1800’lü yıllarda Amerika’da yaşamış, döneminde sağlık ve beslenme konularında lider olan Horace Fletcher (1814-1919) kendi adıyla anılan “Fletcherism” yani gıdaların en iyi şekilde çiğnenmesi akımını başlatmıştır. Bütün besinler ağızda sıvı hale gelene kadar (32 kez) çiğnenmeli ve sonra yutulmalı. İşte bu noktada ne yediğimizin yanısıra nasıl yediğimizin de önemi ortaya çıkıyor. Klinik biyokimya uzmanı Dr. Emine Akın Çakır beslenme, çiğneme ve sindirim sistemi üçgenini Bermuda Şeytan üçgenine döndürmeden nasıl dengeleyebileceğimizi anlatıyor.
Beslenme ve tüketme arasındaki fark
Tüketmek, beslenmenin tanımındaki amaç ve hedefle kesinlikle bağdaşmaz. Günümüzde beslenme bilinçli bir davranış olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle bir besini ya da besine benzetilmiş bir maddeyi vücuda yapacağı etkiyi önemsemeden yemek, yalnızca o maddenin tüketilmesi, bitirilmesi anlamına gelir. Eğer gerçekten beslenme amacı güdüyorsak, yeme tarzını da buna göre şekillendirmek gerek.
Besinlerin sindirimi, genel olarak bilinenin ötesinde beyinde başlar. Bir besini gördüğümüzde, kokladığımızda ve hatta yalnızca düşündüğümüzde birtakım nörofizyolojik yollar vasıtasıyla sindirim sisteminde faaliyet başlatılır. Bu faaliyet sindirim için gerekli salgıların (tükürük, mide salgısı vb.) uygun zamanda ve miktarda salgılanmasını sağlar. Limonu düşündüğümüzde ağızda tükrük salgısının artması, sindirimin aslında beyinde başladığına bir örnektir.
Ayrıca önemli olan diğer bir nokta, sıkıntı, kızgınlık ve benzeri bütün psikolojik streslerin, beyindeki duygusal bağlarla sindirim sisteminin çalışması üzerinde oldukça etkili olduğudur. Dolayısıyla sindirim sistemiyle ilgili problemlere daha bütünsel bir bakışla yaklaşıldığında psikolojik etkenlerin de göz önüne alınması önemlidir.
Tükürük ''Hayat İksiri''dir
Hem mekanik hem de kimyasal sindirim çiğnemeyle başlar. Besinler iyi çiğnendiğinde, öncelikle ağızda yeterli miktarda tükürük salgısı olur. Çünkü tükürük bezleri çiğneme hareketiyle uyarılır ve tükürük salgılanır. Bu salgı konuşmayı kolaylaştırır, besinlerin sindirimine yardımcıdır. Ayrıca ağızdaki bakteriyel florayı kontrol eder ve ağız temizliğinde rolü vardır. Ağızdaki atıkları yıkayıp temizler. Tükürük midedeki sindirim için besinlerin uygun forma gelmesinde en büyük yardımcıdır.
Daha çok çiğnemek daha çok enerji kazandırır. Çünkü bu yolla emilim süreci daha iyi sağlanır. Besinlerin iyi çiğnemeyle sindiriminin kolaylaştırılması, vücudun ihtiyacı olan besin maddelerini alabilmesini sağlar. Ve böylece vücuda gereken enerji hammaddeleri sağlanmış olur. Beslenmedeki hedefler gerçekleştirilir. Aksi durumda iyi çiğnenmeyen besinler, sindirim sistemine büyük parçalar halinde gönderilir. Vücut bunlardan besleyici maddeleri alamaz ve bağırsakta bakterilerin etkisiyle kokuşma ve çürüme süreci başlar. Bu da bağırsaktaki zararlı bakterilerin sayıca artmasına yol açar.