AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, anayasa değişikliği teklifini Anayasa Mahkemesi'ne götürüp iptal ettirebilmeyi amaçlayan muhalefetin, bu hevesinin kursağında kalacağını söyledi. AK Parti hükümetinin ve Meclis'in yandaş yargı arama anlayışında olmadığını vurgulayan Kılıç, yüksek yargının hükümeti kuşatma, Meclis iradesini baskı altına alma girişimde bulunduğunu iddia etti.
Partisinin Samsun Ondokuz Mayıs İlçe Başkanlığı binasında partililerle bir araya gelen Suat Kılıç, anayasa değişikliğine karşı çıkan muhalefet ve yargı organlarının tavrını eleştirdi. Yargıyı taraf olmakla, muhalefeti de süreci baltalamaya çalışmakla suçlayan Kılıç, vakti saati geldiğinde milletin gereken cevabı vereceğine inandıklarını kaydetti. Anayasa değişikliğinin daha demokratik bir Türkiye inşa etme amacı taşıdığını, özünde ise demokrasiyi yükseltme ve özgürlüklerin standardını artırmanın hedeflendiğini hatırlatan Kılıç, bunun birey hukukunu ön plana çıkaracağını ve evrensel hukuku yükselteceğini savundu.
Türkiye'de en çok demokrasiye ihtiyaç olduğunun altını çizen AK Parti Grup Başkan Vekili Kılıç, "Son zamanlarda Türkiye'deki yasama ve yürütme organlarına dayatılan hukuk anlayışını, evrensel hukuk anlayışı olarak görmüyorum. Bu ülkede hiç kimse yerel bir demokrasi anlayışını, yasama meclisine ve yürütme organına dayatamaz. O nedenle arzu ettiğimiz değer, yargı demokrasisi değil, evrensel demokrasidir. Birilerinin iddia etmekte olduğu gibi yasama ve yürütme organı, yargıyı kuşatmış değildir. Meclisimizin ve hükümetimizin Türk yargısını kuşatmak gibi niyeti de yoktur. Ancak yüksek yargının hükümeti kuşatma, Meclis iradesini baskı altına alma çabası da, girişimi de beyanatları da vardır." dedi.
Hükümet olarak yandaş yargı arama anlayışında olmadıklarını, yargının tam anlamıyla bağımsız olması gerektiğine inandıklarının altını çizen Suat Kılıç, bu bağımsızlığın da sözde değil özde olmasını beklediklerini bildirdi. Kılıç, "AK Parti hükümeti ve grubu olarak, yargının yandaş olmasını değil, bağımsız ve tarafsız olmasını istiyoruz. Yargı, AK Parti'de CHP'ye de, yandaş olmasın diyoruz. Yüksek yargının kendini göstereceği yer bellidir. Politik içerikli cümlelerle değil, evrensel hukuka uygun kararlarıyla konuşmalıdır. Gündelik siyasi tartışmalar üzerine yorum üretmeyi terk etmeli, evrensel hukukun, demokrasinin, evrensel yargı bağımsızlığı ve yargı bağımsızlığının gereği olan tavırları artık ortaya koymalıdır. Diğer taraftan yüksek yargı organları tarafsızlık konusunda kuşku ve tereddüt uyandıran davranış alışkanlıklarını terk etmelidir. " diye konuştu.
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can hakkında Anayasa Mahkemesi'ne şikayette bulunan HSYK'dan, Anayasa Mahkemesi'nden, Yargıtay'dan ve diğer yargı kurumlarından tarafsız kalmayı başarmalarını beklediklerini söyleyen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Osman Can için geçerli olan HSYK hukukunun Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Emine Ülker Tarhan için de geçerli olmasını istiyoruz. HSYK tarafından son dönemde yapılmakta olan hakim ve savcı atamalarının gündemdeki önemli davalara ilişkin süreçleri ne şekilde etkilediği ve nasıl yönlendirme amaçları taşıdığı, hukukçuların kaygılarını derinleştiren bir realitedir. Yüksek yargı organlarının, anayasa değişikliklerinin, halk oylamasına sunulması halinde halkın, referanduma hayır oyu kullanır şeklinde çağrılar yapmaya başlamış olması derin bir çelişkidir. Muhalefet liderleri meydanlara inmeden yüksek yargı başkanının referanduma ilişkin reyini bugünden ve peşinen açıklaması ihsas-ı reydir, tarafsızlığın tümden terk edilmesidir."
Yargıyı tarafsız olmaya davet eden AK Parti Gurup Başkan Vekili, anayasa değişikliği ile ilgili tartışmayı iktidarla muhalefetin yapacağını, o nedenle yargının tarafsız kalmasının ihtilaf hukukunda herkesin müracaat edebileceği bir merci bulunabilmesi açısından önemli olduğuna değindi. Kılıç, "Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, HSYK'nın ihtilaf hukukunda yargı boşluğu doğmasına neden olacak bu davranışları, millete ve devlete vurulabilecek en ağır yüktür. Vakti geldiğinde anayasa değişikliği teklifimizi milletimizin önüne koyacağız. Bundan geri adım atmayacağız. İsterlerse, yargı organlarını uyarmamıza rağmen dikkate almasınlar, tarafsız kalmaya çalışmasınlar, referandum sürecinde 'Hayır' veya 'Evet' şeklindeki açıklamalarını halka dayatmaya devem etsinler. Her şeye rağmen biz, milletimizin aklına ve vicdanına güvenmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
