|

Müslüman Kardeşler İstanbul'da konuştu

Mısırlı muhalifler darbenin ikinci yılı dolayısıyla İstanbul'da bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda son günlerde yaşanan saldırılar da değerlendirildi. Toplantıda konuşan Müslüman Kardeşler temsilcileri yaşanan suikast ve katliamlara rağmen direnişlerini silaha başvurmadan sürdüreceklerini dile getirdiler.

Yeni Şafak
19:40 - 2/07/2015 Thursday
Güncelleme: 16:41 - 2/07/2015 Thursday
Diğer

Mısır Meşruiyete Destek Platformu ve Mısır Devrim Konseyi'nin darbenin 2. yılı dolayısıyla Bayrampaşa'da düzenlediği toplantıya Mursi dönemi Enformasyon Bakanı Salah Adbulmaksut, Mısır Parlamentosu eski milletvekili Muhammed Cabir, Mısır Meşruiyete Destek Platformu liderlerinden Mecdi Salim, Mısır Devrim Konseyi Hukuki Komite Başkanı Usama Ruşdi, aktivist Hosam Eşşorbacı, Mısır Meşruiyete Destek Platformu'ndan Adil Raşet ile Ati Adnan katıldı.



Toplantıda konuşan Mursi dönemi Enformasyon Bakanı Salah Adbulmaksut, 13 İhvan yöneticisinin öldürülmesinin ardından Müslüman Kardeşler tarafından yapılan açıklamanın silahlı mücadele anlamına gelmediğini söyledi:



"Müslüman Kardeşler'in yöneticileri ve Muhammed Mursi'nin de söylediği gibi kesinlikle barışçıl olarak sürdürülecek ve şiddete başvurulmayacak. İki yıldır hiçbir şiddet eylemine bulaşmadık ve hiçbir şiddet eyleminin bizimle yan yana olmasını kabul etmiyoruz. Başından beri hep şunu söyledik; 'Bizim barışçıl gösterilerimiz, sizin kurşunlarınızdan daha güçlüdür.' Bu yürüyüşümüzle zafere ulaşacağımızı düşünüyoruz, başka bir yol takip etmiyoruz."



'Dünya ülkeleri katil yönetimden desteğini geri çekmeli'


Sisi yönetiminin istediğini kendilerini şiddete sürüklemek olduğunu söyleyen Abdulmaksut, yapılan açıklamanın Müslüman Kardeşler'e sabretmeyi, barışçıl gösterilere devam etmeyi, şiddete başvurmamayı ve duygusal tepki vermemeyi özellikle halkına gençlerine tavsiye ettiğini ifade etti.



Mursi dönemi milletvekillerinden Muhammed Cabir de şöyle konuştu:



"Halkımız bütün baskı ve zulümlere rağmen barışçıl devrimimizi sürdürmeye devam etmeli. Hakkımızı yine hukuki yönlerden, uluslararası hukuka başvurarak aramaya devam edeceğiz. Bütün dünya ülkelerinin bu katil yönetiminden desteğini geri çekmelerini istiyoruz. Bütün bu yaşananlara rağmen hala safını net belirtmeyenlere şunu söylemek istiyoruz ki bundan sonra yaşanacak şeyler sadece bizleri değil sizleri de içine alacaktır."



Toplantıda konuşan Mısır Meşruiyete Destek Platformu'ndan Atiye Adlan darbenin üzerinden geçen iki yılda binlerce kişinin hayatını kaybettiğini, on binlerce kişinin tutuklandığını hatırlattı. Bütün bu zulümlerden sonra özgür ve insan haklarına saygılı bir yönetim istediklerini ancak hala katliamların yaşandığını söyledi:



"Darbeci yönetim katliamlar yaparak yeni bir aşamaya girmiş durumda. Şu ana kadar sabrettik. Hep içimize attık ama bu artık son noktaya geldi. Ülkemizin nereye gideceğini artık bilmiyoruz. Bugün konuşma hakkı bizim değil. Yönetimin de değil. Dünyanın da konuşmaya hakkı yok. Bugün konuşması gereken sadece Mısır halkıdır. "



'Saldırıya baskın süsü verdiler'


Devrim Komitesi Hukuk Komisyonu Başkanı Usame Rüşdi, Mısır'ın darbeden sonra en karanlık dönemini yaşadığını ifade etti. Son günlerde başsavcı Haşim Barakat'a yönelik suikast ile ilgili şunları söyledi:



"Bu suikastı devrimci halka özellikle de Müslüman Kardeşler'e terörizm suçlamasını yapıştırmak için bu suikastı kendi savcılarına gerçekleştirdiler. İnsanları İhvan'a karşı ayaklanmaya davet etti. Sonra Mısır'ın merkezi bir yerinde dokuz kişinin toplantı yaptığı esnada onlara saldırı yaptılar. Olaya baskın süsü verdiler. Oysaki vücutlarındaki izlerden belli oluyor ki onları öldürmeden önce saatlerce işkence yapmışlar. "



'5 yılda çıkamayacak kanunları 3 yılda çıkarttı'


Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi darbe ile deviren Abdulfettah Sisi'nin ülkede terörü yayan kişi olduğunu söyledi:



"Sisi terörizmi mahkemelere ve devletin diğer kurumlarına taşımaya çalışıyor. Devletin bütün kurumlarını kendi ellinde bulunduruyor. Bir yıl içerisinde 300'ün üzerine kanun çıkardı. Oysaki beş yılda çıkarılamayacak kanunlardı bu kanunlar. Yani ülkede parlamento dahi yok. Parlamenterler oturmuyor, konuşmuyor, tartışmıyor, karar almıyor. Sisi yazıyor ve kanun olarak direk geçiriliyor. Şu an yaptıklarıyla ülkeyi bir iç savaşa sürüklüyor. Sadece Mısır değil bölgenin tamamı için bir tehlike unsuru oluşturuyor."



Seçilmiş olan parlamento üyeleri hakkındaki idam kararlarının da bu şekilde gerçekleştiğini ifade eden Usame Rüşdi, yüzlerce kişi hakkında çok kısa sürede çıkan idam kararlarının da Sisi'nin kendi kararı olduğunu ileri sürdü. Rüşdi bütün dünya ülkelerinin ise yaşanan zulümlere sessiz kaldığını belirtti.




#müslüman kardeşler
#istanbul
#mısır
9 years ago