|

Kurban bayramı ne zaman? Kurban bayramı hangi gün?

Memurlara bayram tatilinin 10 güne çıkmasıyla tatil planları yapılmaya başlandı. "Kurban bayramı ne zaman?" sorusu çalışan ve tatil yapacak olan vatandaşlar tarafından sıkça sorulan sorular arasında. Peki 2017 Kurban bayramı hangi gün? Kurban bayramına ilişkin tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz. İşte ayrıntılar.

Yeni Şafak
11:31 - 23/08/2017 Çarşamba
Güncelleme: 11:36 - 23/08/2017 Çarşamba
Diğer
​Kurban bayramı ne zaman? 2017 Kurban bayramı hangi gün? sorularının yanıtı haberimizde.
​Kurban bayramı ne zaman? 2017 Kurban bayramı hangi gün? sorularının yanıtı haberimizde.

Senede bir kez kutlanan Kurban bayramı, Müslümanlar tarafından büyük bir öneme sahiptir. Bayram tatilinin 10 güne çıkmasıyla tatil planı yapan vatandaşlar tatile çıkacakları günleri belirlemek için kurban bayramının ne zaman olduğunu ve hangi güne denk geldiğini merak ediyor.

Kurban bayramı ne zaman hangi güne denk geliyor?

2017 Kurban Bayramı tarihi bu sene 1 Eylül Cuma gününe denk geliyor. 4 Eylül Pazartesi günü ise sona erecek.

İbadet ne demektir?

İbadet, Allah’a gönülden yönelmek, boyun eğmek ve itaat etmek demektir. İbadet, Yüce Allah karşısında boyun eğmenin zirvesi ve O’na olan sevginin göstergesidir. İbadetin Allah katında bir değerinin olabilmesi için sadece O’nun rızası için yapılması gerekmektedir. Allah katında makbul olan ibadet, çıkar düşüncesi olmadan samimi bir niyet ve ihlâsla yapılandır. Bununla beraber, ibadetlerde fert ve toplum için maddî ve manevi pek çok faydalar olduğu da bir gerçektir. Kaldı ki Allah’ü Teâla ibadetlere muhtaç değildir, fakat insanoğlunun ibadete ihtiyacı vardır. İbadetlerin hikmet ve amaçları üzerinde düşünürken onu tek bir boyuta indirgemek uygun değildir. Bu hem ibadetin mahiyeti hem de bu ibadeti yerine getirenlerin bulundukları mertebe ve seviye bakımından doğru değildir. Mesela kurban ibadeti için bir taraftan kulun teslimiyeti öne çıkarken diğer taraftan sosyal yardımlaşma ve iktisadi etkenler göz ardı edilmemelidir.

İbadetlerin; şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Bu itibarla, kurban sadece ihtiyaç sahiplerine et yardımını amaçlayan bir ibadet değildir. Bu ibadetin özü, Allah’ın emrine bağlılık ve insanı O’na yaklaştıran fedakârlıktır. Kur’an-ı Kerim kurbanın insanlık tarihi kadar kadim bir ibadet olduğunu ifade etmektedir. Zira, Kur’an-ı Kerim’de: (Ey Muhammed!) Onlara, Adem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti.” buyrulmuştur. (Maide Suresi, 27) Saffat Suresinde de (Âyet: 107);

Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Ayrıca diğer bazı âyetlerde de kurban ibadeti ile ilgili ifadeler yer almaktadır: “... Kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hacc Suresi, 28)


“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. O ihlaslı ve mütevazi insanları müjdele!.” (Hacc Suresi, 34)

“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” (Hacc Suresi, 37) Kurban ibadeti hicretin ikinci yılında eda edilmeye başlanmış ve Hz. Peygamber (s.a.s.) hicretten itibaren on yıla yakın bir süre hep kurban (udhiye) kesmiştir (bkz: Tirmizi, Edahi 11).

Müslümanlar da Hz. Peygamber’in yolundan giderek her kurban bayramında imkânları ölçüsünde bu ibadeti ifa etmeye çalışmaktadırlar. Ancak her ibadetin olduğu gibi kurbanın da belirli usul ve esasları vardır. Hz. Peygamber “Allah her şeyde iyi davranmamızı emretti; öldürürken bile incitmeden öldürün, hayvan keserken hayvanı fazla acıtmayın, keseceğinizde bıçağınızı iyice bileyin ki hayvan acı çekmesin.” (Nesai, Dahâyâ, 26) buyurmuştur. Dileğimiz efendimizin kutlu sözünde ifadesini bulan bu emirlerin ve diğer esasların herkes tarafından hassasiyetle yerine getirilmesidir.

Kurbanla İlgili Dinî Hükümler

Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey” anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kurbanın başlıca, udhiye kurbanı (kurban bayramında kesilen kurban), adak kurbanı, akika kurbanı ve hac ile ilgili olarak kesilen hedy kurbanları gibi çeşitleri vardır. Kurban kesmenin fıkhî açıdan değerlendirilmesi hususunda fakihler arasında görüş farklılıkları vardır. Dinen aranan şartları taşıyan kimselerin kurban kesmeleri Hanefî mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vâcip, fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Hanefîler, Kur’an’da Hz. Peygamber’e hitaben “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” (el-Kevser, 108/2) buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir. Ayrıca Hz. Peygamber’in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın” (İbn Mâce, “Edâhî”, 2; Müsned, II, 321),

“Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vâciptir” (Tirmizî, “Edâhî”, 18; İbn Mâce, “Edâhî”, 2) gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanmıştır. Öte yandan kurban kesmeyi Hz. Peygamber hiç terk etmemiştir. Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli şartları taşıyanların Kurban Bayramı’nda kurban kesmesini vâcip görürler. Sünnet olduğunu ileri sürenler ise, Kur’an’da bu konuda açık bir emrin bulunmayışından, Hz. Peygamber’in devamlı yapmış olmasının kurbanın sünnet olmasıyla da açıklanabileceği noktasından hareket ederler.

#Kurban bayramı
#Kurban bayramı ne zaman
#Kurban bayramı hangi gün
#Kurban
#Kurban kesimi
#Kurban bayramı tatili
#2017 kurban bayramı
7 yıl önce