İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda 12'nci sınıf öğrencisi olan piyanist Damla Koşar, klasik müziğin başkenti Viyana'da düzenlenen "The International Music Competition 'Vienna' Grand Prize Virtuoso" yarışmasında birinci oldu. Yarışmaya kaydettiği bir video ile katılan Koşar, 'Chopin Nocturne Op. 27 No.1 ve Adnan Saygun Etude Op. 38 No.1' adlı eseri çaldı. İstanbul, Bursa, Ankara'da birçok piyano yarışmasına katılan Koşar, yurtdışında da Bulgaristan, Gürcistan, İspanya, Almanya ve İsveç gibi ülkerlerde birincilik ve ikincilik elde etmişti. Başarısından dolayı büyük bir mutluluk duyan Koşar'ı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş da arayarak tebrik etti. 22 Eylül'de Viyana'ya gidecek olan 18 yaşındaki genç sanatçı, Viyana’nın ünlü salonu olan Musikverein Vienna'da hem performansını sergileyecek hem de ödülünü alacak. Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaa farklı sanat dallarıyla anılması gerektiğini arzulayan Koşar, "Bakan Bey ile de bu konuda görüştük. Kendisiyle aynı düşüncelere sahip olmaktan dolayı mutluyum" diyor.
Genç sanatçı müziğe 6 yaşında annesinin yönlendirmesiyle Moskova'da başladı. Müzik kulağı fark edildikten sonra hayatı tamamen piyano oldu. Farklı enstrümanlar denemesine rağmen piyanodan bir türlü vazgeçemediğini söyleyen Koşar, "Çünkü kalbim piyanoda sabit kalmıştı. Piyano benim hayatımda çok önemli bir yer kaplıyor. Çünkü ben düşüncelerimi genellikle müzikle ifade ediyorum. Benim aslında yaşam kaynağım. Bu zamana kadar piyanosuz bir hayat düşünmedim" ifadelerini kullanıyor. 2010 yılında Türkiye'ye dönünce özel derslerle piyano serüvenini devam ettiren Koşar, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nın açmış olduğu tam zamanlı yeterlilik sınavına katılıp tam puan alarak piyano eğitmine devam etmiş. Koşar, aynı zamanda Bursa Akademix Güzel Sanatlar Merkezi'nde de piyano eğitmi alıyor.
Türkiye'de geçmişten bugüne birçok başalarılı piyanistlerin çıktığına değinen Koşar, "Gülsin Onay, Emre Şen, Fazıl Say, İdil Biret... Bunlar gerçekten çok iyi piyano çalan sanatçılarımız. Hepsiyle tanışma fırsatım oldu. Ben de bundan sonra okulumu bitirip eğitimime yurtdışında devam etmek istiyorum. Çünkü müzik evrensel. Herkes bir parçayı icra ederken farklı şekillerde icra ediyor. Bu yüzden farklı insanların farklı düşüncelerini görmek istiyorum. Büyük gruplarla çalmak istiyorum. New York Filarmoni gibi büyük orkestralarla aynı sahneyi paylaşmaktan çok büyük keyif alacağıma inanıyorum" şeklinde konuşuyor.
