Dünyanın saygın tüp bebek merkezleri ile birlikte Türkiye'de de ilk kez uygulanmaya başlanılan ve “Mitoscore” adı verilen test, özlemle çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yeni bir umut kaynağı oldu. Yöntemin ilk hastalarından biri eşiyle birlikte Amerika'da yaşayan 3 yıllık evli 32 yaşındaki Feride Ayça Altuntoprak. İlk gebeliği doğal yollardan elde eden Altuntoprak'ın maalesef bu sevinci uzun sürmedi. Bebeğin kalp atışları duyulmayınca gebelik sonlandırıldı. Anne olmak için tedavisine bir süre daha Amerika'da devam eden genç anne adayını İstanbul'a getiren Prof. Dr. Mustafa Bahçeci'nin ismi oldu.
Yaklaşık 6 ay önce eşiyle birlikte İstanbul'a gelen Ayça Altuntoprak Prof. Bahçeci'nin kapısını çaldı.
Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; ” yaptığımız incelemelerde Ayça Altuntoprak'ta tekrarlayan düşük problemi ve yumurta rezervinde azalma tespit ettik. Ayrıca rahim içinde de NK yani natural killer dediğimiz doğal öldürücü hücrelerde de artış tespit ettik. Bunun tedavi edilmemesi düşüklerin tekrarlamasına neden olabilirdi. Biz de bu yüzden uyguladığımız serumlarla önce bu problemi ortadan kaldırdık hem de doğru embriyoyu yani enerjisi en yüksek embriyoyu transfer ettik” dedi.
Tedavi kapsamında babadan toplanan spermler ve anneden alınan yumurtalar standart bir tüp bebek tedavisinde olduğu gibi laboratuar ortamında döllendirildi ve embriyo oluşturuldu. Ancak asıl zorlu süreç bundan sonra başladı. Çünkü seçilen embriyonun doğruluğu ana rahminde tutunma başarısını doğrudan etkiliyordu. Türkiye'de ilk kez yaklaşık 7 aydır kullanılmaya başlanan Mitoscore testi de bebek hasreti çeken çiftlere bu şansı yüzde 80'lere varan bir başarıyla sunuyordu. Prof. Bahçeci; “ İlk tüp bebek uygulamalarından yakın bir süre öncesine kadar gerçekleştirdiğimiz tedavilerde embriyoların yüksek gebelik oluşturma iltimali olanlarını şekillerine yani mikroskop altındaki görüntülerine bakarak seçmeye çalışıyorduk. Daha sonra genetik bilimin ilerlemesine bağlı olarak dış görünüşüne göre seçilmiş embriyoların kromozomal yapılarına da bakmaya ve genetik olarak ta seçim yapmaya başladık. Bu şekilde gerçekleştirilen tedavilerde başarı oranlarını bazı hasta gruplarında %70'lere kadar çıkarabildik fakat halen %30'luk bir grupta bilmediğimiz başka nedenlere bağlı başarısızlık veya düşükler yaşayabiliyoruz. Son dönemlerde genetik araştırmalar kromozom bozukluklarının yanında hücrenin enerji kaynağı olan mitokondriler üzerine de yoğunlaştı ve embriyonun mitokondriyel DNA miktarına bakmaya başladık” dedi.
Embriyolar arasında uygulanan bir sınavı andıran “Mitoscore” tüp bebek tedavisinde önemli bir adım olarak görülüyor. Çünkü bu yöntem ile hem doğru ve enerjik embriyo seçiliyor hem de gebelik kaybının önüne geçilebiliyor. Prof. Dr. Bahçeci; “Tabiri caizse enerji üretim kapasitesi en sağlıklı embriyolar “beni seç” diyerek bize kendini gösteriyor, el kaldırıyor. Bunun yanında genetik testten geçip sağlıklı olarak tespit edilen fakat “MİTOSCORE” testi sonrası enerji üretim kapasitesi düşük bulunan embriyoların da rahme tutunma şansının beklenenden düşük olduğunu veya düşükle sonuçlanabileceğini öngörebildiğimiz için, testin tanısal ve tedavi başarısını önceden tahmin edebilme bakımından da çok faydasını görüyoruz” dedi.
Yöntemin dünyada son birkaç yıldır sadece birkaç ülkede uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Bazı hastalarımız diyor ki tek embriyo ile şansımız düşük olur birden fazla embriyo nakledin. Biz onlara artık bunun gerekli olmadığını belirtiyoruz. Bu yöntem sayesinde tek embriyo ile de aynı şansı elde ediyoruz” dedi.
Amerika'da yaşayan Feride Ayça Altuntoprak ise Mitoscore yöntemi ile elde edilen gebelikte 4. ayına kadar sağlıklı bir şekilde geldi. Kız bebek beklediğini söyleyen Altuntoprak; “bebeğimin kalp atışlarını duymak gerçekten çok istediğim bir şeydi. Ultrasona her gelişimde bebeğimi göreceğim için heyecanlanıyorum. İlk denemede genetik sonuçlar çok iyi çıkmadı ama ikinci denemede enerjik embriyonun yerleştirilmesiyle hamile kaldım. Şimdi 4 aylık hamileyim ve bebeğime kavuşmak için gün sayıyorum. Bir an önce ona kavuşmak, sarılmak ve her annenin istediği gibi sağlıkla kucağıma almak istiyorum” dedi.
