|

Şehid Abdulhafız İstanbul’da yaşıyor

Mısır’daki Rabia Katlimı’nda şehid olduğu duyurulan Mısırlı ünlü televizyoncu Nureddin Abdulhafız iki yılın ardından geçtiğimiz hafta İstanbul’da ortaya çıktı ve yaşadığını duyurdu. Abdulhafız, “Rüşvet vererek ülkeden çıkmanın bir yolunu buldum. Biliyorum ki ortaya çıksaydım ben de bir gazeteci olarak ya öldürülecek ya da hapse atılacaktım” diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 28/06/2015 Pazar
Güncelleme: 01:32 - 28/06/2015 Pazar
Yeni Şafak
HATİCE SAKA


Ağustos 2013 günü Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik bir katliam gerçekleştirildi. Tarihe Rabia Katliamı olarak geçen olaylarda 3 bin 533 kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı. İşte bu meydanda yaralananlardan biri de Mısır'ın ünlü televizyon programcısı Nureddin Abdulhafız idi. Katliamın ardından Abdulhafız'ın olaylarda hayatını kaybettiği yönünde haberler çıktı. Ancak akıbetinin ne olduğuna dair kesin bir bilgi yoktu. Yaklaşık iki yıldır ortada görünmeyen ünlü programcı geçtiğimiz haftalarda Mısır Elen kanalının İstanbul'daki stüdyosundan hayatta olduğunu ilk kez duyurdu.



YA ÖLÜM YA CEZAEVİ


Katliam günü yaralanan ve hapse girmemek için uzun süre saklanan televizyoncu şu anda ailesiyle birlikte İstanbul'da yaşıyor. Herkes onun şehit olduğunu düşünürken iki yıl boyunca Mısır'da ne yaşadığını ve kaçış sürecinin ayrıntılarını paylaşmaktan kaçınıyor. Türkiye'ye gelmesinin ardından ise küçük kızının Mısır'dan güvenli bir şekilde çıkması için bir süre sessizliğini korumaya devam ettiğini söylüyor. Abdulhafız kaçma hikayesinde ülkedeki kanunsuzlukların işe yaradığını dile getiriyor ve şunları anlatıyor: “Şu anda Mısır'da kanun ve düzen yok. En alt düzeydeki bir görevliye bile vereceğiniz bir miktar para, çok büyük sorunlarınızı kolaylıkla çözer. Ben de rüşvet vererek ülkeden çıkmanın bir yolunu buldum. Biliyorum ki ortaya çıksaydım ben de bir gazeteci olarak ya öldürülecek ya da hapse atılacaktım. Eğer gerçekleri söyleyen biriysen gözünün önünde çantana silahlar konur ve terörist ilan edilirsin.”



SİLAHIMIZ KELİMELERİMİZ


Tahrir olaylarının ardından ülkedeki devrim havası en çok medyada kendini gösterdi. Birçok yeni televizyon kanalı ve gazete açıldı. Mısır 25 televizyon kanalı da özgür basın ortamında yayın hayatına başladı. Abdulhafız bu televizyon kanalında iki yıl boyunca “Cadde” isimli programı hazırladı. Hazırladığı programda halkın talepleri ve hayallerini konuştuklarını ifade eden televizyoncu, “Darbeden üç gün önce askerler geldiler ve hiçbir gerekçe göstermeden televizyon kanalını kapattılar. Çünkü kanun sadece silah, bomba, tank ve kurşunlardan ibaretti. Onlar en çok kelimelerden korkuyorlar ve bizim tek silahımız ise kelimelerimiz. Bir anda ülkeyi koca bir hapishaneye çevirdiler. Mısır halkı sadece iki yıl nefes alabildi ve Mısır 25 kanalının ömrü de iki yıl sürdü. Ülkemiz tekrar karanlık günlerine döndü" diyor.



RABİA KATLİAMI DERS OLARAK OKUTULMALI


Abdulhafız, medyada ve hiçbir demokratik ortamda sesimizi duyuramadığımız için birçok Mısır vatandaşı gibi Rabia meydanına hak aramaya gittik diyor ve ekliyor : “Biz Rabia Meydanı'na silahsız sadece sloganlarımızla, seccademizle, Kuran Kerim ellerimizde gittik. O günler benim için çok şerefli bir yolculuktu. Rabia meydanında halk tarihe geçecek bir eylem gerçekleştirdi. Orada bir çatışma ortamı yoktu. İnsanlar meydanda en doğal haklarını talep ettiler ve karşılığında kurşunlandılar. Darbeciler kendi korku tarlalarında ölüm ekip biçtiler. Rabia katliamının üzerine araştırmalar yapılmalı ve ders olarak okutulmalı. Bu zulmün sosyolojik, psikolojik boyutu irdelenmeli. Bir zalimin nasıl cellata ve katile dönüştüğü gençlere öğretilmeli. Üstelik bunu tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdi. Demokratik olduğu iddia eden ülkeler eli kanlı bir katili vatanlarında ağırlamaktan ve ona destek vermek utanç duymuyorlar."



Bin gazete daha açacağız


Televizyon programcılığına bundan sonra Mısır Elen kanalında devam edecek olan Abdulhafız, katillerin yüzüne gerçekleri haykırmaya devam edeceğini söylüyor: “Önceden halkın hayallerini konuşurdum. Şimdi de katilin rahat olmaması için her gün ona katil olduğunu söylemeyi sürdüreceğim. Binlerce kişiyi öldürdüğünü unutturmayacağım. Bin gazete kapattıysan bin tanesini de açacağız. Bu uzun bir yol kolay ve biz olmayacağını da biliyorduk. Bütün darbecilerin ortak yanı halk karşıtlığıdır. Oysaki halk bunu çok iyi biliyor. İşte tam bu yüzden darbe yönetimlerinin bir geleceği asla olmaz. “ Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam kararı hakkında ise bütün zalimlerin şerefli olanları ölümlü tehdit ettiğine dikkat çeken Abdulhafız karar uygulansa da uygulanmasa da Mursi kahramandır, kahraman olarak kalacaktır” diyor.


#Rabia Katlimı
#Nureddin Abdulhafız
#mısır
9 yıl önce