|

Yeşilçam'a ses verdim

Yeşilçam şarkılarının unutulmaz sesi Belkıs Özener, 60 yaşından sonra gelen şöhretin tadını çıkarıyor. Ablası Gönül Yazar ve eşinin isteğiyle hep perde arkasında olduğunu ifade eden Özener, “Onlara kızgın değilim. Çocuklarıma ve torunlarıma bakınca ne kadar doğru bir karar verdiğimi anlıyorum. Şimdi emeğimin karşılığını almanın mutluluğunu yaşıyorum.” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 10/12/2017 Pazar
Güncelleme: 10:42 - 10/12/2017 Pazar
Yeni Şafak
Yeşilçam filmlerinin unutulmaz şarkılarına hayat veren Belkıs Özener, perde arkasında geçirdiği yılların ardından artık sahnelerde boy gösteriyor.Özener, "40 yıldır bu şarkıları benim seslendirdiğimi bilmemelerinden rahatsızlık duymadım" diyor.
Yeşilçam filmlerinin unutulmaz şarkılarına hayat veren Belkıs Özener, perde arkasında geçirdiği yılların ardından artık sahnelerde boy gösteriyor.Özener, "40 yıldır bu şarkıları benim seslendirdiğimi bilmemelerinden rahatsızlık duymadım" diyor.

Sevemedim Kara Gözlüm, Adını Anmayacağım, Gözüm Sende ve daha bir çok yeşilçam şarkısına hayat veren Belkıs Özener , bir ödül töreninden diğerine koşuyor. 40 yıl sonra gelen şöhreti Allah'ın bir lütfu olarak gören Özener, bu durumdan son derece memnun. Ablası Gönül Yazar gibi genç yaşta ünlü olmamasını ise ailesine olan düşkünlüğüne bağlayan sanatçı, ” Ablam sahneye çıkmamı hiç istemedi. Hatta bunun için beni dövdüğü bile oldu. Ama iyi ki öyle yapmış. Böylece ailem dağılmadı”diyor. 7.Uluslararası Malatya Film Festivali'nde de onur ödülü alan sanatçı, bundan sonra şarkılarını yaşlılar ve kimsesiz çocuklar için okuyacağını söylüyor.

* Yeşilçam filmlerindeki şarkılara sesinizle hayat verdiniz. Dünya sinemasındaki bir çok insan için bile zor olan bir şey tecrübe ettiniz. Bunu nasıl başardınız?

Her şey komşum Metin Bükey’in kapımı çalması ile başladı. “Hadi gel seni bir yere götüreceğim”dedi. Sonra beraber Acar Film’e gittik. Orada önüme Türkan Şoray’ın seccade üstünde dua okurken çekilmiş fotoğrafının olduğu “Sinekli Bakkal” filminin fragmanını koydular. Ne yapacağımı şaşırdım.


* Filmi izlemediniz mi ?

Yok izlemedim. Tabi sonra tecrübe kazanınca, bana filmin tamamını değil yalnızca şarkılı bölümlerin geldiğini öğrendim. Sinekli Bakkal filminde ise şarkı yok, sadece tekbirler var. Ben de seslendirmeye başlayınca sesimin bu sahneye çok yakıştığını söylediler. Yakın plan bir sahne de olunca tam senkronu yakaladım. Şimdi daha iyi biliyorum, o zaman daha yeni başladığım için yetenekli olduğumun farkında değildim. Çünkü herkes Türkan Şoray okuyor sandı.

* Sesinizi her oyuncuya göre değiştirir miydiniz ?

Evet, herkesin karakterine uyacak şekilde ses tonu belirleyip okuyordum. Türkan Şoray'a daha o tonlu, Hülya Koçyiğit'e kendi sesimle, Filiz Akın'a daha ince tonda okurdum.

  • HAMİYET ABLAYLA
    HER YERE GİTTİM
  • * Filmlerdeki sesin size ait olduğunu öğrenmemiz neden bu kadar geç oldu?
  • Bu filmlerin şarkılarını okuduğum zamanlar, Lale Film'den Necip Sarıcıoğlu’nu tanıdım. Ona çok şey borçluyum. O seslendirdiğim bütün şarkıları 40 sene boyunca eşiyle kadifelerin içinde saklamış. Öyle iyi muhafaza etmiş ki tek bir cızırtı yok. Böylece ilk kasetim onun sayesinde çıkmış oldu. “Bu geçen 40 sene de neler hissettin, susman nelere mal oldu derseniz.” İçimde bir kırgınlık olmadı diyemem.
* Ama şimdi tanınıyorsunuz. Festivallere davet edilip, ödüller alıyorsunuz.

Çok şükür. Halk dürüst insanları sever. Doğru şeyleri söylersen ve doğru şeyleri vurgularsan kabul görürsün. Bu bir kader, hak sahibini gelip, buluyor. Emeklerimin karşılığını aldığım için çok mutluyum.

* Oyuncu olmayı o dönemler hiç düşündünüz mü?

Yok hiç düşünmedim. Ben aileme bağlı biriydim. Çocuklarımın babası çok düzenliydi. Saatinde yemeğini isterdi. Zaten ailede ablam Gönül Yazar çok şöhretliydi. Onun yolu açılmış ve yükselmişti. Aslında kenarda kalmayı da düşünmedim ama dublaj işini sevmiştim.

* Peki ya şarkıcı olmayı da tercih
edebilirdiniz. Siz Hamiyet
Yüceses ile birlikte çalışma
imkanı buldunuz değil mi ?

Hamiyet abla, bakın Hamiyet Yüceses diyemem, yani ona o mesafeyi yakıştıramam. Ona abla diye seslenirdim o da hoş karşılardı. Herkes kabul edemez ve herkes de ablalık edemez. Hamiyet abla beni çanta gibi her yere taşıdı. Cumhuriyet Gazinosu, Kristal, Ankara, İzmir dolaşmadığımız yer kalmadı. Ona bir nevi çıraklık yaptım. Müzisyenliği çok doğru biri isimden öğrendim.

Bedia Muvahhit gibi olmak isterim
* Geçmiş Yeşilçam filmlerini iyi biliyorsunuz. Günümüz sineması hakkında neler söyleyeceksiniz ?

Geçmişe bakınca çok güzel işler yaptığımızı görüyorum. Ama şimdiki oyuncuları da çok beğeniyorum. Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu, Nurgül Yeşilçay, Beren Saat, Fahriye Evcen aklıma gelen ilk isimler. Tabi ki Türk sinemasında Neriman Köksal ile başlayan, Türkan Şoray ile devam eden 'Fosforlu Cevriye' gibi bir karakterin kazandırılmasını arzu ederim. Belgin Doruk ve Filiz Akın gibi zengin aile kızları, Hülya Koçyiğit gibi iyi aile kızları, Hulisi Kentmen gibi baba figürleri tekrar olsun isterim. Genç yönetmen ve oyunculardan bir ablaları, anneleri olarak sesleniyorum salon filmleri yapsınlar.

 Yani o dönemin ruhunu yansıtan filmler çekilebilir diyorsunuz ?

Evet. Ben bekliyorum, bu filmleri en önde izlemek isterim. Türkiye'nin ilk kadın oyuncusu Bedia Muvahhit’in yaşlılığı gibi bir yaşlılık geçirip, sevdiğim filmleri takip edeceğim.

 Son günlerde neler yapıyorsunuz, şarkı söylemeye devam ediyor musunuz ?

Şimdi huzur evlerine koşturuyorum. Bundan sonra şarkılarımı yaşlılara ve terk edilmiş çocuklara okuyacağım. Geçtiğimiz Ramazan ayında İstanbul'da "Darülaceze Yeşilçam Yazlık Sinema Geceleri" düzenlendi. Açılış ve kapanış konserlerini yaptım. Ömrüm vefa ettiği kadar devam edeceğim ve ben de bir kardeşleri olarak her zaman onların yanında olacağım. Hayata bağlanmak için bu hayırseverlik faaliyetleri bana da iyi geliyor.


Numara yapma Gönül
 Ablanız Gönül Yazar çok popüler bir isim. Onunla adınız fazla anılmadı. Bunun özel bir sebebi var mı ?

Ablamla diyalogum her zaman çok iyidir. O, hiçbir zaman sahnelerde olmamı istemedi. Hatta bir tartışmamızda bu nedenle beni kemerle dövdü. Ben de ona hiç karşı gelmedim. Şimdi onu daha iyi anlıyorum. Star olmak hiç kolay değil. Yine de çok ısracı olsaydım arkamda dağ gibi olurdu ve desteklerdi. Yeri gelmişken ablamla çok ilginç bir anım var, bunu ilk kez size anlatıyorum. Ablamın sesi kısılmıştı. Sahneye mutlaka çıkması lazımdı. Ben de onunla gittim. Sahnedeki perdeye ufak bir delik açtılar. Ablamın seslendirdiği şarkıyı, Türkan Şoray ya da Hülya Koçyiğit gibi ağzını yakalamadan nasıl okuyayım. Ben yine de işi güzel kıvırıyordum. Fakat ablam kendini kaptırıp sahnede seyircilerin içine doğru gitti. O, ağzını açıyor kapıyor ama çok uzaklaştı ben göremiyorum. Ben oradakilere sesleniyordum. Ablamı uyarın çabuk bana dönsün. Sahnenin önünde çok ünlü gazete patronları var. İçlerinden biri yüksek sesle “Numara yapma Gönül bu ses senin değil Belkıs’ın “dedi. Hayat boyu unutamadığım bir anıdır.

 Ailenizi ayakta tutmak için hep perde arkasında oldunuz yani ?

Evet kesinlikle. Ben iki yaşındayken annem ve babam ayrıldı. Teyzelerim beni büyüttü. Çok zor günler geçirdim. O nedenle ailenin kıymetini iyi bilirim. Ben seslendirmeye gittiğimde sadece saz ekibi ile görüşürdüm. Başka türlü çocuklarımın babasından zaten izin alamazdım. Hem seslendirme hem ev hanımlığı mükemmel götürdüm. Ailemi ayakta tuttum.


Albüme param yetmez
* Kalan Müzik etiketiyle çıkardığınız albüm çok başarılıydı. Tekrar bir albüm çıkartmayı düşünüyor musunuz?

Evet sponsor bulursam yapacağım. Birikimlerimle çocuklarımı evlendirdim. Onlara daha iyi bir hayat sunmak için ikinci albüme para yatıramadım. Çocuklarım daha önemli. Herkes Belkıs Özener'i birinci albümle tanıdı. Ama sponsor bulsaydım ve ikinci albümü yapsaydım, şimdi başımı sokacak bir evim olurdu.

* Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın gibi isimlerle bir araya geldiniz mi ?

Hayır. Hiç biraraya gelmedik. Sadece Malatya Film Festivali sayesinde Hülya Koçyiğit ile tanıştım. Elbette uzun yıllar seslendirmelerini yaptığım sanatçılarla aynı ortamda olmayı arzu ederim. Fakat henüz öyle bir şey gerçekleşmedi.

#Belkıs Özener
#Gönül Yazar
#Yeşilçam
#Türkan Şoray
6 yıl önce