|

Farkına varmanın farkı

Dünyanın geçici bir mekan ve aslında rüyalarımız gibi bir aldatmacadan ibaret olduğunu sık sık vurgulayan Shankara felsefesi, bundan kurtulup mutlak varlığa ulaşmayı amaç edinmemiz gerektiğini söylüyor.

00:00 - 6/09/2006 Wednesday
Güncelleme: 22:45 - 19/09/2006 Tuesday
Yeni Şafak
Farkına varmanın farkı
Farkına varmanın farkı

“Ben bu dünya okyanusunu nasıl geçeceğim? Gayem ne olacak? Hangi yolu tutacağım? Hiçbirini bilmiyorum...."diyor mürit Hikmet sahibi kişiye ve Hakim (hikmet sahibi kişi) başlıyor anlatmaya. Shankara'nın Dergah Yayınları'ndan 30 yıl sonra tekrar basımı yapılan 'Tefrik Etme Hazinesi', insanın varolduğu andan itibaren hep düşünegeldiği bu temel soruların cevabını veriyor. Shankara Hint felsefesinin en önemli filozoflarından biri. Babasının ölümünden etkilenip yaşam ve ölüm üzerine düşünmeye başlamış ve hemen hemen tüm filozoflar gibi bir yolculuğa çıkmış. Hocası Govindapa ile böyle tanışan Shankara, kısa bir zaman içinde bütün tasavvufi idraki başarıp, başkalarına da bildiklerini öğretmek için yola devam etmiş. Sonrasında düşünceleriyle ve getirdiği reformist yaklaşımla Hint felsefesinde Buddha ve Ramakkrishna ile birlikte anılır olmuş.


KENDİMİZİ KEŞFETMELİYİZ

Shankara, felsefesinin temelini şöyle anlatıyor: Gerçek; mutlak varlık, bilgi ve mutluluk olan Brahman'dır. Kainat gerçek değildir. Brahman (Tanrı) ve Atman (insanın manevi benliği ), birdir". Dünyanın geçici bir mekan ve aslında rüyalarımız gibi bir aldatmacadan ibaret olduğunu sık sık vurgulayan Shankara felsefesi, bundan kurtulup mutlak varlığa ulaşmayı amaç edinmemiz gerektiğini söylüyor. Kendimizi keşfedip gerçek bilgiye vakıf olmayı seçtiğimiz ve egolarımızdan uzaklaşıp cehaleti yendiğimiz zaman bu gerçeğin önümüzde açılacağını ifade ediyor. Vahdet fikri Shankara felsefesinin en temel öğretilerinden biri. Shankara ilmi araştırmalar ve metodlar ile bu deneyime asla vakıf olamayacağımızı, Brahman'a bizim duygularımız ve anlayışımızın ötesinde bir deneyimle ulaşılacağını vurguluyor ve şöyle diyor "Brahman'ın mevcudiyetinin yegane tatminkar ispatı, doğrudan doğruya şahsi tecrübedir ve hepimiz ona sahip olmalıyız" Kitapta gerçeğe ulaşmanın ancak tefrik etmekle mümkün olduğu vurgulanıyor ve tefrik etme şöyle tanımlanıyor "Brahman gerçektir; kainat gerçek olmayandır. Bunun böyle olduğuna dair sabit inanca; ebedi ve ebedi olmayanı tefrik etme adı verilmiştir." Kitabı okurken çok tanıdık gelen hemen hemen tüm ilahi metinlerde yer alan Allah'ın varlığı ve birliği, ezeli ve ebedi olduğu gibi birçok bilgi, aslında insanın mutlak bilgiye ulaşmak için izlediği yolların birbirine ne kadar benzediğinin bir göstergesi. Shankara'nın salık verdiği erdemli olmak ve nefis terbiyesi ile tüm dünyalıklardan uzaklaşarak gerçek bilgiye ulaşmak, tasavvuftaki bir çok motifle örtüşüyor. Değişen sadece isimler ve yöntemler. Kitabın birinci bölümünde Shankara felsefesi anlatıldıktan sonra ikinci bölümde farklı bir yol izlenmiş. Mürit ve Hakim, soru-cevap şeklinde varlığımızın gerçekliğine inebilmemiz için katman katman ilerliyor.


TÜM YOLLAR O'NA ÇIKIYOR

Kitaptaki tekrarlar bazen insanı sıksa da verilen mesajın önemi okuyucuyu bu düşünceden uzaklaştırıyor. Gerçek bilgiye ulaşmak için tefekkür etmek gerektiğini ve varlığımızın farkına varmanın çok büyük bir lütuf olduğunu kitabı okuyan herkes hissedecek sanıyorum. Aynı zamanda bir şair olan Shankara'nın ilahisi aslında birçok şeyi özetler nitelikte:


... Sen her kalbin içindesin

Ve şayet bir insan,

Sadece bir kere, zihnini

Seni anlamak için açacak olsa,

Gerçekten o insan

Ebediyyen kurtulmuş olur.

18 years ago