|

Suudi Arabistan ve Kuveyt’in IŞİD imtihanı

Suriye'deki iç savaşı iyi değerlendirip büyük bir alan hakimiyeti kuran IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), Ortadoğu ve Avrupa'dan çok sayıda insanı bünyesinde bulunduruyor.

Yeni Şafak
04:00 - 8/09/2015 Salı
Güncelleme: 21:34 - 7/09/2015 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Emrah Usta • Analist


IŞİD'in çevre ülkelerdeki eylemleri çok ses getirmişti. Tunus, Kuveyt, Mısır, Suriye, Irak gibi Müslüman coğrafyada eylemlerini artıran örgütün Körfez ayağında ise kıpırdamalar mevcut. Körfez'de IŞİD ile ilk mücadele ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Suudi Arabistan'ın eski dışişleri bakanı Suud El-Faysal arasındaki görüşmenin ardından olmuştu. Suudi Arabistan'ın temel politikası oluşacak koalisyonlarda yer almak, Suriyeli muhaliflerin eğitimi yönündeydi. Hatta Riyad yönetimi, Birleşmiş Milletler'e Irak ve Suriye olmak üzere 500 milyon dolar insani yardım sözü verdi, ve işbirliğine dahil oldu. Ancak gelinen noktada Suudi Arabistan'ın bu mücadelesi etkili olmadı. Suud topraklarından çok sayıda insan IŞİD saflarına katılmaya devam etti. Buna istinaden Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt başta olmak üzere televizyon kanallarından IŞİD karşıtı mesajlar verildi, dini alimlerden bu örgüte katılım olmaması hususunda uyarılarda bulunulması istendi. Irak ve Suriye'de varlığını sürdüren IŞİD, bünyesinde yaklaşık 3 bin Suudi vatandaşı bulundurduğu tahmin ediliyor. Merkezi ABD'de bulunan Soufan Group adlı stratejik araştırma merkezi, eski İngiliz diplomat Richard Barrett imzasıyla “Suriye'deki Yabancı Savaşçılar” başlıklı kapsamlı bir rapor yayınladı. Raporda, Suriye'de devam eden savaşa ilişkin çarpıcı veriler de var. Son 3 yılda 15 binden fazla militanın örgüte katıldığı; Rus işgali ve sonrasındaki oluşan çatışma ortamından ötürü Afganistan, Körfez ülkeleri ve Irak'tan çok sayıda militanın geldiği raporda dikkati çeken veriler arasında.



ÖNLEMLER YETERSİZ KALIYOR


IŞİD terörü karşısında Suudi Arabistan, vatandaşlarının katılımını engellemek ve gelebilecek olası saldırılar karşısında önlemler almış vaziyette. Ancak bunlar yeterli olmuyor. Irak Savunma Bakanlığı ise, geçtiğimiz aylarda IŞİD içerisindeki iki grubun Irak üzerinden sızarak Suudi Arabistan topraklarına geçtiği yönünde Suudi makamlarını uyarmıştı. Irak - Suudi Arabistan sınır bölgesinde ise son 2 aydır karşılıklı çatışmaların varlığından söz ediliyor. Büyük bir sınır uzantısına sahip olan iki devletin IŞİD ile mücadelesi karada sınırlı gözüküyor. Özellikle Suudi yönetimini gece saatlerinde tedbir almamakla suçlayan Iraklı yetkililer, sınırın IŞİD militanlarınca çok kolay geçildiği yönünde bilgiler veriyor. Öte yandan diğer Körfez Ülkeleri ise uzaklık nedeniyle IŞİD'e karşı koalisyon içerisinde hava saldırılarından ibaret bir mücadele vermektedir. Katar'dan çok sayıda insanın Kuveyt, Irak güzergahlarını izleyerek IŞİD'e katıldığı yönünde bilgiler var. Katar ise, IŞİD ile mücadeleye koalisyon içerisinde destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri, IŞİD ile mücadele ise koalisyona hava destekli yardımlar göndermişti. Bahreyn ise, hem Suudi Arabistan hem de İran etkisiyle IŞİD ile mücadele de çok fazla etkili değil. Körfez Ülkeleri arasında örgüt konusunda en çok darbe alan 2. ülke Kuveyt oldu. Çok sayıda vatandaşının IŞİD'e katıldığını gören Kuveyt, bunu önleyemediği gibi geçtiğimiz haftalarda DAEŞ'in saldırısına da maruz kaldı. Kuveyt'in başkentinde Sadık El Sawaber camisinde Cuma namazı esnasında saldırıda çok sayıda insan yaşamını yitirmiş, olayı IŞİD'e bağlı grup üstlenmişti. Körfez ülkeleri IŞİD'e karşı mücadelesinde görüldüğü üzere oldukça yetersiz ve saldırılar artık kendi topraklarında olma tehlike arz ediyor. Katılım hususunda ön alamayan Körfez ülkelerinde tedirginlik artıyor. Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn; IŞİD ve El Nusra Cephesinin kendi sınırlarından uzakta faaliyet yürüttüklerini görmekten memnun, ancak bu grupların kendilerine de tehdit oluşturacak kapasiteye ulaştığından eminler. Katar'ın başkenti Doha'da yapılan Suriye'nin Dostları Grubu toplantılarında muhaliflere tam destek çıkmıştı. Öte yandan KİK (Körfez İşbirliği Konseyi) dışında Suudi Arabistan'ın Suriye politikasında farklı gruplara yardımlar da vardı. Riyad yönetimi, Türkiye ve Katar'ı bypass ederek Suriye'de farklı gruplara yardım ettiği bilinen bir gerçek. Bu gruplar, Lübnan'da, Kuveyt'te, Tunus'ta ve Irak'ta mezhepsel farklılıkları hedef alarak bombalı saldırılarına devam ediyor. Suudi Arabistan'ın bu politikasında çıkmaza giden bu politikasında yakın zamanda değişiklğe gitmiş durumda. Suudi Dışişleri Bakanı Adel bin Ahmed Al-Jubeir'ın, 'Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yok' açıklaması bunun bir örneğidir. Bununla birlikte Riyad yönetimi, tehlikenin kendisine doğru geldiğini görünce Türkiye ile bölgesel işbirliğine gidip, eski politikasını terk etmeye de başladı.



SUUDİ ARABİSTAN'DAN KATILIM YÜKSEK


Suudi Arabistan bilindiği üzere IŞİD'e katılım konusunda ön alamamaktadır. Irak işgali sırasında Sünni kesimin ağır bir zihinsel travma yaşamış olmasının yanı sıra, Kuveyt'te Saddam işgali mezhepler üzerinden yeni bir oluşumun tohumu atmıştı. Bu oluşum Suriye'de yerini IŞİD'e bıraktı. IŞİD bu temelli üzerinden bu ülkelere zarar vermeye çalıştığı gibi ülkelerde vakum etkisi yaratarak sarmaya çalışıyor. Suudi Arabistan'da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Asir kentinde bir camideki intihar saldırıları bu mezhepsel ayrılığı tetikler niteliktedir. IŞİD terör örgütü üyesi olduğu düşünülen 431 kişinin gözaltına alınması, ülkede huzurlukta yaratmıştı. Riyad'da 22-27 yaşındaki gençlerin IŞİD'e sempati beslediği ise bilinen bir gerçek. Suudi Arabistan için bölgesel dengeler baz alındığın Kral Abdullah sonrası siyasi sistemi korumak daha da önem arz etti. Krallık yada monarşi ile yönetilen ülkelerdeki geçiş dönemlerde rejimi ayakta tutma ihtiyacı sert olur. Bu sebeple, Suudi Arabistan'ın öncelik verdiği durum buydu. Lakin IŞİD örgütü söylemleriyle rejimi de tehdit edecek şekilde gençlerden oluşan bu kitleyi çekmeyi başardı. Bunun farkında olan Suudi yetkilerde bu örgüt üyeleri ile dönüşte yaşayacaklar olası tehditler için daha sıkı önlemler alıyor.



KUVEYT'TEKİ IŞİD SALDIRISI EŞİKTİ


Kuveyt'te Şiilere ait bir camiye Cuma namazı sırasında intihar saldırısının düzenlemesi Körfez de büyük yankı yapmıştı. El Sadık camisinde düzenlenen saldırıyı 30 yaşlarındaki IŞİD terör örgütü üyesinin yapması da örgüt içerisindeki gençleri bir anda odak noktasına getirdi. Suudi Arabistan'ın Şiilerin çoğunlukla yaşadığı Qatif kentinde çeşitli saldırı ve protestoların olmasının ardından gelen bu saldırı, Körfez'de alarm zillerinin çalmasına sebep oldu. Ne var ki Suudların başını çektiği Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) her defasında saldırıları kınasa da somut bir adım atamıyor. IŞİD'e karşı somut müdahale sinyali ise, geçtiğimiz haftalarda Katar'da düzenlenen KİK zirvesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi. Lavrov, IŞİD ile mücadelede yeni bir uluslararası koalisyon kurulmasını önerdi. Rusya'nın bu modeline ise Suudi Arabistan'ın sıcak baktığı hissediliyor. Hali hazır modelde Suudi Arabistan, IŞİD ile mücadele de etkisiz kalmaktadır. Suudi Arabistan'ın bu derece etkisiz kalışı da diğer Körfez ülkelerini de korkutmaktadır. Bunun ilk sonucu da Kuveyt'te cami saldırısında görüldü. Bu saldırı Körfez ülkelerindeki güvenlik için eşik niteliği taşıyor. Körfez bundan sonraki süreçte, IŞİD koalisyonunu daha fazla destekleyecektir.


#ışid
#terör
#Suudi Arabistan
#Körfez ülkeleri
9 yıl önce