|

Trump; Mısır’da memnuniyet Körfez’de endişe

Arap entelektüeller, Trump’un dış politikada bazı konularda tutum değişikliğine gitse bile terör, ekonomik çıkarlar, İsrail’in güvenliği ve İran nükleeri gibi önemli dosyalarda riskli adımlar atamayacağını öngörüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/11/2016 Salı
Güncelleme: 19:08 - 14/11/2016 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Abdullah Aydoğan • Kahire


Bütün dünyada olduğu gibi Arap aleminde de ABD seçimleri yakından takip edildi. Donald Trump'un sürpriz bir şekilde seçimleri kazanan aday olması bölgede farklı tepkilere neden oldu.



Bazı Arap uzmanlar, Ortadoğu'da 2000'li yılların başından bu yana yaşanan güvenlik zafiyeti, istikrarsızlık, İran'ın Arap ülkelerinde daha etkili hale gelmesi ve Arap Baharı'nın başlaması gibi önemli gelişmeleri, George W. Bush'un Afganistan ve Irak askeri müdahalesinin bir sonucu olarak görüyor.



Bu kanaatteki siyaset bilimcilere göre, Amerika'da yaşanacak yönetim ve dış politikadaki tutum değişikliği, bütün Ortadoğu ve Arap ülkelerini, dünyanın diğer bölgelerinden daha fazla ilgilendirmektedir.



TRUMP'I İLK TEBRİK EDEN ARAP LİDER


Bu bağlamda Mısır'da yönetime yakın çevreler, Trump'un kazanmasından duydukları memnuniyeti ifade etmekte bir sakınca görmüyor. Çünkü seçimleri kazanması durumunda Hillary Clinton'un, ülke muhalefetine destek vereceği ve Sisi yönetimine baskı yapacağı endişesi hakimdi. Ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve siyasi tutuklular gibi farklı konular nedeniyle Clinton'un daha önce söyledikleri, Mısır yönetimini rahatsız etmişti.



Bu nedenledir ki, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin, sonuçların açıklanmasının ardından Trump'u ilk tebrik eden Arap lider olması tesadüf değildir.



Mısır'ın önde gelen siyaset ve spor adamlarından, Sisi yanlısı ünlü figür Murtada Mansur, Trump'un kazanması ile ilgili basın mensuplarının kendisine sorduğu soruya, “Clinton daha önce Sisi'den teröristlerin (Ihvan'ı kastediyor) serbest bırakılmasını istedi. Ancak Trump Mısır'ı ve Sisi'yi daha çok seviyor” şeklinde cevap vermiştir.



İHVAN KANADINDA TRUMP ENDİŞESİ


Ancak Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (Ihvan) Trump konusunda daha mesafeli olduğu görülmektedir. Ihvan'ın Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı İbrahim Munir, Donald Trump'ın İhvan'ı "terör listesine" almaya teşebbüs etme ihtimalinden bahsetti.


Ihvan yönetimi her ne kadar uzak ihtimal olarak görse bile, Trump'ın göreve gelmesinin ardından İhvan'ı terör listesine alacağına ilişkin kamuoyunda yer alan haberlerden dolayı endişelidir. Bu nedenle Munir, “"Trump'ın İhvan'ı ABD'de terör listesine alacağını öngörmüyoruz. Ancak olası böyle bir karardan da korkmuyoruz" dedi. Öyleyse Ihvan kanadında tabi olarak bir Trump endişesi vardır.



Arap kamuoyunda, Suudi Arabistan yönetim çevrelerinin de Trump'ın seçilmesinden kaygılı olduğu şeklinde bir anlayış hakim. Trump'ın seçim kampanyası esnasında Müslümanlar ve diğer göçmenlerle ilgili söylediği sözlere, Suudi Arabistan'ın en önemli işadamlarından birisi olarak bilinen Prens Velid bin Talal ve Suudi Arabistanlı ünlü gazeteci Cemal Kaşıkçı başta olmak üzere ülkenin önemli şahsiyetleri tepki göstermişti.



Kaşıkçı sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajında, Trump'ın seçimleri kazanmasının herkesi etkileyeceğini ifade ederek, “Umulur ki, Trump'ın kazanması Müslümanların aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakarak birlik ve beraberlik içinde olmalarını sağlar. Bunun için bizi düşman olarak gören bir ABD başkanına ihtiyacımız vardı” dedi.


Suudi Arabistanlı milyarder Prens Velid bin Talal ise, sosyal medya üzerinden Trump'ı, “Sen sadece Cumhuriyetçiler için değil bütün Amerika için utanç verici birisin, asla kazanamayacaksın yarıştan çekil” ifadelerini kullanarak ağır bir şekilde eleştirmiş, Trump da Prens Talal'a, “Aptal Prens Velid bin Talal babasının parasıyla ABD'li politikacıları kontrol etmek istiyor. Kazanırsam bunu asla başaramayacaksın” şeklinde cevap vermiştir.



Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, seçimleri kazanmasının ardından Trump'u tebrik ederek, “Ortadoğu ve bütün dünyada güvenlik ve barış temenni ederek” başarı dilemiş olsa da ülkede bir Trump kaygısı olduğu ortada.



ARAP ENTELEKTÜELLERE GÖRE DIŞ POLİTİKA HIZLI DEĞİŞMEZ


Arap entelektüeller ve siyaset bilimciler, bazı Arap yönetimlerinin Trump'un seçimleri kazanması ve ABD'deki yeni yönetime dair endişelerini anlayabildiklerini, fakat Trump'un dış politikada bazı konularda tutum değişikliğine gitse bile terör, ekonomik çıkarlar, İsrail'in güvenliği ve İran nükleeri gibi önemli dosyalarda riskli adımlar atamayacağını öngörüyor.



Birleşik Arap Emirlikleri Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Sultan Muhammed el Nuaymi, Trump'un yeni politikalar belirlemeden önce özellikle de Rusya gibi Ortadoğu'daki yeni aktif güçleri daha fazla dikkate alarak, dengeleri gözetmek zorunda kalacağını söylüyor.



Trump'un seçim kampanyası esnasındaki sözlerine dikkat çeken El Nuaymi, Trump ABD'sinin de Esed'in geleceğinden çok DAEŞ ile mücadeleyi merkeze alan bir anlayış içinde olacağını, bu yönüyle Suriye politikasında Obama yönetiminden fazla ayrılmayacağının altını çiziyor.



Mısırlı ünlü yazar Ali Ammar Hasan da Amerika'nın dış politikasının devamlılık üzerine kurulu olduğunu düşünenlerden. Amerikan dış politikasında stratejilerin önceden belirlendiği ve zaman dilimlerine göre ayrıldığına işaret eden Hasan, bazı değişiklik ve esneklikler olabileceğini, ancak Trump'un bir sultan veya kral olmadığını dengeleri bir kalemde değiştiremeyeceğini söylemekte.


Arap kamuoyunda, Trump'un Körfez ülkelerine karşı tavır takınacağı şeklinde bir algı olsa bile, uzmanlar ABD'nin dış politika tercihlerinin çok fazla değişken olmadığını ve bu nedenle keskin manevralar olmayacağı kanaatinde.


#Trump
#Ortadoğu
#Ali Ammar Hasan
#Abdullah Aydoğan
7 yıl önce