|

Sömürgecilik karşısında mücahid mürşidler

Az eser verilen sömürgecilik ve tasavvuf alanına yeni bir katkı da Davut Bayraklı tarafından yapıldı. “Mücahid Mürşidler” yapıtında Bayraklı, sömürgeci mantığın geçmişini gözler önüne sererken bir yandan da günümüz ülke ilişkilerini düşünmeye sevk ediyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/11/2016 суббота
Güncelleme: 21:01 - 11/11/2016 пятница
Yeni Şafak
ARİF AKBAŞ


Batı sömürgeciliği özellikle 18 ve 19. asırda İslam ülkelerine hücum etmiş ve birçok devleti kolonizasyon sürecine tabi tutmuştu. Batılılarca öteden beri sömürgecilerin hedeflerinden biri olan Afrika kıtası da bu yüzyılda adeta talan edilmiş, Müslümanların yaşadığı topraklar dört bir taraftan kuşatılmış ve hızla istila edilmişti. Eski dünyanın ve medeniyetin beşiği olan bu yerlerde sömürgecilik karşısında özellikle tasavvuf ehlinin tavrı ve duruşu son derece etkili bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Halk, bazı bölgelerde dergâhlar çevresinde örgütlenmiş ve işgallere karşı böyle direnmişti. Bu konunun ayrıntılı bir şekilde incelendiği Türkçe eserlere ne yazık ki pek fazla rastlayamıyoruz. Yine de bazı güzel çalışmalar da yok değil.



Sömürgecilik ve tasavvuf konusunda belli başlı çalışmalar oldukça sınırlı. Benim ilk elden aklıma; Muhammed Ali'nin “Islam and Colonialism” adlı çalışması geliyor. Yalnız Muhammed Ali konuyu modern Endonezya ve Malezya'nın doğuşu kapsamında sınırlıyor. Will Myer ise yine aynı adlı çalışmasında (Sömürgecilik ve İslam) Batı perspektifinden Sovyet Orta Asya'sını ve buradaki Müslümanların sömürgeleştirilmesini ayrıntılı bir şekilde inceliyordu. Nico J. G. Kaptein'ın “Islam, Colonialism and the Modern Age in the Netherlands East Indies” ve özellikle David Motadel'in “Islam and the European Empires” son derece ilginç kitaplardı. Sömürgecilik ve tasavvuf hakkında bu yakınlarda gördüğüm bir diğer önemli eser de Davut Bayraklı'nın yazmış olduğu “Mücahid Mürşidler” kitabıydı.



SUFİ DİRENİŞ



Bayraklı, söz konusu kitabında bu süreci, sömürgeye karşı sufî direniş olarak adlandırıyor. Bu başkaldırı ve cihat hareketleri, tabii olarak farklı tarikatlara mensup mürşitlerin önderliğinde devam etmiştir. Libya'da Muhammed Senûsî ve Şeyh Ömer Muhtar, Somali'de Muhammed bin Abdullah, Sokoto'da Osman bin Fudî, Sudan'da Muhammed bin Abdullah (Allah hepsinin sırrını mukaddes kılsın), Afrika'da cihat ve direnişin ilk akla gelen büyük isimlerdir.



Bu zatlar arasında sayılması gereken bir diğer isim de Cezayir'de yıllarca Fransız sömürge güçlerine karşı amansız bir mücadeleye girişen Emir Abdülkadir Cezayirî (k.s) hazretleridir. Yine Kafkasya'da direnişi başlatan Şeyh Mansur ve onun açtığı yolda Kafkas halkının direniş mücadelesini bayraklaştıran Şeyh Şamil en önemli şahsiyetlerdendir. Hepsi var oldukları kadim topraklarda İslam'ın bayraktarlığını üstlenmişler ve sömürgecilere karşı durmuşlardı.



Kitabın muhtevasını incelediğimizde on üç farklı bölümden oluştuğunu görüyoruz. Bu kısımlarda sırasıyla; Fransızlara karşı savaşan bir sufî mücahit: El-Hac Ömer Tâl, Bineğinin eğeri tahtı olan mücahit: Emir Abdülkadir Cezayirî, Fransızların korkulu rüyası: Şeyh Muhammed bin Ali Senûsî, Afrika'da mücahit bir şeyh: Osman bin Fudî, İtalyanları durduran çöl aslanı: Şeyh Ömer Muhtar, Cihada adanmış bir hayat: Seyyid Ahmed Şerif es-Senûsî, Dini ve çocukları için cihat eden bir mürşit: Şeyh Seyyid Hasan. Bu isimlerin dışında Şeyh İzzettin el-Kassâm, Şeyh Şamil, Şeyh Mansur, Muhammed Lutfi Efendi ve Muhammed Diyâuddin Hazretleri'nin ayrıca anlatıldığını görüyoruz. Bu bölümler içinde kendi adıma en çok “Kafkas Dağlarında Bir Mücahit Mürşit: Şeyh Şamil” diye başlığı olan kısmı beğendiğimi söyleyebilirim. Tüm bu adı geçen zatlar sömürgeye karşı direnişin adeta sembolü olmuş şahıslardır.



BİR CİHAT EHLİ OLARAK MUTASAVVIFLAR



Kitabı okurken yazarın bazı tespitlerini oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bayraklı'ya göre; tam bir Haçlı kafasıyla sömürgecilik yarışı içerisine giren İngiliz, Fransız, Rus ve İtalyan güçlerinin bu yarışı Kafkasya, Kuzey Afrika ve Anadolu topraklarının kelimenin tam anlamıyla talan edilmesine, bölgede yaşayan halkın özgürlükleri ile birlikte her türlü zenginliklerini ve kültürel değerlerini kaybetmesine kapı açıyordu.



Sömürüye, işgale ve her türlü tecavüze, haksızlığa, işkenceye karşı direnen bu coğrafyaların Müslüman halkları, sayı ve teçhizat bakımından kendilerinden kat kat üstün işgalci güçlere karşı koyuyor, cihat ediyordu. Dolayısıyla son yıllarda ülkemizde tasavvuf ehlinin pasif, tasavvufun da insanı pasifleştiren bir özelliği olduğu vurgulanırken, hayatları ve cihatlarıyla tanıtmaya çalıştığımız bu güzide simaların bilinmesi, öğrenilmesi daha da elzem bir hale gelmiştir. Kitap tam olarak böyle bir boşluğu bence fazlasıyla dolduruyor.



Hakikatte tasavvuf ehlinin pasiflik şöyle dursun, en aksiyon insanları bünyesinde barındırdığı, Müslümanların tembelleşmesine, pasifleşmesine müsaade etmediği gerçeği görülmelidir. Bu minvalde yazar bazı deliller getiriyor. “Müslüman halkların ve coğrafyaların işgale uğradığı anda tekkeleriyle, müritleriyle ayağa kalkan mücahit mürşitler bu hakikatin en önemli delilidir. Aksi takdirde Ömer Muhtar, Şeyh Ahmed Senûsî, Osman bin Fûdî, Şeyh Mansur, Şeyh Şamil, İzzettin el-Kassam gibi şahsiyetlerin hayatları ve mücadelelerini nasıl izah edeceğiz?” (a.g.e) Tasavvuf ehlini pasiflikle suçlayanlar ne yazık ki bu örnekleri dikkate almadan çoğu zaman kendi yanlış tespitlerinden hareket ediyorlar. Davut Bayraklı, bunun böyle olmadığını bu kitaptaki bir birinden güzel yazılarıyla gösteriyor. “Mücahid Mürşidler”, bir cihat ehli olan mutasavvıfların sömürgeciliğe karşı ilkeli duruşları ve ölümsüz mücadelelerini anlatıyor.



Kitabın, bugünkü sömürgeci mantıkla mücadele eden tasavvuf kurumlarını anlama açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Mücahid Mürşidler'in, sömürgecilik ve sufi tarikatların direnişi konusunun bilinmesi ve tarihin hafızasına hapsedilmemesi için okuması gerekiyor. Bir derdi olan Müslümanlar için yazıldığı belli olan bu kitap, hak ettiği ilgiyi eminim fazlasıyla görecektir. Son sözümüzü Ömer Muhtar'ın deyişiyle söylersek; “Artık şimdi kendimizi ıslah etmek bize vazifedir. Yoksa büyük zaferin bize hazırladığı gayeye ulaşmak müyesser olmaz. Din neyimizdir? Din hayatımızdır, onsuz hayat olamaz.”





• • •


Mücahid Mürşidler


Davut Bayraklı


Mostar Yayınları


2016


176 sayfa


#Sömürgecilik
#Tasavvuf
#Davut Bayraklı
#Mostar Yayınları
7 лет назад