|

Somuncu baba ilham verdi

Aileden gelen ihtiyaç sahiplerine yardım etme ahlakı ve Somuncu babadan aldıkları ilhamla Fatma ve Necat Bilezikçi, her gün dağıttıkları ekmek ile yoksulların yüzünü güldürüyor. Hizmetlerine her geçen gün bir yenisini ekleyen çiftin tek isteği çocuklarının bu hareketi devam ettirmesi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/05/2016 Pazar
Güncelleme: 02:21 - 21/05/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Mahalle aralarında yoksullara yardım eden, ekmek dağıtan gönlü zengin insanları muhakkak duymuşuzdur. Hiç şüphesiz Somuncu Baba buna verilebilecek en güzel örneklerden biri... Ankara'da yaşayan Fatma ve Necat Bilezikçi çifti de işte bu insanlardan. Çünkü onlar bu iyilik hareketini aileden gördükleri bir edep çerçevesinde, her günlerini ihtiyaç sahiplerine yardım ederek geçriyor. "Bugün başka işim var onu hallederim" demeden sabahın erken saatlerinde kalkıp gece yarılarına kadar arabalarıyla ekmek, poğaça, simit, erzak, et dağıtıyorlar. Yaklaşık 20 yılı aşkın süredir Ankara'da Pazartesi ve Perşembe günleri 150 kişilik yemek pişirerek yetim, dul, engelli, yaşlı kişilerin evlerine dağıtıyorlar. Fatma Hanım mahallesindeki farklı görüşten komşularını da bir araya getirerek onlarla yemekler pişiriyor ve Ramazan ayı boyunca muhtaçlara sofra kuruyor. Geçen sene Türkiye Diyanet Vakfı'nın Uluslararası İyilik Ödülü'nü aldıklarını söyleyen Fatma Hanım, “Bu yardım görevi bana babamdan kaldı ben de çocuğuma miras bırakacağım. Bu zincir kopmadan devam eder inşallah” diyor.







EŞİM BİZİ GEÇTİ


Uzun yıllardır canla başla devam eden bu iyilik hareketinin ilk adımlarının nasıl başladığı 50 yaşındaki Fatma Bilzekçi şöyle anlatıyor: Annem ve babam Raşit ve Vahide Ünal hayatlarını hep başkalarına verdiler. "Bugün Alalh için ne yapabiliriz "diyerek arabaya biner yoksullar için hem paralarını hem de vakitlerini harcarlardı. Ben de küçükken babamdan böyle gördüm. Eşim Necat Bey'le evleneceğim zaman bizim hayatımız böyle geçiyor diye anlattım. O da büyük bir memnuniyetle bende böyle bir şey istiyordum diyip bize katıldı. Şimdi bizden daha iyi bir şekilde bu işi yapıyor. Bir sürü yetimi, ailesi var. Yetim babası benim eşim.







İFTAR SOFRALARI KURUYORLAR


'Ekmekçi Dede' diye anılan kayınpederinin ekmek dağıtma hizmetine poğaça ve simitte ekleyen Necat Bey, her sabah fırınlara gidip fazla olanları toplayıp, belirlenmiş ihtiyaç sahipleri ailelere, Suriyeli mültecilere ve yetim çocukların beslenme çantaları için dağıtıyorlar. Her Ramazan ayında evlerinin bahçesinde ortalama 150 kişiye iftar sofrası kurup ihtiyaç sahipleri ailelerle beraber oruçlarını açıyorlar. Sofraları Belediyelerin iftar çadırı gibi değil, hazırlanan yemekler porselen tabakalarda her ün en özel misafir ağırlanır gibi ikram ediliyor. Bilezikçi çifti, bu ayda elde ettikleri feyizi kaçırmamak için Pazartesi ve Perşembe günleri de 3 çeşit yemek pişirip dağıtma kararı almışlar. 4 ay önce de VEFADER diye bir dernek kurarak mahalledeki hanımların aş evinde hep bir elden yemek yapmalarını sağlamışlar.ayrıca dernekte çocukalara dini eğitip verip, onlarla pikniğe tatile gidiyorlar. Üniversiteye gidenlerin elinden tutup bursa sağlıyorlar. 13 ihtiyaç sahibi aileye de ev alarak kira derdinden kurtarmışlar.







HER MÜSLÜMANIN BİR TANE YETİMİ OLMALI


Bu yolda hiçbir zaman "Birileri yardım eder mi?" endişesine kapılmadıklarını söyleyen Necat Bilezikçi, "Hamd olsun yardım edenler oluyor. Yardım eden olmasa da biz elimizden geleni yaparız" diyor. Boş vakitlerinde eşiyle beraber yetim aradıklarını da anlatan Bilezikçi, "Müslümanların göz bebeği yetim. Onları bulalım, başlarını okşayalım. Her Müslümanın bir tane yetimi, bir tane muhacir kardeşi olsa tamamdır" şeklinde herkesi harekete geçirmeye davet ediyor.



Ramazanları biz güzelleştirmeliyiz


Yaşı geçkin kişilerin 'Nerde ah o eski Ramazanlar' serzenişlerini hoş bulmayan Necat Bilezikçi, "Bizim evimizn arkasında verdiğimiz iftarın bu yıl dokuzuncusu olacak. Biz Ramazandayken Ramazanı özlüyoruz. O kadar keyifli geçiyor çünkü. Ne demek eski Ramazanlar. Gelsin bizim Ramazanlarımız görsünler bir. Ramazanları biz güzelleştireceğiz. Bir yetime, muhacire hizmet etmek harika bir şey. Elimizde Suriyeliler gibi altın bir fırsat var. Türkiye tarih yazıyor resmen. 500 sene önce Yahudilere sahip çıkmışız" şeklinde konuşuyor.







Bir sakallı gelirdi


Mahallelere ekmek dağıtmak için girdiğinde arabasının siren sesine önce kedilerin geldiğini söyleyen Necat Bilezikçi, kayınpederinin de ekmek dağıtırken bir yandan kedileri beslediğini anlatıyor. Bilezikçi, "Bizim tek gayemiz yetimlerimiz büyüdüklerinde 'Bir sakallı adam gelir, bize ekmek dağıtırdı, biz niye onun gibi yapmıyoruz' demeleri. Ayrıca bu iş aşkla yapılmalı. Aşık olmadan ölen kendine yazık etmiş olur" diyor.





#Somuncu baba
#Necat Bilezikçi
8 yıl önce