|

Oruç bir iyilik hareketidir

Diyanet, bu yılki Ramazan ayı çalışmalarının temasını ‘Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Ramazan’ başlığıyla iyilik olarak belirledi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Müslümanlar olarak iyilik teklifimizi bütün insanlığa yinelemek zorunda olduğumuzun altını çiziyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/07/2015 Pazar
Güncelleme: 20:08 - 4/07/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile hem içinde bulunduğumuz Ramazan'ı ve anlamını hem de bugün 68 ülkede toplam 400 noktada faaliyetini sürdüren Diyanet'in Kur'an Radyo'sunu konuştuk. Ramazan'ın Kur'an ayı olduğunu ve bu ayda Kur'an'la kurduğumuz rabıta kadar Ramazan'ı idrak etmiş olabileceğimizi söyleyen Görmez, eşref-i mahlûk olarak yaratılan insanın yeryüzündeki gayesinin Hak ve adaleti tesis etmek olduğunun altını çiziyor. Günde beş vakit namazdan en küçük nafile ibadete kadar bütün ibadetlerin de gayesinin bu olduğunu ifade eden Görmez, bütün hayatın yaratıcının emriyle bir eğitim programı olarak sunulduğunu belirtiyor. Kur'an'ın nazil olduğu ay olan Ramazan'ın 'hızlandırılmış eğitim programı' olduğunu dile getiren Görmez, Hz. Peygamber'in “Ramazan ayına erişip de günahlarından arınmadan Ramazanı terk eden insana yazıklar olsun!” hadisini hatırlatarak “Burada bir sitem vardır. Bir insan, Ramazana eriştiği halde arınmadan Ramazan'ı terk ederse ona yazıklar olsun. Çünkü bu, arınmaya direnmektir. Yeryüzündeki en büyük kötülüklerden bir tanesi de arınmaya direnmektir. Arınmaya direnmek, aslında


yüreğini güzelliklere kapatmak demektir” diyor.



RAMAZAN BİR PROGRAMDIR


Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinin ikinci yılından bugüne kadar kesintisiz olarak İslâm coğrafyasının her yerinde, her yıl idrak edilen Ramazan'ın ilahi bir mektep olduğunu söyleyen Görmez, Ramazan mektebinin otuz günlük programdan oluştuğunu belirtiyor ve şunları anlatıyor: “Ramazan mektebinin programında imsak vardır. Programda Kur'an okumak vardır. İmsak vardır, sofra vardır. Bu programda iftar vardır, teravih vardır. Ramazan mektebinin programında sadaka-i fıtr vardır. Fakirlere, kimsesizlere, yetimlere, dullara, düşkünlere yardım vardır. Ramazan mektebinin programı çok zengindir. Programda namaz vardır, kıyam vardır, kıraat vardır, teheccüd vardır, nafile vardır, infak vardır, zekât vardır, sadaka vardır, teravih vardır, kadir vardır, Kur'an vardır, mukabele vardır, ilim vardır, irfan vardır, itikâf vardır, ibadet vardır, iyilik vardır, güzellik vardır, tevbe vardır, hürriyet vardır, terbiye vardır, arınma vardır, korunma vardır, orucun neşesi bayram vardır.”



DEĞİŞTİRMEYELİM, DEĞİŞELİM


Bugün İslâm dünyasında “Ramazanla değişmek”le “Ramazanı değiştirmek” arasında gidip gelen yeni bir takdim formu olduğuna dikkat çeken Mehmet Görmez, asıl ve doğru olanın Ramazanla değişmek olduğunu belirtiyor. Ramazan bütün imtihan süreçleriyle bize bu imkânı sunar. Ramazan'ın ruhaniyetine ve maneviyetine kendimizi bihakkın teslim edelim. Kendimizi Ramazanın şefkatli ellerine teslim edelim. Ramazanın bizi değiştirmesine izin verelim.



ORUÇ BİR İYİLİK HAREKETİDİR


Bilindiği gibi her yıl Kutlu Doğum haftalarında yahut Ramazan aylarında fert, toplum, insanlık olarak unutulmaya yüz tutan bir değeri ortaya çıkararak, bir tema çerçevesinde farkındalık oluşturan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu yıl ki Ramazan ayı teması ise 'Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan Ve Her Zaman' olarak belirlenmişti. İyilik temasının neden tercih edildiğini sorduğumuz Görmez, “Dünyanın önemli bir bölümü açlık, sefalet ve korku içinde temel ihtiyaçlarını karşılamanın mücadelesini verirken, diğer bir bölümü sorumsuz ve ölçüsüz bir tavırla yapay ihtiyaç ve arzuların peşinde koşuyorsa, iyilik tasavvurunu yeniden gözden geçirmesi için insanlığa açık ve acil bir çağrıda bulunuyoruz” diyor.



24 saat Kur'an yayını


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bu Ramazan ayıyla birlikte diyanetin, Diyanet Radyo'nun yanı sıra Diyanet Kur'an Radyo adında ikinci bir radyoya daha sahip olduğunu belirtiyor. Ramazanın birinci gününden itibaren yayınını sürdüren Diyanet Kur'an Radyo, Ramazan'dan sonra da yalnızca Kur'an yayını yapacak. “Ramazan, Kur'an'ın sadece 14 asır önce nazil olup biten bir kitap olmadığını, Kur'an'ın bir hayat kitabı olduğunu ve her sene bize Kur'an'ın kendi kalbimize, gönlümüze yeniden indirildiğini hatırlatır. 24 saat milletimize Kur'an'ı okuyan, anlatan, Kur'an'ın ruhunu anlatan, bizim sustuğumuz Kur'an'ın konuştuğu bir radyomuz olacak” diyen Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Ramazan ayına özel pek çok başka projelere imza attığını belirtiyor.



Oruçtan iyiliğe doğru akış vardır


Bugün İslam âleminin, tüm insanlığa karşı “iyilik teklifi”ni yenilemek zorunda olduğunu söyleyen Görmez, zamana tanıklık eden ve “Ben Müslüman'ım” diyen herkes, iyiliğin yeniden bu coğrafyada ve bütün dünyada hâkim kılınması için seferber olmalı; en yakın çevresinden başlamak üzere her işinde hayra anahtar, şerre kilit olmayı ilke edinmelidir. Prof. Dr. Mehmet Görmez, iyilik temasının seçilmesinin gerekçelerini ise doğrudan şöyle ifade ediyor: Ramazan'ı bir iyilik ayı olarak ilan etmek, iftar sofralarını iyilik sofralarına dönüştürmek istedik. Bu nedenlerle “Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Zaman” dedik. Nefsimizden başlayarak ailemizde, akrabalarımızda, komşularımızda, Müslüman kardeşlerimizde, kısacası bütün dünyada iyiliği yeniden egemen kılmak için çalışacağız. Evlerden evlere, gönüllerden gönüllere iyilik taşımak için seferber olacağız. Ramazan iyileştirme, iyilerden kılma ayıdır. Oruç ile iyilik kardeştir. Oruçtan iyiliğe iyilikten oruca daima bir akış vardır. Oruç günleri aynı zamanda iyilik günleridir. Biz imsakla birlikte dilimizi, kalbimizi, gönlümüzü her türlü kötülükten korumakla mükellefiz. Orucun gayesi iyiliktir. Oruç bizi iyilerden kılmak için emredilmiş bir ibadettir. Ramazan'da müminlerin topluca oruç tutması, toplu bir iyilik hareketidir. Sadece Müslümanlar oruç tutarak bu iyiliği yaparlar; ancak bu iyilik Müslüman olmayanları da tüm dünyayı da kuşatır.



Unutmazsak, unutulmayız


Ramazan ayının bize unuttuklarımızı yeniden hatırlatmak üzere geldiğini söyleyen Görmez şunları söylüyor: “Ramazan bizi yeniden diriltmeye geldi, ama bize aynı zamanda kendimizi hatırlatmaya geldi, bize Rabbimizi hatırlatmaya geldi, bize yetimi, fakiri, miskini, mazlumu, yakını, uzağı, hepsini hatırlatmaya geldi. Zaten Kur'an-ı Kerim'in bir adı da zikir değil midir? Kur'an'ın gönderiliş gayelerinden bir tanesi, unutkan olan insanlığa kendisini hatırlatmaktır. Ama insanın kendisini hatırlamasıyla Rabbini hatırlaması arasında doğrudan ayrılmaz bir ilişki vardır. Haşr Suresinde Yüce Allah şöyle buyurur: 'Ey iman edenler, sakın Allah'ı unutmayın. Allah'ı unutursanız Allah size kendinizi unutturur'.”



Allah'ın varlığını hesaba katmadan yaşayan bir insanın, yeryüzünde karşılaşacağı en büyük ceza kendisini unutmasıdır, diyen Görmez şuna dikkat çekiyor: “Ramazan kendimizle beraber Rabbimizi hatırlatmaya gelir. Kendisini bulan Rabbini bulur, kendisini tanıyan Rabbini tanır, ama kendisini unutan Rabbini de unutur ”





#Diyanet
#Mehmet Görmez
#ramazan ayı
#diyanet radyo
9 yıl önce