|

Yazarken şeref duydum

Tarihçilerin Kutbu olarak anılan Prof. Dr. Halil İnalcık’ın mezarı, vefatının birinci yılında ulema kabri olarak inşa edildi. Murat Bardakçı’nın düştüğü târihi, mezar taşına yazan hattat Sabri Mandıracı, “Böyle büyük bir alimin taşındaki hattı çalışmaktan şeref duydum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/07/2017 Salı
Güncelleme: 09:31 - 25/07/2017 Salı
Yeni Şafak
İnalcık için inşa edilen 'ulema kabri' ilk kez görüntülendi.
İnalcık için inşa edilen 'ulema kabri' ilk kez görüntülendi.

Geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan Prof. Dr. Halil İnalcık’ın mezarı, vafatının birinci yılında ulema kabri olarak inşa edildi. Tarihçilerin Kutbu olarak bilinen İnalcık, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahin Kalın’ın girişimleriyle Fatih Camii Haziresi’ne defnedilmişti.

ÜSTADLARIN YOLUNDA

İnalcık’ın kabri Ali Emîrî Efendi, Ahmed Âmiş Efendi, Cevdet Paşa, Osmanlı’nın yüksek rütbeli askerleri, din âlimleriyle birlikte bulunuyor. Yine Cumhurbaşkanlığı’nın yönlendirmesiyle harekete geçildi ve İstanbul Valiliği ile Kültür Müdürlüğü’nün koordinasyonu sonucu ulema kabri tamamlandı.


Yapının masrafları İstanbul Türbeler Derneği tarafından karşılandı. Kabrin ayak ve baş kısımlarına geleneğe uygun olarak silindir taşlar dikildi.

Taşları, Osmanlı “nakkaşhane” geleneğini devam ettiren Semih İrteş hazırladı. Mezar taşındaki târihi Murat Bardakçı kaleme alırken hattı, hattat Sabri Mandıracı yazdı. Murat Bardakçı’nın teklifiyle hattı yazdığını belirten Mandıracı, “Böyle büyük bir alimin taşındaki hattı çalışmaktan şeref duydum. Ali Arslan, Uğur Derman, Necmettin Efendi gibi üstadların izinde, eslafın yolunu devam ettirmek istedim” diyor. Sami Mandıracı’nın 15 günde tamamladığı hat, geleneğe uygun olarak mermere elle işlendi. Mandıracı, “Cali Talik hattıyla kamış kalem kullanarak 8 mısrayı usulünce yazmaya gayret ettim” dedi.

MEVLİD OKUTULACAK

Hattat Mandıracı, İnalcık hakkında şunları söylüyor: “Hakiki tarih üzerine çalışmayı seçtiği için belge ve evrakla araştırma yapardı. Bilgileri ikinci el değildi. Akademik kariyerim sırasında Hocaların Hocası olduğunu gözlemledim. Günümüzdeki tarih kitapları onun araştırmalarının ışığında yazılıyor. Kendisi özellikle kuruluş döneminin birinci kaynağıdır. Tarih ilminin büyük bir ismiydi. Türk milletinin medar-ı iftiharı diyebiliriz.”


Fethi şimdi Fatih’ten dinliyordur

Kitabede “Kutb-ı aktâb-ı müverrîhîn idi / Cümle âsârı buna muhkem delîl / Rıhletiyle artık öksüzdür ilim / Böyle emretti bunu nazm-ı celîl / Şimdi mutlak Fatih’in bağrındadır / Fethi ondan dinliyorken biz melîl / Hüzn içinde söyledim tarih-i tâm / Kalbi yıkdı hicr göçdü Mîr Halîl-1437” yazıyor. Günümüz Türkçesi ise şöyle: “O, tarihçilerin kutublarının kutbu, hepsinden yüksek mertebede idi ve yazdığı bütün eserler bunun böyle olduğunun delilidir. Vefatıyla ilim artık öksüz kalmıştır, herkesin günü geldiğinde öleceğinin bir emir olduğu da Kur’an’da zaten geçmektedir. Halil İnalcık, şimdi mutlaka Fatih Sultan Mehmed’in yanında, onun bağrındadır; İstanbul’un fethini bizzat ondan dinliyordur ama biz üzgün ve boynu bükük haldeyiz. Böyle bir hüzün içerisinde tarih düşürdüm ve hicrî 1437’ye karşılık gelen ‘Ayrılık kalbi yıktı, Halil Bey göçtü gitti’ sözü vefatının tarihi oldu.”

#Halil İnalcık
#Türkiye
#Fatih Camii
7 yıl önce