|

Yine ensar olalım

Mültecilik ve göç insanlık tarihi kadar eski kavramlar. Ama son yüzyıllarda ‘mültecilik-göç’ daha çok büyük bir acıdan kaçışı simgeliyor. Savaşlardan, etnik temizliklerden kaçan milyonlarca insan, hayatta kalabilmek için zorlu yolculukları göze alıyor. Biz Müslümanlar darda kalana yardım etme, kucak açma dersini muhacirlere kucak açan ‘ensar’dan öğreniyoruz.

00:00 - 30/07/2021 Cuma
Güncelleme: 02:22 - 30/07/2021 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
HAZIRLAYAN: ZEYNEP BETÜL ERHUN
Mültecilik ve göç insanlık tarihi kadar eski kavramlar. İnsanlık, var oluşundan bu yana daha güvenli, daha özgür bir hayat yaşayabilmek için topraklarını terk etmek zorunda kaldı, kalıyor.
Son yüzyıllarda ise ‘mültecilik-göç’ daha çok “büyük bir acıdan kaçışı” simgeliyor. Savaşlardan, baskıcı yönetimlerden, etnik temizliklerden kaçan milyonlarca insan, hayatta kalabilmek için zorlu yolculukları ve tehlikeleri göze alıyor.
Sadece yolculuklardaki zorluklar değil, varış noktalarında yaşayacakları belirsizlikler de onları yıldıramıyor, çünkü kalırlarsa beslenme, barınma ve güvenlik gibi en hayati ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduklarını biliyorlar. Ecdad tarihimizde de buna benzer pek çok göç hareketi yaşanmış ve Sultan Abdülmecid’in takındığı “Tacımı veririm, tahtımı veririm ama devletime sığınanları asla vermem” tavrı ile tüm göçmenler Anadolu topraklarında emin bir şekilde yaşamaya devam etti.

İNANCI YAŞAMAK İÇİN

  • İslami söylemde ise göç, “hicret” kavramı ile çok daha özel bir çerçeveyle karşımıza çıkıyor. Hicrette, yaşamak için güvenlikli yerlere kaçış değil, inancı yaşatmak için hayatta kalma ideali yer alıyor. Bu nedenle zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında uygun yerlere göç edilmesi gerektiğini Allah (cc) Nisa suresi 100. ayette açıkça belirtiyor:
    “Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da.”

DERSİ ENSAR’DAN ALIYORUZ

Hayatımızın her alanında bize yol gösteren, rehber olan dinimiz, göç ve mültecilik konularında da tutmamız gereken yolu uygulamalı olarak bize gösteriyor.
Biz Müslümanlar, darda kalana yardım etme, kucak açma dersini muhacirlere kucak açan Ensar’dan öğreniyoruz. Mekkeli Müslümanlar, müşriklerin zulüm ve baskıları yüzünden her şeylerini bırakıp Medine’ye gittiklerinde orada yaşayan Müslümanlar varlarını yoklarını ortaya koyarak onları himaye eder.
Hucurat suresinde geçen “Müminler ancak kardeştir” ayetinin taşıdığı anlam da bu olay ile ortaya konmuş olur. Yine onlar Enfal Suresi 74. ayetteki müjdeye de nail olurlar: “İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mü’min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.”

MALLARINI PAYLAŞMAK İSTERLER

  • Hicretten bir süre sonra Hz. Peygamber, Ensar’ın “Ya Rasulallah, mallarımızı kardeşlerimizle aramızda paylaştır” şeklindeki tekliflerini geri çevirir.
    Kur’an bu yüksek ruhlu insanların fedakârlıklarını Haşr suresindeki “Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) ve imana yerleşmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler” ayeti ile insanlık tarihine mal eder.
    Ensar’ı ensar yapan İslam’ın inşa ettiği bu ruhtur şüphesiz. Bu şekilde ortaya çıkan yaşam modeli insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir sosyal olay ve yardımlaşma ruhudur.

ALLAH’A YARDIM EDERSENİZ, ALLAH DA SİZE YARDIM EDER

Şimdi bu örneği bir kez daha hayata geçirme görevi bizlerin omuzlarına yüklendi. Son yıllarda sıkıntı yaşayan komşularımızdan ve zorlu coğrafyalardan gelen muhacir kardeşlerimiz ülkemize sığınıyor. Biz de ilk günden beri -bazı istisnalara rağmen- misafirlerimize merhamet ve hoşgörü ile yaklaştık, yaklaşmaya devam ediyoruz. Allah Müzzemmil suresi 20. ayette, peygamberlerine, gönderdiği dine ve bunlara bağlanan müminlere yardımcı olmayı mecazi bir üslupla kendine yapılmış yardım olarak tanımlar, “Allah’a güzel bir borç verin” ve Muhammed suresi 7. ayette bu yardımın mükafatını açıklar: “Eğer Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.” Kısaca bu ve benzeri ilahî mesajlar yoluyla Ensar olmaya davet ediliyoruz.

KARDEŞLİĞİMİZ BAKİ OLSUN

  • Ensar olmak, darda kalan müminlere yardım edip kucak açarak onların insanca yaşamalarını sağlamaktır. Sonuçta da İslam’a yani Allah’a götüren yola yardımcı olmak, onun ebedî hakikatlerine kucak açmaktır. Ülkemize sığınan bu insanların hayatlarına ülkelerinde devam etmeleri elbette başta kendileri olmak üzere herkesin temennisi. Ancak bunun ne zaman gerçekleşeceğini şartlar belirleyecek. Durum ne olursa olsun, bu kitleler halkımızdan layık oldukları iyi niyet ve iyi muameleyi görmeye devam etmeliler.
#​Mülteci
#Müslüman
#İslam
#Peygamber
3 yıl önce