“İnsanın alışveriş yaparken neye ihtiyacı var? Lunaparktaki bir çocuk gibidir o, evet budur! İyi tasarlanmış ürünler, güler yüzlü çalışanlar, görkemli bir gün sözü veren bir atmosfer, arkadaşlarla yemek, ada serinliği…” Pasifik'te bir adadayız. Kahramanımız Roviros, bir kaza sonucu ıssız bir adaya düşer. Hayatı sorgulamaya başlar ve Avustralya'daki yaşamının ne kadar anlamsız olduğunu fark eder. Kişisel tarihini yeniden başlatmaya karar verir. Artık en büyük hayali bir aile ve muhteşem bir kariyerdir. Bu kariyerin ilk adımı da ıssız bir adada açacağı süpermarkettir! Eleştirmenler tarafından güncel edebiyatın önemli isimlerinden biri olarak gösterilen, 2010 Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü'nün sahibi Yunan yazar Dimitris Sotakis'in "Bir Süpermarketin Hikayesi" kitabı okurla buluştu. Biz de İstanbul'a gelen yazarla buluştuk. Romanın serüvenini konuştuk...
Kitaplarımı yazarken yerel mevzulardan ziyade insanoğlunu ilgilendiren şeylerden bahsetmeyi seviyorum. Bu sefer insanların hiç yaşayamadıkları, sahip olamadıkları bir hayattan bahsetmek istedim.
Kahramanımız kitapta yalnız kaldığı zaman karar verebilmeye başlıyor. Hayallerimin peşinden koşmam lazım diyebiliyor. İnsanların, evimde oturuyorum, işim ve bir maaşım var demekten ziyade bir şekilde kendilerini yeniden bulmayı, umutlarının peşinden koştuklarını görmek istiyorum. Bu konuda çok iyimserim. Herkeste de bunu görmek isterim.
Romandaki karakterle biraz benziyoruz. O biraz paranoyak, biraz aklını kaçırmış bir adam. Benim yapabileceğim şeyler değil. Ben ona benziyorum fakat mutsuz bir şekilde yaşamaktansa bir hayal içinde mutlu şekilde yaşamayı tercih ederdim.
Dünya büyük bir hastalık içerisinde. Bu hastalıklardan en büyüğü ise bence yalnızlık. İnsanlar kalabalığın arasında olsa bile aslında yalnızlar. Örneğin içine kapanık insanlar evlerinde oturup sosyal medyada beğeniler alıp kendilerini sosyalleşmiş zannederek yalnız bir şekilde yaşıyorlar.
Yazarken aklıma bile gelmemişti. İnsanlar bir hikayede her zaman istediklerini bulurlar. Elbette böyle bir amacım yoktu ama Fransa'da ve Yunanistan'da da böyle dönüşler aldım.