Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 günlük Kuveyt gezisi dönüşü uçakta kendisini takip eden gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gül, Anayasa Mahkemesi'nin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB), sosyal paylaşım sitesi Twitter'a tedbir amaçlı erişimin engellenmesi kararı üzerine, yapılan başvuruları 'ifade özgürlüğünün ihlal edildiği' gerekçesiyle kaldırmasını, cumhurbaşkanlığını, barış sürecinde kullanılan dile ilişkin soruları yanıtladı.
Benim için sürpriz değil. Benim söylediğim şeylerdi. Hatırlarsanız yeni çıkan internet yasasının çıkış amacı zaten bütünü kapatmamak, sadece URL denilen sayfayı kapatmak içindi. Yasanın çıkışı bu şekilde olacaktı. Ama bir iki gereksiz müdahale oldu. İki yıllık trafik bilgilerini toplama eklendi. Biri de mahkeme kararı olmadan sayfaları kapatmaydı. Torba yasa olunca onayladım ama bir hafta içinde bunları hükümet düzeltti. Burada önemli olan Anayasa Mahkemesi'nin oybirliği ile aldığı karar. Kurumlara güvenmek lazım. Sonunda hukukun üstünlüğü bu memlekette ispatlanır.
Anayasa Mahkemesi'nde bir zamanlar siyasi kararlar verilirdi. Siyasi aidiyetlerine göre karar verirlerdi. Memnuniyetle görüyorum ki bu değişti. 17 üyenin 10'unu ben atadım. Siyasi düşünceleri farklı üyeler var. Buna rağmen bazı önemli kararların oybirliği ile çıkıyor olması, üyelerin evrensel hukuku esas alarak karar veriyor olmaları güveni arttırır. Benim çok gurur duyduğum olaydır. Tutuklu milletvekilleri ile ilgili karar verilirken de bir çoğu aynı siyasi görüşte değildir. Sadece adaleti düşündüğünüzde böyle kararlar çıkıyor. Başbuğ kararında böyle oldu.
Bakın bir kanunun iyi veya kötü olması ayrı bir şey, anayasaya aykırı olması ayrı şey. Ben bazen yasaları iyi bulmamakla birlikte onaylıyorum. Aykırılığa Anayasa Mahkemesi bakacak. Anayasa Mahkemesi, iyi kötü diye bakacak olursa siyasallaşmış olur. Burada önemli olan AİHM. AİHM'de binlerce dosyamız vardı onlar donduruldu. Bu hak Anayasa Mahkemesi'ne verildi. Anayasa Mahkemesi gerçekten insan hakları mahkemesi gibi karar veriyor mu veremiyor mu bunu ispatlamak zorunda. İspatlayamaz ise bireysel başvuru hakkı hiç bir işe yaramaz. Onun için Anayasa Mahkemesi de dikkatli olmak zorunda.
Bu işlere konjonktürel değil uzun vadeli bakmalı. 4-5 ay sonraki durum şöyle olabilir ama 4-5 yıl sonrası için farklı olmamalı. Uzun vadeli düşünmek lazım.
Daha önce söyledim ama şimdi söylemem konjonktürel olarak yanlış anlaşılır.
… (Tebessüm ediyor)
Evet…
Şu aşamada söyleyeceğim şey bir şey yok. Ama yasaların reaksiyoner olmaması gerekir. Bizim için güvenlikçi değil özgürlükçü politikaların esas olması gerekir.
Bu tartışmaların netleştirilmesi gerekir. Vicdanlarda hiçbir şey bırakmayacak şekilde ele almak, neyse ortaya çıkarmak gerekir.
Asıl mesele anayasa yapamayışımızdır. Büyük toplumsal talep varken, topluma dönük çalışmalar yapılır, sivil toplum örgütleriyle toplantılar düzenlenirken, Meclis'in tıkanıp anayasanın yapılamaması bizim için hüsran oldu. Ümitsizlik havaları ondan sonra esmeye başladı. Umarım buna tekrar döneriz.
Hatırlarsınız Tunus anayasayı bizden önce yapacak demiştim, yaptılar da… Bunların bizde esas söylenme yeri TBMM'ydi. Bunları en üst seviyede Meclis açış konuşmalarımda seslendirdim. Biz bu çatışmaçı siyasi gelenekten çıkmadıkça yüksek gelirli toplum olmamız zor. Türkiye'yi yüksek gelirli bir ülke, en gelişmiş standartlara sahip ülkelerin gelirine benzer bir ülke yapabilir miyiz yapamaz mıyız? Mesele budur. Bu da hukuktan geçiyor, hukuka güvenilirliği en yüksek standartlara kavuşturmaktan ve demokrasiden geçiyor.
Türkiye'nin en önemli meselesi. Yapısal bir mesele ve bu konuyu ne kadar erken çözersek tahribatı ve o maliyeti o kadar az olur. Eğer konjonktür Kürt hareketinin içinde olanları farklı düşüncelere sevkederse iş çok zorlaşır. Ben Kürdüm diyenler başka memleketlerde de var. Herkes kendi memleketinde özgür olsun, demokratik hukuka sahip olsun. Titiz ama hassas biçimde uğraşılması gereken bir konu bu. Bazen bu konuda bazı söylemler çok aşırı ve yanlış söylemler duyuyoruz. Özerklik söylemleri gibi. Bunların doğrusu Türkiye gerçeği ile bağdaşmadığını söylüyorum. Bu seçim döneminde de gördüm bu söylemler doğru değil.
Bunlar konuşuluyor, zaten, önemli olan bu… İki ayrı millet iki ayrı yapı var gibi göstermek herkese zarar.
