|

Sürekli kullandığımız bu eşyalar hastalık saçıyor

Konserve, plastik biberon, oyuncak, emzik ve yiyecek kapları, damacanalar, temizlik ürünleri ve tarım ilaçlarındaki salgı bezi sistemini etkileyen kimyasalların üreme sağlığını bozduğu, kanser ve kalp krizine yol açtığı ve canlı türlerini tehdit ettiği uyarısında bulunuldu.

Yeni Şafak
11:34 - 21/01/2016 Perşembe
Güncelleme: 09:42 - 21/01/2016 Perşembe
AA

Uzmanlara göre konserveden plastik oyuncak ve yiyecek kaplarına, kozmetiklerden temizlik maddelerine kadar birçok üründeki salgı bezi sistemini etkileyen kimyasallar sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor, bu nedenle özellikle gebelik, emzirme ve çocukluk dönemlerinde önlem alınması gerekiyor.



Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin,yaptığı açıklamada, kullanım sıklığı her geçen gün artan kimyasalların sağlığı olumsuz etkilediğini bildirdi.



Endüstrileşmeyle kullanıma giren seksen binin üzerindeki kimyasal maddenin en az bininin vücuttaki hormonların etkisini azalttığını dile getiren Şahin, bu kimyasalların "endokrin (iç salgı bezi sistemi) bozucular" olarak adlandırıldığını belirtti.Şahin "Endokrin bozucu kimyasallar arasında endüstride çok yoğun kullanılan petrol ürünleri, poliklorlu bifenil bileşikleri, dioksin, tarım ilaçları, hayvan, bitki ve insanlarda kullanılan ilaçlar, plastik endüstrisinde kullanılan maddelerin çoğu, ağır metaller ve bazı bitkisel ürünler yer almaktadır" dedi.



Gebelik ve emzirme dönemini etkiliyor


Endokrin bozucu kimyasalların gebelik ve emzirme sürecinde ya da deri ve hava yoluyla yiyecek ve topraktan alınabildiğini ifade eden Şahin, bunların fabrika yakınındaki kirlenmiş toprak ve suyun yanı sıra markette satılan birçok üründe de bulunabileceğin belirtti.



Şahin, kozmetik maddelerin yaklaşık yarısının östrojen içerdiğine dikkati çekerek şu bilgileri aktardı:"Kremlerin, güneş kremlerinin, sinek kovucuların, losyonların çoğunda fitalat mevcuttur ve emilimi kolaylaştırıcı ajanlar bunların daha hızlı emilmesini sağlamaktadırlar. Fitalatların meme kanseri, inmemiş testis, kriptorşidizm, kısırlık yaptığını destekleyen çok sayıda kanıt birikmektedir. Günümüzdeki sperm sayı ve kalitesindeki azalmadan sorumlu tutulmaktadır. Kızlardaki erken, erkeklerdeki gecikmiş ergenliğin artışından sorumlu olabileceği belirtilmektedir. Endokrin bozucu ürünler beyni, beynin tabanında yer alan önemli endokrin organları etkilemektedir."



"İlaçlar da risk taşıyor"


"Konserveler, biberonlar, oyuncaklar, kozmetik maddeler, şampuanlar, plastik içerisindeki tüm ürünler, temizlik ürünleri, evimizdeki tüm teknolojik ürünler, koltuklar, yeni arabalar, buzdolapları, plastik içerisindeki içecek ve sular, çeşitli sebze ve meyvelerde kullanılan tarım ilaçları ve bunların saklandığı plastik kaplar endokrin bozucu özellik taşıyor" uyarısında bulunan Şahin, şöyle devam etti:



"Örneğin doğum kontrol haplarıyla alınan sentetik östrojen, kanalizasyona karışıyor ve nehirler yolu ile balıklara ulaşıyor ve besin zincirinin bir parçası oluyor. Bazıları, sudan ve topraktan bunu alan balık, büyük ve küçükbaş hayvanlarda birikiyor. Bu canlıların tüketilmesiyle de kimyasallar insana geçiyor. Antibiyotiklerin çoğu da endokrin bozucudur. Antibiyotikler, düşük dozlarda her tarım ürününde ve et üretiminde kullanılmaktadır. Bu nedenle gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalı.


Anne karnındaki bebekler, süt verilen ve gelişmekte olan çocuklar çok daha düşük dozlara karşı hassastır. Endokrin bozucu kimyasallara maruziyet, yıllar sonrası diyabet, obezite, kanser ve diğer kronik hastalıklara sebep olabilir. Çocuklar ve gebeler çok iyi korunmalı."



"Endokrin bozucular geleceği tehdit ediyor"


Prof. Dr. Şahin, ABD'de yapılan çalışmalarda anne karnındaki bebeğin kordon kanında bile çoğu endokrin bozucu 300'e yakın kimyasal belirlendiğini bildirdi.



Bunun gelecek kuşaklar için de çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Şahin, "Endokrin bozucu kimyasallar, meme kanserleri, inmemiş testis, testis kanserleri, kemik sağlığı bozukluğu, kısırlık, sperm sayısının azalması, obezite, kalp hastalığı, diyabet ve hipertansiyona yol açabiliyor. Anne karnında maruziyet, erişkin yaşlarda meme kanserine, diyabet ve kalp krizine yol açabilir" ifadesini kullandı.



Tarım ilaçlarının çoğunun östrojen içerdiğini ve erkeklik hormonunun etkilerini azalttığını kaydeden Şahin, "Konserve kutu iç yüzey astarı, plastik biberonlar, oyuncaklar, emzikler, damacana sular, plastik yiyecek kaplarının ciddi maruziyet kaynakları olduğunu" söyledi.



Plastik ürünleri kullanmayın,mikrodalgaya koymayın


Şahin, plastikte kullanılan "bisfenol" bileşiklerinin kadınlık hormonuna benzer etki yaptığını ifade ederek "Plastiklerdeki bu maddelerin erken ergenlik, meme kanseri, prostat kanseri, obezite, diyabet ve kansere yol açabileceğine dair kanıtlar hızla artmaktadır. 2011 yılında bu ürün bebek biberonlarında yasaklanmış olsa da BPA yerine kullanılan diğer maddelerin de benzer etkileri saptanmaktadır" uyarısında bulundu.



Prof. Dr. Şahin, bu kimyasalların olumsuz etkisinden kurtulmak için şu önerilerde bulundu:"Plastik ürün kullanımını azaltın, plastik ürünleri mikrodalgaya koymayın. Tarım ilaçlarına yasal ciddi bir düzen getirilmeli, tarım ve hayvancılıkta antibiyotik kullanımı denetim altına alınmalı, üniversitelerde endokrin bozucuları tetkik edebilecek yeni testler geliştirecek laboratuvarlar kurulmalı, endokrin bozucuların içeriklerde belirtilmesi zorunlu olmalı, ürünler piyasaya çıkmadan yeterli incelemeden geçmeli, çocukların plastik ürünlerle teması azaltılmalı, anti-bakteriyel sabun ve şampuanlar kullanılmamalı, gebelik, emzirme ve çocukluk dönemi için özel önlemler alınmalı. Bunun dışında Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Sağlık Bakanlıkları ülkemizdeki endokrinoloji bilim dalları ve endüstri ile birlikte hareket edilmeli ve Meclis kararı ile ulusal geleceği kurtarma projesi yönetilmeli."

#Ankara Üniversitesi
#biberonlar
#endokrin bozucular
#ilaçlar
#kimyasallar
#Prof. Dr. Mustafa Şahin
8 yıl önce