53'üncü Türk Pediatri Kongresi'nde konuşan Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, "Yaz geldiğinde bir takım enfeksiyon hastalıklarının sıklığı azalıyor ama şu sıralar bağırsak enfeksiyonları olabiliyor. Suyla bulaşan ve çocuklarda ishale neden olan bazı hastalıklar var. Yediğimiz ve içtiğimizle ilgili bu aylarda biraz daha uyanık olmalıyız. Yediklerimizin belirli mikroplardan arınmış olması çok önemli. Meyvelerin iyice yıkanarak yenmesi önemli. Besinlerin tazeliğini koruması bizler için ön plana çıkıyor. Yaz olduğunda havuzlar riskli olabiliyor. Önceden Hepatit A hastalığı çok vardı. Aşı politikamız çok iyi. Ama ebeveynleri, çocuklarını herkesin girdiği havuzlara sokmaması konusunda uyarıyorum. Ayrıca klimalardan bulaşan hastalıklar var. Yaz gribi dediğimiz mikroplarla ortaya çıkan enfeksiyonlar olabiliyor. Baharla artan alerjik hastalıklar var. Özellikle polen alerjileri bazıları için hayatı çekilmez hale getirebiliyor. Duyarlı kişilerde arı sokmaları hayatı kabusa çevirebiliyor. Bir de bu aylara özgü zehirlenmeler oluyor" dedi.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nihat Sapan ise en çok alerji yapan besinlerin inek sütü ve yumurta olduğunu kaydederek, "Şu anda daha çok besin alerjisi daha yoğun olarak görülüyor. En sık karşılaştığımız alerji tipi inek sütü ve yumurta akı. Hayvanlar artık süt fabrikası gibi düşünülüyor. Tavuklar yumurta fabrikası gibi düşünülüyor. Kullandıkları besinler hasta olmasınlar diye antibiyotikler kullanılıyor. Öyle olunca antibiyotikli yemlerin oluşturduğu besinlerdeki bazı değişiklikler etkiler ortaya çıkarıyor" şeklinde konuştu.