Bundan 15-20 yıl önce Amerika, İngiltere, Almanya ve İsrail gibi ülkelere tedavi olmaya giden vatandaşlarımızın olduğunu hatırlayalım. Fakat 2000'li yılların başında Türkiye'nin kamu ve özel sektörde sağlıkta yaptığı yatırımlar ve tıbbi başarıları ile artık işin boyutu değişti. Kendisini sağlık turizmi alanında yurt dışından aldığı hastalar ve başarılı tedavileri ile uluslararası platformda da ispat eden Türkiye'de artık her türlü tıbbı işlemin başarılı bir şekilde yapılabilmesiyle günümüzde Türk halkı tedavi olmak için artık yurt dışına çok nadir gidiyor ve ülkesine güven duyuyor. Bununla da kalmayıp çevre ülkelerin vatandaşlarının da güvenini kazanıyor. Türkiye'nin sağlık turizminde geldiği nokta ve işin ekonomik boyutunu Türkiye'nin profesyonel anlamda ilk sağlık yöneticilerinden ve Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Meri İstiroti ile konuştuk.
Normal turistin Türkiye'ye bıraktığı gelir ortalama 750 dolar iken, sağlık turizmi kapsamında gelen hasta turist 8500 dolar civarında para bırakıyor. Bu kadar maddi değer yaratan bir kaleme ilginin artması çok normal. Aslında özel sağlık merkezleri bu gelirin farkına vararak sağlık turizmine yönelmeye başladıklarında kamu bu durumun bu kadar farkında değildi. Fakat sonra Ekonomi, Turizm ve Sağlık Bakanlıkları da sağlık turizmini gündemlerine daha yoğun bir şekilde dahil ettiler.
Evet yapılan yatırım ve teknolojiler büyük ölçüde yurt dışına endeksli ve döviz borcu ile ödeniyor. Gelirlerimiz ise Türk Lirası. Büyük ölçüde bu farkın nedeni Türkiye'deki hekim emeğinin daha ucuz olması. Bakıldığında evet Avrupa ve A.B.D'ye nazaran Türkiye'de sağlık hizmetleri daha ucuz ama Kore, Tayland ve Hindistan'a uzandığınızda sağlık hizmeti bizden daha da ucuza veriliyor. Bu ülkelerde sağlık insan gücü Türkiye'den daha ucuza çalışıyor.
Saç ekimi, lazer tedavileri sayıca daha fazla yapıldığı halde, sağlık turizminde asıl anlamlı gelir kaynağı kanser ve kalp cerrahisi, beyin tümörü tedavisi ve kök hücre tedavilerinden geliyor. Amerikada bir bypass ameliyatı ortalama 50 bin Dolara, Avrupa'daysa 30-35 Bin Dolar'a yapılır. Türkiye'de ise yabancı hasta için bu bedel 10-12 bin dolar civarındadır. Hindistan ise by-pass ameliyatında yabancı hasta için ortalama 3500 dolar fiyat çıkarıyor. Fakat hem maliyetler ve hem de işin tıbbı çözüm kalitesi değerlendiriliğinde Türkiye'nin verdiği hizmetin hastaya olumlu dönüşü optimum düzeyde.
Evet, Libya en çok yabancı hastanın geldiği ülkeydi. Libyalı hastaya da hemen hemen her alanda sağlık hizmeti veriyorduk. Özellikle savaş yaralıları için yapılan ortopedik cerrahi işlemleri, beyin cerrahisi ve çocuklar için özellikli tedaviler yoğun yapılıyordu. Fakat vize uygulaması ile ülkemize gelme oranları düştü. Vize kapsamında hasta gelmesi için çalışmalar yoğunlaşsa da, maalesef tedavisine başlanamayan birçok hasta var.
Irak Libya'dan sonra iki numara. Azerbeycan, Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan, Özbekistan ve Ukrayna'nın yanında, Bulgaristan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya ve Moldova gibi diğer ülkeler de yabancı hastaların yoğun geldiği ülkeler. Bu ülkelerde kanser teşhis ve tedavisinde alt yapı eksikliği bulunuyor. Bu durum da hasta gelme oranını artıran nedenlerden biri.
Bekletebilecekleri ve acil olmayan tedavi kalemlerinde bayram ve yaz tatillerinde yoğun olarak geliyorlar. Bu anlamda birçok hastalığın tedavisi ve cerrahisinde belli mevsimlerde yoğun geliyorlar. Aynı zamanda Almanya ve Hollanda'da yaşayan Türk halkı estetik amaçlı sigortaların karşılamadığı işlemlerde de Türkiye'yi büyük oranda tercih ediyor.
Şu anda Türkiye'de 135 ülkeden hasta sağlık hizmeti alıyor. Tabii bu rakam ne taraftan baktığınıza göre de değişiyor. Yeni Zelanda ve Singapur gibi ülkelerden normal turist olarak gelenlerin de sağlık hizmeti almasıyla değişkenlikler gösterebiliyor. Türk doktorları ne kadar çok farklı kültür ve coğrafyadan hasta görüyorlar değil mi…
Türkiye sağlık hizmetlerinde markalaşma yolunda artık. Konseyin temel hedefi bunun sağlanmasına katkıda bulunmak ve yurt dışındaki ofisler aracılığı ile daha çok hastanın Türkiye'ye gelmesini sağlamak. Şu anda 87 ülkede 125 ofis kuruldu. Ofislerde Türkiye'deki sağlık kuruşları ve tıbbı işlemler anlatılıyor. Bu yönde daha da derinleşerek pazarlamaya ağırlık vermeyi planlıyoruz. Örneğin yakın zamanda bazı ülkelerde, Türkiye'deki sağlık hizmetleri ile ilgili yayınlanan reklam filmi hasta artışında etkili oldu.