etmesi.



ABD VE RUSYA'NIN MÜDAHALESİ


Bundan başka, geçtiğimiz hafta terör örgütü PYD/PKK'nın öncülük ettiği Suriye Demokratik Güçlerinin(SDG) Münbiç'te Türkiye'nin destek verdiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile sınır komşusu oldukları köyleri Suriye ordusuna bırakacaklarını duyurması durumu daha da karmaşık hale getirmiştir. SGD ile Suriye rejimi arasında bir anlaşma yapıldığı ve bu anlaşmayı sağlayan ülkenin ise Rusya olduğu bağımsız haber kaynakları tarafından belirtilmiştir. ABD'li yetkililer ise önce bu gelişmeyle ilgili detaylı bilgi vermekten kaçındılarsa da daha sonra Pentagon tarafından yapılan açıklamada Münbiç ve çevresine 500 ABD askerinin yerleştirildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, ABD'nin Ortadoğu bölgesinden sorumlu komutanı Townsend'in, 'Rakka harekatında YPG güçlerinin de yer alacağına' dair yaptığı açıklamalar Münbiç bölgesi üzerinde sahadaki dinamik güçler arasında bir hakimiyet mücadelesinin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.



ORTADOĞU'DA GÜÇ DENKLEMİ?


ABD, Münbiç'te PKK-YPG ile stratejik üstünlük kurmaya çalışırken, Türkiyesiz de bu stratejinin başarılı olamayacağını görmekte ve dolayısıyla da Peşmerge güçlerinin kullanılması gibi ara formüller üretmeye çalışmaktadır. PKK-YPG üzerinde ince hesap yapan bir diğer güç de Rusya'dır. Moskova, Ankara'nın tüm itirazlarına karşı Kuzey Suriye'de Özerk bir Kürt yapı oluşturulmasını Cenevre görüşmeleri için hazırladığı taslak Suriye Anayasasına eklemiştir. Ayrıca, bununla da yetinmeyerek PKK'yı bir terörist bir örgüt olarak görmediği gibi Moskova'da bir Kürt kongresinin düzenlenmesine destek vermiştir. Rusya'nın, Suriye rejimine ilaveten PKK-YPG'yi de kullanmak istemesi Moskova'nın Suriye özelinde ve Ortadoğu genelinde büyük hesaplar peşinde olduğu izlenimini vermektedir. Birinci Rus hedefi, Suriye üzerinde alan hâkimiyetini korumak ve genişletmek olarak ortaya çıkarken diğer önemli hedefinin ise, YPG gibi kozları elinden alarak ABD'yi Suriye'de mümkün mertebe etkisiz hale getirmek olduğu gözükmektedir. Suriye'de etki alanını genişleten Rusya'nın, Ortadoğu güç denkleminde de ağırlığını arttırmaya çalışacağı şüphesizdir.



Sonuç olarak tüm bu gelişmeler ortaya koymaktadır ki, Büyük Güçler açısından Suriye'de asıl mesele bu ülkenin istikrarlı bir geleceğe kavuşturulmasından ziyade, gelecekte bölgede kimin hegemon olacağı konusudur. Bu durum ise muhtemel Rakka operasyonuna dair muammayı bir kördüğüm haline getirmektedir. Tüm bu gelişmelerden ortaya çıkan bir başka sonuç ta, Türkiye'nin rolü olmadan hiçbir stratejinin isabet kaydetmeyeceği gerçeğidir.





#Rakka
#Suriye
#ABD
#Rusya
7 yıl önce