Lübnan da Filistin gibi savaş ve yıkımla yoğrulan bir ülke. Daha önce değindiğimiz Ralph Schoeman'ın 'Siyonizmin Gizli Tarihi' kitabında İsrail'in Lübnan işgalini şöyle anlatıyor: 'İsrail'in işgali sırasında sadece Beyrut'a atılan bombaların ağırlığı, Hiroşima'yı yerle bir eden atom bombasınınkini kat kat aşıyordu.” B.J.Odeh'in 'Lübnan'da İç Savaş' kitabı Lübnan'ın toplumsal ve ekonomik yapısının ayrıntılı biçimde inceliyor. Kitap 1975-76 iç savaşı, İsrail işgali, İsrail Lübnan anlaşması gibi dönüm noktalarını ele alıyor. Coşkun Aral 'Ölümün Yakasına İliştirilmiş Hayatlar' kitabında savaş anılarını anlatırken “savaş üniversitem” dediği Lübnan'daki savaşı da ele alıyor.
Mavi Neşe Gölcük, 'Kar Beyrut Kar' isimli öykü kitabının, aynı ismi taşıyan öyküsünde Beyrut'a olan aşkı anlatıyor. “Ne çok kadına aşık oldum, ilki senmişsin. Çok sonra farkettim gittiğim her yere seni götürdüğümü. Saramadığım Beyrut'um.”
Zahide Tuba Kor, kitabı 'İç Savaşların Gölgesinde Lübnan'da son iki yüzyıldır iç savaşların gölgesinde olan Lübnan'ı gözler önüne seriyor.
Nizar Kabbani ülkemizde yeni yayınlanan deneme kitabı 'Ben Beyrut'ta mermi şeridiyle, ahşap tabutla, ölüm ilanıyla değiş tokuş ettiğimiz, hak etmediğimiz sevgi şiiri Beyrut'u anlatmış. “Ey okyanusla Haliç arasında kalplerimizi doğrayanlar... Ellerinizi kalbimden çekmenizi istiyorum” diye seslenen Kabbani “Seninle Evlendim Ey Özgürlük” kitabında “Farz edelim ki... / Farz edelim ki... / Güzel Beyrut / Uyandı ikinci ölümünden / Kim verecek bize? / Çocukluğumuzun anahtarlarını...” diyor.
Ünlü Arap şairi Mahmut Derviş 'Beyrut Kasidesi: Gölgeyi Yüksekten Övmek' kitabını Sabra- Şatila katliamının hemen arkasından yazmış. Mahmut Derviş'in kaleminden dökülenler, halkının acılarını kendi kişisel acıları olarak görüp yaşayan bir şairin dizeleri.
