Sözler Köşkü, Çay House, Çınaraltı ve Hayalhanem… Sıkı bir sosyal medya takipçisiyseniz bu dernekleri tanımamanıza imkân yok. İnternet âleminin Müslüman fenomenleri olan bu gruplar, dini içerikli paylaşımlar yapıyor, İslam'ın güzelliklerini, Allah'ın varlığını, birliğini, Peygamberimizin Hak peygamber olduğunu bilimsel, felsefi izah ve ispatlarla anlatıyorlar. Üniversite öğrencilerinin girişimiyle kurulmuş bu dernekler, ilim kültür derneği olarak yola çıkmış. Gençler bir araya gelip bu derneklerde dini felsefi tartışmalar yapıyorlar. Herhangi bir başka dernek, grup ya da cemaatle bağlantıları yok.
Sosyal medyayı kasıp kavuran gençler şimdi de kalemlerini konuşturuyorlar. Fatih Yağcı'nın 'Seviyorsan Git Konuş Bence', Harun Serkan Aktaş'ın 'İçiyorsak Sebebi Var', Osman Sungur Yeken'in 'Aşık da mı Olmayalım?' isimli kitapları Nesil Yayınları tarafından çıktı. Üstelik bu kitaplar şu anda Türkiye'nin en çok tıklanan kitap satış sitesinde ilk beşte yer alıyor. Sözler Köşkü'nden Fatih Yağcı, Çay House'tan Harun Serkan Aktaş, Çınaraltı'ndan Osman Sungur Yeken ile bir araya gelip bu yeni hareketi konuştuk. Gençler, “Helal dairesi keyfe kâfidir, harama girmeye lüzum yok” diyor. İslam'ı güncel bir yorumlamayla insanlara anlatan bu gençleri neşeli Müslümanlar olarak tanımlayabiliriz.
Onlar bugünün dilini kullanarak gençlere ulaşamaya çalışıyorlar. Sohbet ve tartışmalar kadar sosyal aktiviteler için de bir araya geliyorlar. En büyük avantajlarıysa sosyal medyayı çok iyi kullanıyor olmaları. İlk olarak Sözler Köşkü kuruluyor İzmir'de. Yağcı, “İnternette böyle bir boşluk vardı. Biz de gençlere yönelik sosyal medyayı da kullanacağımız, İslam'ı anlatacağımız, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale'i Nur kitaplarını kullanarak insanlığa anlatacağımız bir oluşuma başladık. Kamerayı karşımıza aldık, videolar hazırladık, İslam'ı, namazı anlattık” diyor.
Üçünün de çıkış noktası kişisel deneyimleri oluyor. Uluslararası İlişkiler mezunu Yeken'e bir gün İngiliz bir ateist bir arkadaşı şüpheli sorular sorunca cevap veremiyor. “Sonra fark ettim ki ben Allah var diyorum ama yok gibi yaşıyorum. Allah'ın varlığını izah ve ispat edemiyorum. Yunanistan'da doğsam Hristiyan olacakmışım gibi anadan doğma taklidi bir iman sahibiyim” diyor ve Risale-i Nur külliyatını okumaya başlıyor. Hayatında her şey değişmeye başlıyor. Sözler Köşkü'nden bir buçuk sene sonra Ankara'da Çınaraltı'nı kuruyor.
Benzer bir hikaye de Aktaş'ınki… Ege Üniversitesi Biyoloji mezunu Aktaş'ın kafası 3. sınıftayken materyalizm, darvinizm, esbabperestlik etkileriyle karışmaya başlıyor. “Neye inanıyorum, niçin yaşıyorum, nereye gidiyorum?” bu gibi sorular kafasını allak bullak ediyor. Sonra bir gün şöyle dua ediyor: “Rabbim bilimsel ve felsefi açıdan bu sorulara cevap verecek bir yer bana nasip et” Karşısına Osman Sungur Yeken çıkıyor ve eline bir kart tutuşturuyor. Kartın üzerinde 'İslami felsefi ve bilimsel konuları ele aldığımız Sözler Köşkü ilim kültür derneğine sizleri de bekliyoruz' yazıyor. Aktaş, beklenen yere gidiyor, gidiş o gidiş.
Sizin diğer dernek veya gruplardan farkınız ne diye soruyoruz. Yağcı, “Biz sınırları geniş tuttuk. Heavy Metal, rap dinleyen birisinin de Starbucks'ta Karamel Macchiato içen birisinin de ezan vakti kalkıp namaza gidebileceğini söylüyoruz ve bunların kesinlikle bizi ilgilendirmediğini. Biz portakalın, bal peteğinin üzerinde yazan Allah'ı aramıyoruz. Biz zaten bütün kâinatta her yerde Allah yazdığını, onun bir kudret mucizesi olduğunu gösteriyor ve anlatıyoruz” diyor. İnsanların başlarına açılan davanın farkında olmadıklarını söyleyen Aktaş da “Biz burada iman penceresinden iman gözlüğüyle bakarak hayattaki meseleleri uhrevi olarak değerlendiriyoruz” diyor.
Kitapların içeriğinden bahsetmek gerekirse 'Aşık da mı Olmayalım?' kitabında Yeken, “Müslümanız ama âşık da olmayalım, Kalbimize nasıl engel olacağız?” gibi sorulara cevap oluyor. Yeken, “İslamiyet âşık olma demez. Ol ama helal dairede ol. Seveceksen adam gibi sev. Adam da kimdir Efendimiz. Onun hayatından örnekler verdik biz de. Onun sevme şekliyle insanları tarif ettik” diyor. 'Seviyorsan Git Konuş Bence'de Yağcı, namazı anlatıyor. Namaz kılmakta zorlanan insanlar için onları ikna edecek bir ders, namaz kılmakta zorlananlar için bu zorluğu ortadan kaldıracak bir eser. Aktaş da kitabında iman konusunu işliyor.
Derneklerin başka şubeleri yok. “Bu işi sadece büyükler yapar” düşüncesini yıkmak istiyorlar. Kitaplardan bir kuruş para almıyorlar. Yapılan seminerlerden de para talep etmiyorlar. Bu işi Allah rızası için yapıyorlar. Gençlerin Ramazan ayında faaliyetleri devam ediyor. Çay House ekibi, 15.50- 16.00 arasında 'Kıssalı Harikalar Kumpanyası' programıyla her gün TRT 1 ekranlarında. Sözler Köşkü de Ramazan'da Youtube'tan her güne bir video yayınlıyor. Gençler 30 Haziran Salı günü 19.00'da Bekir Develi'nin Kanal 360'ta konukları olacaklar. Kaçırmayın deriz.
