|

Yokluğun güzellemesi

Mor Kitap, Muhtasar Türkiye Tarihi, Portakal Kuşlar gibi şiir kitapları ile tanıdığımız Mehmet Aycı “Yokluk Güzel Yalnızlık İyi” ile yeniden okur karşısında. Aycı, kitabında kurduğu ortama okuyucuyu, şiirlerin bütünlüğü ve fikri altyapısını belli eden soyut yapısıyla, dâhil ediyor.

Yeni Şafak
04:00 - 13/07/2016 Çarşamba
Güncelleme: 21:58 - 12/07/2016 Salı
Yeni Şafak
-ALİ OTURAKLI


Şiir üretkenliği konusunda öncü isimlerden olan Mehmet Aycı'nın adını her ay çeşitli dergilerde görüyoruz. Okuyucusuyla yeniden buluşan Aycı'nın yeni kitabı “Yokluk Güzel Yalnızlık İyi” 71 şiirden oluşuyor. Farklı tarzlarda şiirlerini okuduğumuz şair, bu kitabında da şiiri hayal ve biçim açısından hareketli bir havuzu, yer yer epik yer yer de modern hece vezni ile oluşuyor. Irmakların denizlere, vadilere ve ovalara sürekli taşıma halinde bulunduğu bu yerel ve doğal ortamda gerek rüyalar veya atlarla gerek altyapısı kendini belli eden fikirlerle bir soyut dünya mevcut. Bu yerel ortamla bazen tarihimizi bazen de bu tarihle beraber şairin soyut dünyasını iç içe görüyoruz: “Birden kentlileşiyor göçebe çocukları / Senin vadilerinde aymazlıktan saraylar / Senin ovalarından başkentler yükseliyor / … / Öyle bir bahar yürüyor haritalara / Toplayıp bir coğrafyayı sürüklüyorsun.”



Şiirlerine; burku, yorga, çıvgın, yaygı, temren gibi isimler veren Aycı yerel bir ortam kuruyor. Irmak, dağ, ova ve gökyüzünün yoğun olarak kullanıldığı şiirlerde mayhoş meyve tatları, atlar, kanatlar, kuşlar, başaklar ve rüyalarla bu ortam netleşmeye başlıyor.





SAFLIĞA ÖZLEM

Değinmemiz gereken bir başka konu şiirin personası ve düşünceleri açısından mekân. Kitapta bu iki unsurla ilerleyen bir düşünce şekline varıyoruz. Genel olarak şairin hep tabiat üzerinden geleneğe çeşitli vurguları mevcut. Irmak, göçebe çocuklar gibi unsurlar mülkiyetsizlik kavramıyla birlikte saflığa bir özlem niteliğinde. Böylece şairin günümüzdeki hayat tarzından memnuniyetsizliğini kendi üslubunca anlattığını görüyoruz. Alanı ve sınırları belli olmayan bir hedef doğrultusunda ilerlemek istediğini de... Yerleşik hayatla ilgili unsurların azlığı bir savunmadan ziyade istenilen hedef için bir hücumu gösteriyor. Yerel, soyut ve doğa ile iç içe kurulu ortamda geçen şiirlerde genel olarak bir bütünlük de mevcut. Şiirler içinde özellikle; Kanat, Karanlıkta İlk Oda, Karşıda, Karşılama şiirlerinde bu bütünlük daha belirgin. Karşıda şiirinin son dizesi ile hemen ardından gelen Karşılama şiirinin ilk ve son dizeleri bunun en net göstergeleri: “Açılır açıklarsın, koşuya başlar adın / Söz geçmez gökyüzüne bağladığın atına” (Karşıda) ile “Atını sözüme bağla! / Atını rüyaya bağla çünkü tabiri var!” (Karşılama)



  1. Yokluk Güzel Yalnızlık İyi
  2. Mehmet Aycı
  3. Hece Yayınları
  4. Nisan 2016
  5. 80 sayfa

“Yokluk Güzel Yalnızlık İyi” tarihimizin önemli bir taşı olan doğa ve içinde yine önemli yeri olan at ve kuş figürleri ile ruh dünyamızı veya inancımızı, rüyaların yanı sıra şairin kendi fikri altyapısıyla harmanlandığı bir kitap. 2012 Mart ayında Edep Dergisi'nde yayımlanan ve kitaba adını veren şiir aslında şairin oluşturduğu yerel-doğal-soyut diyebileceğimiz ortama bakışının anahtarı görevinde: “Bütün doğumlar hiçten bütün diller Tanrı'dan / Ölürsün bir sözcüğü bile tanıyamadan…”



Eserin içinde hep bahsettiğimiz yerel-doğal-soyut diyebileceğimiz şekilde kurduğu ortama kendi bakış açısını okuyucuya aktaran ve okuyucusuyla kendi içinde bağ kuran şair, hem iç dünyasını hem tarihini hem de şiirini bütüncül şekilde eserine yansıtmış durumda.


#Mor Kitap
#Muhtasar Türkiye Tarihi
#Mehmet Aycı
#Yokluk Güzel Yalnızlık İyi
8 yıl önce