|

Türklerin Faziletleri’ne bakış

Alim kalem Câhız’ın yazdığı “Türklerin Faziletleri”, Hilafet Ordusu’nun temel direği olarak görülen Türkler’in sadece sadece askeri kabiliyetleri ve diğer ordu özelliklerine yoğunlaşmıyor. Tarihçi Prof. Dr. Ramazan Şeşen’in dilimize kazandırdığı eser, ahlaki ve ruhi dünyalarını sayfalarına taşıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/11/2017 السبت
Güncelleme: 07:20 - 4/11/2017 السبت
Yeni Şafak
Tarihçi Prof. Dr. Ramazan Şeşen’in dilimize kazandırdığı eser, ahlaki ve ruhi dünyalarını sayfalarına taşıyor.
Tarihçi Prof. Dr. Ramazan Şeşen’in dilimize kazandırdığı eser, ahlaki ve ruhi dünyalarını sayfalarına taşıyor.
AYDIN USTA

Müslüman olmaya başladıkları dönemden itibaren bu dinin bayraktarlığını üstlenen Türklerin, Arap Müslümanlarla kötüden iyiye doğru gelişen bir ilişki süreci olmuştur. Emeviler döneminde iki taraf arasında gerçekleşen savaşların neticesinde sadece siyasi anlamda değil sosyo- kültürel sahada da Arap yazılı edebiyatına ve geleneğine yansıyan olumsuz bir Türk imajı ortaya çıkmıştır. Abbasiler dönemiyle birlikte savaşın dışında da ortak noktaların bulunmasıyla birlikte gelişen ilişkiler neticesinde Türklerin, İslam dünyasına intibaklarının tamamlanmasıyla söz konusu imajın olumluya doğru hızlı bir seyir takip ettiği görülür. Bunun neticesinde Arap edebiyatçıları arasında da Türkleri ve onların özellikleri öven eserler yazılmaya başlanmıştır.

NİTELİKLİ ASKER

Ortaçağ Arap edebiyatının dâhilerinden biri kabul edilen el-Cahız’ın Menakibü Cündi’l-Halife ve Faziletü’l-Etrak (Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri) adlı eseri de bunlardan ilkidir. Değerli hocam Prof. Dr. Ramazan Şeşen tarafından ilk olarak 1967’de Türkçeye tercüme ettiği bu eseri 2002 yılındaki ikinci baskısının sonrasında şimdi de Yeditepe Yayınevi yayınları arasında Türklerin Faziletleri (Fezâilü’l-Etrak) adıyla yeniden neşretmiştir.

Yapılan bu son neşir Önsöz ve Cahız’ın hayatı, eserleri, üslubu ve Arap edebiyatındaki yerinin anlatıldığı Giriş bölümüyle başlamaktadır. Daha sonra “Cahız’a Kadar İslam Dünyasında Türkler” adlı bölümde yazarın zamanına gelinceye değin iki taraf arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Burada yukarıda da değinildiği üzere özellikle Emeviler dönemindeki olumsuz algının sebepleri, Hz. Peygamber’e isnat edilen olumsuz sahte hadisleri ve bunların nasıl değerlendirilebileceği anlatılmaktadır. Ortaçağ İslam Dünyasında Türk dilinin zenginliğini ortaya koyan Kaşgarlı Mahmut’un Türklerin kabileleri ve dilleri konusunda aktardığı bilgiler de yine bu bölüm içinde verilmiştir.

Abbasiler döneminde Halife Mansur döneminde hilafet ordusuna girdikten sonra bilhassa Halife Mutasım zamanında etkin bir güç haline gelen Türkler adına adı geçen ikinci halifenin yaptıkları da yine burada aktarılmaktadır. Bu vesileyle kurulan Samarra’nın inşası ve buraya Türklerin yerleştirilmesi anlatılırken enteresan bilgiler de verilmiştir. Nitekim Halife Mutasım’ın, Samarra şehrini kurup Türkleri buraya mahalleler halinde yerleştirdikten sonra yine Türk cariyeler satın alıp bunlarla evlendirmişti. Ayrıca söz konusu memluklar ve cariyelerin boşanmalarını melezlerle evlenmelerini yasaklamıştı. Türk cariyeleri için devamlı tahsisatlar ayırıp adlarını maaş defterlerine kaydettirmişti. Yine evlendirilen memluklar da eşleri boşayamıyorlardı.

Aynı bölümün son kısmında ise Türklerin, İslam toplumu içerisinde yalnız nitelikli asker olarak değil ilim sahalarında da önemli roller üstlendiklerini gösteren İslam Dünyasında Yetişen İlk Türk Alimleri adı altında bir alt başlık bulunmaktadır. Faziletü’l-Etrak üzerine yapılan çalışmalar ve eserin tercümelerinin anlatıldığı bölümün sonrasında ana metnin tercümesi ve müellifin Türkler hakkındaki görüşleri aktarılmaktadır. El-Cahız’ın, Türkler hakkındaki Türkler yaltaklanma, övgü, nifak, koğuculuk, yapmacık, gıybet, riya, dostlara iyilik için israf bilmezler. Arkadaşlarına zulmetmez, bidat nedir bilmezler. Çeşitli fikirler onları bozmamıştır, başkalarının malını hile ile halel saymazlar. Onların tek ayıbı, kusuru vatanlarını sevmeleri, yağma ve talana düşkünlükleri, adetlerine aşırı bağlılıklarıdır. şeklindeki sözleri oldukça dikkat çekicidir.


RUH DÜNYALARINI ANLAMA İMKÂNI

Son bölümde ise Cahız’ın diğer eserlerinden örnek pasajlar aktarılmış ve kitap bir dizin ile bitirilmiştir. Türk tarihçiliğinin en değerli simalarından biri olan Prof. Dr. Ramazan Şeşen’in yapmış olduğu tercüme ile Yeditepe Yayınevi tarafından tekrardan okuyucunun ilgisine sunulan bu değerli eser Türklerin İslamlaşma sürecini, bu süreçte yaşanan sıkıntıları ve akabinde İslam toplumu içerisinde nasıl bir yer edindiklerini bizlere çok güzel bir üslupla anlatmaktadır. Okuyucu bu kitabı okurken Türklerin sadece askerlik kabiliyetlerini ve diğer ordu unsurlarıyla karşılaştırmalarını değil aynı zamanda içerisinde yer alan anlatımlarla onların o dönemlerdeki ahlaki meziyetlerini, ruh dünyalarını da anlamak imkânını bulacaktır. Zira bütün bu pozitif özellikleri onları Hilafet Ordusunun temel direği haline getirmiş, onlar için şehir kurulmuş ve hilafet merkezi değiştirilmiştir.

Diğer taraftan okuyucu eserin son kısmında döneminin yazım konusundaki en büyük ustası kabul edilen Cahız’ın diğer eserlerinden yapılan alıntılarla onun edebi karakterini ve yazım becerisini çok daha iyi anlama fırsatını bulacaktır.

#Câhız
#Türklerin Faziletleri
#Dr. Ramazan Şeşen
٪d سنوات قبل